İnsancıklar'ın mekanı, pek çok Dostoyevski öyküsünde olduğu gibi yine Petersburg. Büyük ustanın, o güçlü üslubuyla anlattığı; sıradan, pek fazla dikkat çekici olmayan, fakir insanların dostluk ve sevgi öyküsü. ‘...Nedense, bahar insanda sıcak ve mutlu hisler uyandırıyor. Tabiatla birlikte insanın duyguları da canlanıyor. Ben ki, hayatta dikili ağacı olmayan zavallı bir ihtiyarım. Düşünebiliyor musun, ben bile hayal kurabiliyorum!
Belki kısacaksınız ama, yeni bir kitap aldım. Oldukça duygusal psikolojik ağırlıklı kitap. Kitabın başında bir de şiir var.
Ah, niçin kuşlar kadar hür değilim?
Beni duvarlar arasına esir eden
Bu bağlardan nasıl kurtulacağım?
Daha bunun gibi birtakım hoyratça fikirler... Neyse, geçelim bunları... Nemize lazım!’
İnsancıklar'ın mekanı, pek çok Dostoyevski öyküsünde olduğu gibi yine Petersburg. Büyük ustanın, o güçlü üslubuyla anlattığı; sıradan, pek fazla dikkat çekici olmayan, fakir insanların dostluk ve sevgi öyküsü. ‘...Nedense, bahar insanda sıcak ve mutlu hisler uyandırıyor. Tabiatla birlikte insanın duyguları da canlanıyor. Ben ki, hayatta dikili ağacı olmayan zavallı bir ihtiyarım. Düşünebiliyor musun, ben bile hayal kurabiliyorum!
Belki kısacaksınız ama, yeni bir kitap aldım. Oldukça duygusal psikolojik ağırlıklı kitap. Kitabın başında bir de şiir var.
Ah, niçin kuşlar kadar hür değilim?
Beni duvarlar arasına esir eden
Bu bağlardan nasıl kurtulacağım?
Daha bunun gibi birtakım hoyratça fikirler... Neyse, geçelim bunları... Nemize lazım!’
ruh çözümlemesinde inanılmaz başarılı bir yapıt
Akıcı bir uslüpla yazılmış her sayfasında ayrı bir merak uyandıran bir klasik.
Dostoyevski'nin ilk kitabıdır İnsancıklar. Burada insancıklardan kasıt, yoksul insanlardır. Kitabın neredeyse tamamı karşılıklı mektuplaşma olarak geçiyor. Kısaca sıkılmadan okudum ve beğendim diyebilirim. Ağır bir dili yok, herkesin okuyabileceği bir eser.
Beğenmediğim kitaplardan sonra klasik bir kitap okuyorsam eğer, hayata tekrar dönmüş gibi oluyorum...
Çok beğendim, okunması gereken bir kitap ...
İnsanın yalnızlığa karşı ne kadar da zayıf olduğunu gösteren bir kitap. Dostoyevski'nin ilk eserine karşın yine de başarılı bir kitap.
İnsanlık dramını gördükçe Rus edebiyatına sinir oluyorum. Sinir olmama güzel yazılmadığından değil. Sefilliği gayet güzel yansıttığından.
Karton Cilt, 172 sayfa
2010 tarihinde, Antik Yayınları tarafından yayınlandı