Kâmil Bey de Anadoluda serbesttir artık ... Türkiyeyi kuşatan bir serbestlik rüzgarı esmeye başlar zamanla. Bu serbestlik, değişen ya da değişmiş gibi görünen insanların maskelerini birer birer düşürürken, İstanbulda hayat giderek zorlaşır. Kâmil Bey, yıllardır özlemini duyduğu biricik kızı Ayşeye kavuşmaya çalışırken, Kurtuluş Savaşında yüz binlerce insanın kanıyla kurtulan vatan, artık demokrasi mücadelesi vermektedir. Serbest Fırkanın kuruluşu, Darülfünunda meydana gelen ayaklanmalar, İstanbul sokakları ve tarihin derinliğinde kalan ayrıntılar... Yol Ayrımı, savaştan zaferle çıkmış bir milletin demokrasi yolunda attığı bebek adımlarının izdüşümlerini aktarıyor
Kâmil Bey de Anadoluda serbesttir artık ... Türkiyeyi kuşatan bir serbestlik rüzgarı esmeye başlar zamanla. Bu serbestlik, değişen ya da değişmiş gibi görünen insanların maskelerini birer birer düşürürken, İstanbulda hayat giderek zorlaşır. Kâmil Bey, yıllardır özlemini duyduğu biricik kızı Ayşeye kavuşmaya çalışırken, Kurtuluş Savaşında yüz binlerce insanın kanıyla kurtulan vatan, artık demokrasi mücadelesi vermektedir. Serbest Fırkanın kuruluşu, Darülfünunda meydana gelen ayaklanmalar, İstanbul sokakları ve tarihin derinliğinde kalan ayrıntılar... Yol Ayrımı, savaştan zaferle çıkmış bir milletin demokrasi yolunda attığı bebek adımlarının izdüşümlerini aktarıyor
Kurtuluş Savaşı'nı K.Tahir'in kaleminden okumak; keyifli olduğu kadar bilgilendiriciydi de.
serinin en zayıf kitabı ama genede okumaya değer...Kamil bey karakteri bu kitapta neredeyse hiç yok...:(
Serinin ilk kitabından hem ismi hem de karakterleriyle ayrılan bir kitap olmuş. Kâmil Bey'e o kadar alışmışken bu kez olayların çok dışında kalması da epey tuhaf geldi bana.
Esir Şehir üçlemesinin üçüncü kitabı olan Yol Ayrımı Madrabazlık, Kuvayi Milliyeciler ve Yol ayrımı başlığı altında üç bölümden oluşuyor ve 493 Sh.
Romanda ilk iki bölümdeki kahramanlar pek yer almıyor. Ana teması 1930 ylının ağustos ayında kurulan ve kısa süreli yaşayan Serbest Cumhuriyet Fırkasının kurulma aşamasını ve doğan kargaşalar üzerine kurulu. Ben severek okumama karşın ilk iki kitaptan aldığım zevki aldığımı pek söyleyememe karşın yinede sıkılmadan okudum.
İlk iki kitapta bir kurguyla ilerleyen bir hikaye vardı ancak serinin son kitabı olan Yol Ayrımı'nda birden farklı olay birlikte yürüyor ve karakterler de hikaye de daha derin ve saçaklı. İlk başladığımda nasıl devam kitabı dediğim ancak bağlantı kitap ilerleyince ortaya çıktı. Kaldığı yerden biraz zaman ilerlemiş olan kitapta karakter tahlili ve karakter psikolojisi detaylarını daha fazla hissettim. Anlatım olarak da ilk iki kitap gibi çok güzeldi. Akıcı ve keyifli bir okuma oldu. Üçlemeyi herkese tavsiye ederim.
Esir Şehir İnsanları’nda başkarakter olan Kâmil Bey hapisten çıktıktan sonra ayrıldığı eşi Nermin’in evine giderek kızıyla görüşmek ister. Fakat bu süreç, romanın yarısından sonra başlar. 1930’daki Serbest Fırka deneyimi, yazarın karakter çeşitlemesiyle anlatmaya çalıştığı konudur. Kuvayı Milliye saflarında bulunmuş insanların siyaset arenasından uzak tutulmaya çalışıldığı, meydanın kraldan çok kralcı olan parti kodamanlarına kaldığı bir dönem. Esir Şehrin Mahpusu’nda karşımıza çıkan hapishanedeki kötü adam Faytoncu Osman Ağa’nın Serbest Fırkacılığı ile İstiklal Savaşı’nda önemli mücadelesi olan Ramiz Dayı’ya kafa tutmaya çalışması yazarın dönem siyasal yapısının alt yapısını iyi vurguladığı, çelişkileri anlatmaya çalıştığı iyi bir anlatım. CHP'li önemli mebusların bir süre sonra Serbest Fırkacılara karşı aşırıya varan tepkileri, Kâmil Bey’in kızına gerçekleri anlatmaya çalışması, Gazeteci Murat’ın arkadaşı Selim’in bir dergi çıkarmaya çalışması ve dergide sarayların öğrenciler için yurt anlamında kullanılması gerektiğinden bahseden yazısı eserin bam telidir neredeyse. Selim’in bu görüşü, Atatürk’ün kaldığı saraya lafı getiriyor gibi algılanır, sivil memurlarca öldüresiye dövülür, bir daha da kendini toparlayamaz ve hastanede can verir.
Doktor Münir’in Kurtuluş Savaşı ve kahramanlık üzerine söylediği şu söz önemli: “Bence Kurtuluş Savaşımızın bir tek kahramanı var o da Kurtuluş Savaşı’nın kendisi.” Yazar, diğer birkaç eserinde olduğu gibi Doktor Münir üzerinden kendi görüşlerini okuyucuyla paylaşıyor ve ortaya, dolu, yiğit bir roman çıkıyor. İyi okumalar…
Kitap Kemal Tahir'in Esir Şehir Üçlemesinin, üçüncü yani son kitabı. Kitaba giriş, ikincisi gibi değil. Bunu belirtmek lazım. Yani ikinci kitapta, Kamil Bey boş kağıdını eşine yolluyordu ve kitap burada bitiyordu. Yol Ayrımı'nda ise olaylar buradan başlamıyor. 1930 senesine ve Serbest Fırka'nın kuruluş dönemine atlıyor. Açıkçası ben "Faytoncu Osman" kısmına gelene kadar doğru düzgün bir bağlantı kuramamıştım seriyle alakalı. Sonrası bildiğiniz Kemal Tahir kalemi işte :)
362 sayfa