Jean Paul Sartreın bir filmdeki gibi kısa sahnelerden kurulu bir senaryo-roman olan eserinde, ölüm sonrası tanışan ve birbirlerine âşık olan iki farklı sosyal sınıftan bir çifte, 24 saat süreyle tam uyum içerisinde, sevgilerini her şeyden üstün tutarak sevişmeleri koşuluyla, dünyaya dönme izni veriliyor; başaramazlarsa, ölüler dünyasına dönmeleri koşuluyla...
Jean Paul Sartreın bir filmdeki gibi kısa sahnelerden kurulu bir senaryo-roman olan eserinde, ölüm sonrası tanışan ve birbirlerine âşık olan iki farklı sosyal sınıftan bir çifte, 24 saat süreyle tam uyum içerisinde, sevgilerini her şeyden üstün tutarak sevişmeleri koşuluyla, dünyaya dönme izni veriliyor; başaramazlarsa, ölüler dünyasına dönmeleri koşuluyla...
Sarte'ın aslında senaryo olarak tasarladığı bu kitap sizi bambaşka yerlere götürecek. Mutlaka okunmalı.
varoluşçu bir uzun hikaye. varoluşçuluk akımının görüldüğü kitaplar bilirsiniz ağır ağır ilerler, bazen sıkılırsınız hatta bazen kitabın yoğunluğu içinde boğulursunuz; ama bu kitap böyle değil. akıp gidiyor ve o yoğun varoluşçu kitaplar kadar büyük bir tesiri oluyor üzerinizde. kitabı bitirdiğimde yaşadığım için mutluydum, sadece yaşadığım için. şartlar ne kadar kötü olursa olsun yaşayan bir insan her zaman ölmüş bir insandan daha şanslıdır. bu fikri kurşun gibi saplayacak beyninize. okuyun.
146 sayfa