Kitap açıklaması henüz eklenmemiş.
Bütün olarak değerlendirdiğimde edebi olarak çok kalıcı unutulmaz bir tat bırakmadı. Ana karakterler Zehra ve Emre. Romanın işleyişi bu iki ana karakter üzerinden. Ancak kalabalık bir davette renkli, çeşitli konuklar, bu konukların öyküleri, İstanbul'un tarihsel zenginliğine dayanan öykü bolluğu.
Toplumsal olarak göç sorunu, bunun sonuçlarının büyük kente yansıması işleniyor, ancak roman gerçek zaman dilimini yani 2014 yılını okura sürekli anımsatıyor, güncelden kopmama yazarın özellikle tercihi olmasına karşın toplumsal olarak göç sorununun 1970-1990 arası etkileri üzerinde duruluyor. İkinci ve üçüncü kuşağın yaşadığı varoluşsal sorgulamalar eksik kalıyor.
Bu kalınlıkta bir roman için azımsanamayacak hatalar dikkatli okuyucuyu rahatsız ediyor.Yedi yıldızlı bir otelin açılışında bulunan tüm garsonların,güvenlik görevlilerinin ve kat görevlilerinin tamamının Anadolu'dan yeni gelmiş,saf ve köylü çocukları olması gerçeklik duygusundan uzaklaştırıyor okuyucuyu.Tüm kitaplarını okuyan biri olarak kitabı ortalarda bir yerlere koyuyorum.Zaman kaybı mı?Bence değil.Bu yaz doğru dürüst kitap yok.Alın okuyun ama asla bir kedi bir adam bir ölüm değil.
Öğrenci imkanlarıyle elektirik faturasının bir kısmının gömüldüğü kitap. Alacağım gece sevinçten uyku uyuyamamıştım. Final döneminin devreye girmesiyle 1 ayda ittire kaktıra okuduğum kitap. Beklentim çok üst seviyedeydi. Bana göre kitabın sonu çok aceleye getirilmiş. Bir de siyasi kaygılarla yazılan akabinde kendi düşüncesini ve yorumlarını okuyucunun kafasına balyoz gibi indiren içerikten pek hoşlanmıyorum. Benim için hüsrandı.
Çok sağlam bir kalemi var Sevgili Livaneli'nin ama bu kitap beni tatmin etmedi, umduğum gibi olmadı.
http://kitapcikizmelike.blogspot.com.tr/2015/05/konstantiniyye-oteli-zulfu-livaneli.html
Romandan çok Yakın Türkiye bilgi kitapçığı gibi olsa da zevkle okudum ama bittiğinde hüsrana uğramadım değil.hikayelerin hepsi kendi başlarına çok iyiydi ama maalesef diğer kitaplarından aldığım tadı alamadım.Kitabın sonu yok!
https://fistiklitombi.wordpress.com/2015/05/26/konstantiniyye-oteli-zulfu-livaneli/
bazı şeyleri kendi gözünüzle görmenize gerek yoktur. gözleriniz bağlıyken biri elinizden tutar ve size gerçekleri kalp gözünüzle görmeniz için yol gösterir... Zülfü Livaneli de öyle bir yazar.
Bir Livaneli klasiği.. Oldukça başarılı, kurgunun güzelliği yanında eğitici bilgilendirici.. güncel olaylara yapılan göndermeler hoşuma gitti. Biz okurken aa bu olaydan bahsediyor dedik ama belki 15 yıl sonra okuyan biri "Hadi ya o kadar da değil bunlar hayal ürünü diyecektir" örneğin; Sivas ve Maraş olayları, Ozgecan vakası veya ISID... OKunmaya değer..
Kitabın içinde küçük küçük hikayeler var ana karakterlerin dışında, ben beğenerek okudum.Livanelinin tüm kitaparını okumuş biri olarak bu kitabını da beğendim diyebilirim. Dil ve anlatım mükemmel. Hikayeler birbirinden kopuk olmasına rağmen sıkılmadan okuyorsunuz. Yine kalemine sağlık diyorum Üstadın...
Başlarını oldukça beğendiğim kitap. Güncel olaylara yaptığı göndermelerle, hemen yanımızda olan, belki de bizim de onlardan olduğumuz insan betimlemeleriyle birçok konuya değinmiş Livaneli. Kitabın sonuna bir nefeste geldim fakat son bölümleri o kadar sıkıcıydı ki bitirmiş olmak için kendimi zorlandım. Son kısımda yazar sanki bir an önce kitabı bitirmek istemiş gibiydi,
Sonunu bir kenara bıraktığımızda kesinlikle okunması gereken bir kitap. Özellikle klasik müzik adları verildiğinde o müzik eşliğinde okumaya devam ederseniz kitap sizi içine alıyor.
Kitap hhakkında ki yorumlarımı bloğumdan okuyabilirsiniz.
gulsahtoptas.blogspot.com.tr
476 sayfa
2015 tarihinde, Doğan Kitap tarafından yayınlandı