1655 yılında yazılmış ve şimdiye kadarki en doğru kehanet kitabı olan Cadı Agnes Çatlak'ın Dakîk ve Kat'î Kehanetleri'ne göre, cumartesi günü dünyanın sonu. Önümüzdeki Cumartesi. Akşam yemeğinden hemen önce. İyilik ve Kötülük orduları toplanıyorlar. Her şey Büyük Plan'a uygun ilerliyor gibi. Yalnız ufak bir pürüz var. Birazcık müşkülpesent bir melek ile sefahat düşkünü bir iblis yaklaşan bu coşku dolu anın gelişini hiç de iple çekmiyorlar. Ha unutmadan, birileri Deccal'ı yanlış yere göndermişe benziyor. "Kıyamet daha önce hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı." -Clive Barker- "Thomas Pynchon, Tom Robbins ve Don DeLillo işbirliği yapsaydı, ancak bu kadar olurdu... İnanılmaz." -Washington Post- "Otostopçunun Galaksi Rehberi'nin soyundan geliyor..." -New York Times- "Monty Python Uçan Sirk'in kaleme aldığı Vahiy Kitabı gibi adeta." -Phoenix New Times-
1655 yılında yazılmış ve şimdiye kadarki en doğru kehanet kitabı olan Cadı Agnes Çatlak'ın Dakîk ve Kat'î Kehanetleri'ne göre, cumartesi günü dünyanın sonu. Önümüzdeki Cumartesi. Akşam yemeğinden hemen önce. İyilik ve Kötülük orduları toplanıyorlar. Her şey Büyük Plan'a uygun ilerliyor gibi. Yalnız ufak bir pürüz var. Birazcık müşkülpesent bir melek ile sefahat düşkünü bir iblis yaklaşan bu coşku dolu anın gelişini hiç de iple çekmiyorlar. Ha unutmadan, birileri Deccal'ı yanlış yere göndermişe benziyor. "Kıyamet daha önce hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı." -Clive Barker- "Thomas Pynchon, Tom Robbins ve Don DeLillo işbirliği yapsaydı, ancak bu kadar olurdu... İnanılmaz." -Washington Post- "Otostopçunun Galaksi Rehberi'nin soyundan geliyor..." -New York Times- "Monty Python Uçan Sirk'in kaleme aldığı Vahiy Kitabı gibi adeta." -Phoenix New Times-
Crowley ve Aziraphale in iletişimine hayranım! :D
eğlenceli bir kitap. çeviriden mi kaynaklanıyor bilmiyorum ama bazen espriler havada kalabiliyor. bunun dışında iki ustadan güzel bir kitap.
İngiliz mizahından Monty Python ekibi, Douglas Adams, Graham Linehan, Steven Moffat, Ricky Gervais'e bayılan biri olarak nedense Terry Pratchett'a hiç ısınamadım (Her ne kadar Neil Gaiman'la ortak yazdığı bir kitap olsa da Pratchett'ın üslubu kitabın tamamına yansımış, daha öncesinden Discworld'te de aynı sıkıntıyı yaşamıştım). Benim gibi bu kitabın üslubunu sevmeyenlere 1999 yapımı Kevin Smith filmi Dogma'yı tavsiye ederim, benzer konuları şahane bir New Jersey atmosferinde yaşatmakta zira...
Bu kitap çok eğlenceli. En başta çok karmaşık geliyor, kim kimdir, ne oluyor, ne bitiyor derkeeen... Bir bakıyorsunuz ki kitap yarılanmış; olaylar, karakterler toplanmaya başlamış. Ve kendinizi tamamen kaptırıyorsunuz kitaba. :)
Ben mi uzun zamandır roman okumadığım için böyle afalladım yoksa bu kitap gerçekten karmaşık ve takip etmesi zor bir kurguya mı sahipti? Bu demek değildir ki sevmedim! Bazı yerlerinde kendimi tutamadan kahkaha atıp. etrafımdakiler tarafından deli addedilmiş bile olabilirim. Gaiman ve Pratchett'ten daha azını da beklemiyordum zaten.
Neil Gaiman ve Terry Pratchett'ın espri anlayışını ve göndermelerini anlayabiliyorsanız eminim güzel bir kitaptır.
Bu absürd tarz beni açmasa da, yapılan mükemmel semavi dinler eleştirileri ve anlamayı becerdiğim bazı ince espriler hatırına altı puan veriyorum.
Öyle böyle değil. Bayıldım. Muhteşem bir roman. Harika yazarlar. Yetkin çeviri: Niran Elçi.
Üç dört ayrı koldan akan farklı hikayeler; unutulmayacak, büyük küçük onlarca eşsiz roman kişisi; komik ve zekice cümleler. Bir kaç kez okuyup her seferinde ayrı zevk alınacak harika bir kitap. Elinizde paralansın.
O cümle cümbüşünden tadımlık enstantaneler:
- Tarihteki pek çok zafer ve trajedinin insanların özünde iyi ya da kötü olmasından değil, insan olmasından kaynaklandığını bilmek, insanları anlamaya yardımcı olacaktır. (s. 30)
- Tebeşir çukurundakilerin işitmediği minik bir gürleme oldu; çok iri bir köpek aniden küçülünce oluşan boşluğa dolan havanın sesi olabilirdi bu pekala. (s. 83)
- "Seninkilerin silahları onaylamadığını sanıyordum" dedi Crowley. Silahı meleğin tombul elinden alıp göz hizasına kaldırarak kısa namlu boyunca baktı.
"Şu sıralar onaylıyorlar," dedi Aziraphale. "Manevi tartışmalara ağırlık kazandırıyorlarmış. Doğru ellerdeyken elbette." (s. 103)
- Sohbetin çekirgelerin vızıltısı gibi etrafında uçuşmasına izin verdi, ya da daha doğrusu, bir altın arayıcısının çalkalanan çakılların arasında işe yarar altın parçası araması gibi, bir ışıltı bekledi. (s. 132)
- O, duygulu bir biçimde kambur çıkarabiliyordu ve şu anda omuzlarının duruşu, insanoğluna yardım etmeye çalışırken haksız yere incitilmiş birinin şaşkınlığını ifade ediyordu. (s. 140)
- Öyle ki çocuk etraftayken, diğer şeylerin, hatta manzaranın bile yalnızca fon olduğu hissi çöküyordu insana. (s. 144)
- Ne zaman onun hakkında derinlemesine düşünmeye çalışsa, düşüncelerinin buzun üzerindeki bir ördek gibi hızla kayıp gittiğini fark ederdi. (s. 144)
- Anathema'nın sözleri zihnine, kağıt havluya dökülen su gibi dökülüyordu. (s. 147)
- Sevgisinin Shadwell üzerindeki etkisine gelince, bunun yerine bir kara deliğe ekmek parçası atmayı da deneyebilirdi. (s. 183)
- Küçük uzaylı, arabanın yanından geçerken anlamlı anlamlı Newt'a bakıp “co2 düzeyiniz 0.5 artmış” diye hırıldadı. “Dürtüsel tüketicilik eğiliminin etkisi altında baskın tür haline gelmekle suçlanabileceğinizi biliyorsunuz, değil mi?” (s. 205)
- “Geçen gün söylediğin gibi,” dedi Adem. “korsanlar, kovboylar, uzaylılar falan hakkında okuyarak büyüyosun ve tam dünyanın harika şeylerle dolu olduğunu düşünmeye başladığında sana yalnızca ölü balinalar, kesilmiş ormanlar ve milyonlarca sene boyunca gitmiycek nükleer atıklar olduğunu söylüyolar. Bana sorarsanız büyümeye bile değmez.” (s. 222)
- Diğer yandan bir de Ligur ile Hastur gibileri vardı, fenalıktan öylesine karanlık bir keyif alıyorlardı ki onları insan sanabilirdiniz. (s. 251)
Karton Cilt, 416 sayfa
Mayıs2012 tarihinde, İthaki Yayınları tarafından yayınlandı