Suratı taş kesilmiş bir şehrin sokaklarında altı adam, İstanbul havasını boca edip caddelere, yöneldiler Hacıbayram içtimasına. Vücutlarını şadırvanda suya tutup çelikleştiler ve çıplak gözle izlediler kale üzerinden bulvarlara bakarak sivriliğini daha da arttıran yeni ayın ilk hilalini. Güvercinler ve Gül Baba sabahın bu erken vaktinde her şeye öğretisel bakmanın mutluluğunu anımsattılar. Putperestliğe ödün vermemenin, kuvvetin yalnız Hakk’ta olduğunun, “emrolunduğu gibi dosdoğru” olmanın ve omuzomuza olmanın, pırıl pırıl bir su gibi akmak olduğunu yeniden kavradılar. Böylelikle atıldı birinci adım. “Veli Gül”
Suratı taş kesilmiş bir şehrin sokaklarında altı adam, İstanbul havasını boca edip caddelere, yöneldiler Hacıbayram içtimasına. Vücutlarını şadırvanda suya tutup çelikleştiler ve çıplak gözle izlediler kale üzerinden bulvarlara bakarak sivriliğini daha da arttıran yeni ayın ilk hilalini. Güvercinler ve Gül Baba sabahın bu erken vaktinde her şeye öğretisel bakmanın mutluluğunu anımsattılar. Putperestliğe ödün vermemenin, kuvvetin yalnız Hakk’ta olduğunun, “emrolunduğu gibi dosdoğru” olmanın ve omuzomuza olmanın, pırıl pırıl bir su gibi akmak olduğunu yeniden kavradılar. Böylelikle atıldı birinci adım. “Veli Gül”
"İnsan, ancak, gizemli cümlelerde özgür olur." Nuri Pakdil, Klas Duruş, syf. 107.
Nuri pakdili ilk kez okuyacak bu kitaptan başlamasın bence. Arkadaşlarla ortak belirlenmiş bir kitap olmasaydı da zaten okumazdım. Kitaptan açıkçası bir şey anlamadım.
109 sayfa
Ekim1997 tarihinde, Edebiyat Dergisi Yayınları tarafından yayınlandı