Metinlerini varoluş ve yokoluş üzerine kurarak varoluşçuluğu taşraya taşımasıyla özgünlük kazanan, sade dilinden yükselen müzikle giderek hayatı yazıya, yazıyı ise büyülü bir hayata benzeten bir yazar...Yazma serüvenini hayatı kelime kelime genişletmek olarak adlandıran Hasan Ali Toptaş, metinlerini birer senfoniye de dönüştürerek, dışarıyla içerinin, görünenle iç dünyanın, gerçeklikle rüyaların, somutla soyutun çarpışmasından doğan tekinsiz bir atmosfere çağırıyor okurunu. Tam bir yazı ustalığıyla, Türkçenin imkânlarını sonuna kadar zorlayarak, edebiyatın büyülü dünyasına kapılar açarak...Belki de kasabanın üstünde asa tıkırtılarını andıran yorgun kanat sesleriyle uçup duran bir kuşum artık ben, miniminnacık bir bulutum, ya da ne bileyim, sokaklarda savrulan herhangi bir şeyin hâlâ görülememiş herhangi bir yanıyım.Dilin ve anlatımın Türkçedeki bütün sınırlarını zorlayan Kayıp Hayaller Kitabı kolay okunan, ama zor tüketilen bir roman.A. Ömer Türkeş
Metinlerini varoluş ve yokoluş üzerine kurarak varoluşçuluğu taşraya taşımasıyla özgünlük kazanan, sade dilinden yükselen müzikle giderek hayatı yazıya, yazıyı ise büyülü bir hayata benzeten bir yazar...Yazma serüvenini hayatı kelime kelime genişletmek olarak adlandıran Hasan Ali Toptaş, metinlerini birer senfoniye de dönüştürerek, dışarıyla içerinin, görünenle iç dünyanın, gerçeklikle rüyaların, somutla soyutun çarpışmasından doğan tekinsiz bir atmosfere çağırıyor okurunu. Tam bir yazı ustalığıyla, Türkçenin imkânlarını sonuna kadar zorlayarak, edebiyatın büyülü dünyasına kapılar açarak...Belki de kasabanın üstünde asa tıkırtılarını andıran yorgun kanat sesleriyle uçup duran bir kuşum artık ben, miniminnacık bir bulutum, ya da ne bileyim, sokaklarda savrulan herhangi bir şeyin hâlâ görülememiş herhangi bir yanıyım.Dilin ve anlatımın Türkçedeki bütün sınırlarını zorlayan Kayıp Hayaller Kitabı kolay okunan, ama zor tüketilen bir roman.A. Ömer Türkeş
Türk edebiyatının yaşayan en iyi romancısı.
Hasan Ali Toptaş'ın kendi geçmişinden, çocukluğundan, doğup büyüdüğü kasabadan beslenerek yazdığı bu romanda müthiş bir dil işçiliği var.Oldukça sıradan konuları öyle güzel betimlemelerle anlatıyor ki her cümlede kendinizi o kasabada buluyorsunuz.Bakın demedi demeyin bu adam bir gün Nobel edebiyat ödülü alırsa hiç şaşırmam.
Kitap keşkelerin kitabı.Gerçekten de yitirilmiş hayallerin kitabı.
282 sayfa