Osmanlı modernleşmesi otokratik bir modernleşmedir. İç ve dış gelişmeler, hayatın son kırk yılında imparatorluğu, bu otokratik modernleşmeden anayasal bir monarşiye kadar sürükledi. İmparatorluk genç cumhuriyete parlamentarizm, siyasal parti, basın gibi siyasal kuramları miras olarak bıraktı. Cumhuriyet ilk anda eğitim sistemini, üniversiteyi, yönetim örgütünü, mali sistemini imparatorluktan miras aldı. Cumhuriyet devrimcileri bir Ortaçağ toplumuyla değil, son asrını modernleşme sancıları ile geçiren imparatorluğun kalıntısı bir toplumla yola çıktılar. Cumhuriyetin radikalizmini kamçılayan öğelerinden biri de yeterince radikal olamayan Osmanlı modernleşmesidir. Bugünkü Türkiyenin siyasal-sosyal kurumlarındaki sağlamlık ve zaafın bilinmesi, son devir Osmanlı modernleşme tarihini iyi anlamakla mümkündür. Geçmişle geleceği birarada düşünmek ve tartışmak. Aslında bu tartışma farklı açıdan ve yollarla yapılsa da her kişinin alışkanlığıdır. İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, bu tartışmanın bir unsuru olarak 19. yüzyıl tarihimiz için genel bir giriştir.
Osmanlı modernleşmesi otokratik bir modernleşmedir. İç ve dış gelişmeler, hayatın son kırk yılında imparatorluğu, bu otokratik modernleşmeden anayasal bir monarşiye kadar sürükledi. İmparatorluk genç cumhuriyete parlamentarizm, siyasal parti, basın gibi siyasal kuramları miras olarak bıraktı. Cumhuriyet ilk anda eğitim sistemini, üniversiteyi, yönetim örgütünü, mali sistemini imparatorluktan miras aldı. Cumhuriyet devrimcileri bir Ortaçağ toplumuyla değil, son asrını modernleşme sancıları ile geçiren imparatorluğun kalıntısı bir toplumla yola çıktılar. Cumhuriyetin radikalizmini kamçılayan öğelerinden biri de yeterince radikal olamayan Osmanlı modernleşmesidir. Bugünkü Türkiyenin siyasal-sosyal kurumlarındaki sağlamlık ve zaafın bilinmesi, son devir Osmanlı modernleşme tarihini iyi anlamakla mümkündür. Geçmişle geleceği birarada düşünmek ve tartışmak. Aslında bu tartışma farklı açıdan ve yollarla yapılsa da her kişinin alışkanlığıdır. İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, bu tartışmanın bir unsuru olarak 19. yüzyıl tarihimiz için genel bir giriştir.
Kitap 19. yy Osmanlı Devleti'nin eğitim, hukuk vs.. alanlarındaki gelişmeleri anlatıyor. Gerçekten ilginizi çekiyorsa okuyun yoksa biraz sıkıcı gelebilir ama merak eden için doyurucu bir kitap.
Kitap esas olarak Osmanlı/Türk modernleşmesine odaklanıyor ve modernleşmenin ilk nüvelerini tartışıyor, aynı zamanda pek çok farklı tarihi ve sosyal olayları da bu tartışma arasında eriterek sunuyor.
İlber Ortaylı Hoca'yı neden bu kadar abartıyorlar bilmiyorum, derdim eskiden ama şimdi gayet iyi anlıyorum. Yazarken size konuyu tüm yönleriyle açıyor ve bunu tarafsız bir şekilde gerçekleştiriyor. Sözde tarihçiler gibi gardiyan da olmuyor mahkum da. Aklı selim yorumlar ile de sizi tamamen yalnız bırakmıyor.
Bu kitapta da Osmanlı'nın, meşhur imparatorluğumuzun ağır aksak dönemini, birçok yeni kavrama (parlamentarizm, anayasacılık, iktisadi ve toplumsal gelişme) sürüklenerek giden 19.yy'ı işliyor.
Osmanlı Tanzimat döneminin bir devrimden ziyade reform hareketleri bütünü olduğunu bunun da sırrına memur aydınların kadem bastığını belirtiyor İlber Hoca. Bunu yaparken de örnekleri, karşı örneklerini ve bazı halleriyle de örneksizliğini vurguluyor. Geri ile ilerinin savaşını özetliyor.
Son olarak kitap bilgi dolu olduğu için biraz ağır ilerledim bitmesi uzun sürdü.