Jamaikada yaşayan İngiliz kökenli bir ailenin çocukları, İngiltereye yaptıkları yolculuk sırasında korsanlar tarafından kaçırılır. Kötülüğün sembollerinden biri olduğu düşünülen korsanlarla masumiyeti simgeleyen çocukların bir araya geldiği bu tuhaf yolculuk, giderek insan doğasının karanlık yönünü ve onun kendini en dolaysız biçimde gösterdiği çocuk ruhunun sırlarını açığa çıkaran tekinsiz bir maceraya dönüşür. Richard Hughesun 1929 yılında yayımlandığında ses getiren bu başyapıtı, çocukluk kavramının algılanışını tümüyle değiştiren romanlardan biri olarak kabul edilmiş ve 20. yüzyılı belki de en iyi özetleyen kavramların başında gelen masumiyetin kayboluşu üzerine daha sonra yazılmış Sineklerin Tanrısı gibi birçok eserin de öncüsü olmuştur.
Jamaikada yaşayan İngiliz kökenli bir ailenin çocukları, İngiltereye yaptıkları yolculuk sırasında korsanlar tarafından kaçırılır. Kötülüğün sembollerinden biri olduğu düşünülen korsanlarla masumiyeti simgeleyen çocukların bir araya geldiği bu tuhaf yolculuk, giderek insan doğasının karanlık yönünü ve onun kendini en dolaysız biçimde gösterdiği çocuk ruhunun sırlarını açığa çıkaran tekinsiz bir maceraya dönüşür. Richard Hughesun 1929 yılında yayımlandığında ses getiren bu başyapıtı, çocukluk kavramının algılanışını tümüyle değiştiren romanlardan biri olarak kabul edilmiş ve 20. yüzyılı belki de en iyi özetleyen kavramların başında gelen masumiyetin kayboluşu üzerine daha sonra yazılmış Sineklerin Tanrısı gibi birçok eserin de öncüsü olmuştur.