Hemen her fikri geniş tartışmalara yol açan Slavoj Žižek’in Karikatür Krizi üzerine yazdığı yazılardan yola çıkan bu derleme, bir yandan filozofun İslam konusundaki perspektifine bir bakış sunarken, diğer yandan yaşanan krizi bugün yorumlamak için önemli arşiv malzemelerini, o dönemde yazılmış Flemming Rose ve Amir Taheri makaleleri gibi farklı perspektifleri bir araya getiriyor.
İfade özgürlüğünün temel bir hak ve sorun olduğu günümüzün küresel dünyasında, bu özgürlüğün sınırlarının nasıl belirleneceği ve nasıl yönlendirildiği temel bir tartışma konusu. Žižek krizin tartışmasını öncelikle küreselleşme, hoşgörü ve köktencilik ilişkisi çerçevesinde ele alıyor; bütün dinlerin birarada hoşgörülü yaşamayı vaat ettiği bir modern toplumun mümkün olup olmadığını ve bunun nasıl ortaya çıkacağını tartışıyor.
Diğer yandan, İslam’ın Batı ve Doğu açısından özel bir konuma sahip olduğu savından yola çıkan Žižek, İslam’ın gelecekte bizi beklediği kesin olan felaketler karşısında beklenmedik olanaklar içerdiğini söylüyor: “Doğuyla Batıyı kaderle özgürlük diye karşı karşıya getirmek için ne kadar uğraşırsak uğraşalım, İslam bu ikili karşıtlığı çökerten üçüncü bir konuma karşılık gelir. Ne kör kadere teslim olmak ne de canının çektiğini yapmak, bunların yerine daha derin bir özgürlük: kaderimizi değiştirmek ya da seçmek.”
Hemen her fikri geniş tartışmalara yol açan Slavoj Žižek’in Karikatür Krizi üzerine yazdığı yazılardan yola çıkan bu derleme, bir yandan filozofun İslam konusundaki perspektifine bir bakış sunarken, diğer yandan yaşanan krizi bugün yorumlamak için önemli arşiv malzemelerini, o dönemde yazılmış Flemming Rose ve Amir Taheri makaleleri gibi farklı perspektifleri bir araya getiriyor.
İfade özgürlüğünün temel bir hak ve sorun olduğu günümüzün küresel dünyasında, bu özgürlüğün sınırlarının nasıl belirleneceği ve nasıl yönlendirildiği temel bir tartışma konusu. Žižek krizin tartışmasını öncelikle küreselleşme, hoşgörü ve köktencilik ilişkisi çerçevesinde ele alıyor; bütün dinlerin birarada hoşgörülü yaşamayı vaat ettiği bir modern toplumun mümkün olup olmadığını ve bunun nasıl ortaya çıkacağını tartışıyor.
Diğer yandan, İslam’ın Batı ve Doğu açısından özel bir konuma sahip olduğu savından yola çıkan Žižek, İslam’ın gelecekte bizi beklediği kesin olan felaketler karşısında beklenmedik olanaklar içerdiğini söylüyor: “Doğuyla Batıyı kaderle özgürlük diye karşı karşıya getirmek için ne kadar uğraşırsak uğraşalım, İslam bu ikili karşıtlığı çökerten üçüncü bir konuma karşılık gelir. Ne kör kadere teslim olmak ne de canının çektiğini yapmak, bunların yerine daha derin bir özgürlük: kaderimizi değiştirmek ya da seçmek.”
Karton Cilt, 104 sayfa
Ekim2013 tarihinde, Çeviribilim tarafından yayınlandı