İki Kız Kardeş'te, Amerikan edebiyatının klasikleşmiş yazarlarından Edith Wharton, 20.yüzyıl başlarındaki Amerika'nın yoksul çevrelerine bir pencere açıyor. Ann Eliza ve Evelina Bunner, mütevazı dükkanlarında çalışarak hayata tutunmaya çalışan iki kardeştir. Birbirinin aynı, renksiz geçen günleri, satın aldıkları bir saatle birlikte bambaşka bir yöne çevrilir. Alman göçmeni olan saat ustası Ramy, iki kardeşin hayatlarını altüst edecek, kaçınılmaz ve trajik bir sonun temellerini atacaktır. Amerika'nın kent yaşamının ve toplum düzeninin fon oluşturduğu bu küçük roman, başkahramanları dışında çizdiği yan karakterlerle de klasik edebiyatın önemli örneklerinden biri sayılıyor.
İki Kız Kardeş'te, Amerikan edebiyatının klasikleşmiş yazarlarından Edith Wharton, 20.yüzyıl başlarındaki Amerika'nın yoksul çevrelerine bir pencere açıyor. Ann Eliza ve Evelina Bunner, mütevazı dükkanlarında çalışarak hayata tutunmaya çalışan iki kardeştir. Birbirinin aynı, renksiz geçen günleri, satın aldıkları bir saatle birlikte bambaşka bir yöne çevrilir. Alman göçmeni olan saat ustası Ramy, iki kardeşin hayatlarını altüst edecek, kaçınılmaz ve trajik bir sonun temellerini atacaktır. Amerika'nın kent yaşamının ve toplum düzeninin fon oluşturduğu bu küçük roman, başkahramanları dışında çizdiği yan karakterlerle de klasik edebiyatın önemli örneklerinden biri sayılıyor.
sevdiğiniz bir kişi için karşınıza çıkan fırsattan vazgeçip bunu o kişiye sunuyorsunuz...iyilik yaptınız değil mi? ya o çok sevdiğiniz kişiye sunduğunuz şey o kişinin felaketi olursa?.... hiç unutamayacağım bir kitap......
Amerika'nın 20. yüzyılın başlarındaki toplumsal yaşamını irdeleyen bir roman. Karamsar atmosferi, yoksulluğu ve sinik karakterlerin iç çatışmalarıyla Rus Edebiyatı eserlerini andırıyor. Aynı oranda etkileyemese de özellikle fedakarlık üzerine oldukça düşündürücü bir yaklaşımı var.
Klasikleşmiş bir roman..Çok ağır ilerliyor fakat olay beni sürükledi :)
115 sayfa
Ağustos2013 tarihinde, Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından yayınlandı