Sarı, yoğun bir sisin sokakların üstüne çöktüğü, sokaklarda, dükkanlarda gaz lambalarının geceymiş gibi ışıl ışıl yandığı kasvetli bir kış günü, garip görünüşlü bir kız çocuğu babasıyla birlikte bir faytonun içinde, Londranın işlek caddelerinde ağır ağır yol alıyordu...
******
Küçük Sara Hindistandan Londradaki bir kız okuluna gelmiştir. Babası zengin bir iş adamıdır. Kızını tıpkı bir prenses gibi büyütmüştür. Sara gelir gelmez okulun en gözde çocuğu olur. Ancak kısa bir süre sonra babası iflas eder ve hastalanarak ölür. O günden sonra Sara çok zor günler yaşamaya başlar. Ancak bu o kadar da uzun sürmeyecektir.
************
Küçük Prensesin kahramanı Sara, zengin olmasına rağmen paraya önem vermeyen, alçakgönüllü, gururlu, özeleştiri yeteneğine sahip bir çocuktur. Hindistanda büyüyen Sara, yüzbaşı olan babası tarafından İngilterede bir yatılı okula verilir. Babasının beklenmedik ölümünün ardından, küçük Saranın okuldaki konumu da değişecektir. Frances H. Burnett, birçok dile çevrilen ve çizgi filme de aktarılan bu romanında alçakgönüllülük ve sabrın enyüce erdemler olduğunu gösteriyor.Küçük Prenses: Mutlu sonla ödüllendirilen sabır...
************
Sara Crewe, babası tarafından Bayan Minchinin yatılı okuluna getirildiğinde, gerçek bir prensesten farksızdır. Eğitimli, terbiyeli, yardımsever, zengin ve yüce gönüllü bir kızdır Sara. Ancak bir gün, babasının öldüğünü ve beş parasız kaldığını öğrenir. Başta okul müdürü Bayan Minchin olmak üzere, ona prenses gibi davranan herkes tarafından aşağılanır, azarlanır ve aç bırakılır. Yalnızca birkaç dostu, odasını paylaştığı faresi, oyuncak bebeği ve gizlice okuduğu kitaplarla teselli bulur. Kendisini bekleyen mucizeyi bilmeden kurduğu düşlerle, yaşadığı yeni hayata alışmaya ve ayakta kalmaya çalışır. Sara iyi kalpliliği ve sabrı sayesinde her güçlüğü yenecek, parasız ve aç da kalsa bir prenses olduğunu herkese gösterecektir.Dünya çocuk edebiyatında önemli bir yeri olan F. H. Burnettin bu eşsiz çocuk klasiği, Tahsin Yücelin güzel Türkçesiyle İmge Çocuk dizisindeki yerini alıyor...
******
Sarı, yoğun bir sisin sokakların üstüne çöktüğü, sokaklarda, dükkanlarda gaz lambalarının geceymiş gibi ışıl ışıl yandığı kasvetli bir kış günü, garip görünüşlü bir kız çocuğu babasıyla birlikte bir faytonun içinde, Londranın işlek caddelerinde ağır ağır yol alıyordu...
******
Küçük Sara Hindistandan Londradaki bir kız okuluna gelmiştir. Babası zengin bir iş adamıdır. Kızını tıpkı bir prenses gibi büyütmüştür. Sara gelir gelmez okulun en gözde çocuğu olur. Ancak kısa bir süre sonra babası iflas eder ve hastalanarak ölür. O günden sonra Sara çok zor günler yaşamaya başlar. Ancak bu o kadar da uzun sürmeyecektir.
************
Küçük Prensesin kahramanı Sara, zengin olmasına rağmen paraya önem vermeyen, alçakgönüllü, gururlu, özeleştiri yeteneğine sahip bir çocuktur. Hindistanda büyüyen Sara, yüzbaşı olan babası tarafından İngilterede bir yatılı okula verilir. Babasının beklenmedik ölümünün ardından, küçük Saranın okuldaki konumu da değişecektir. Frances H. Burnett, birçok dile çevrilen ve çizgi filme de aktarılan bu romanında alçakgönüllülük ve sabrın enyüce erdemler olduğunu gösteriyor.Küçük Prenses: Mutlu sonla ödüllendirilen sabır...
************
Sara Crewe, babası tarafından Bayan Minchinin yatılı okuluna getirildiğinde, gerçek bir prensesten farksızdır. Eğitimli, terbiyeli, yardımsever, zengin ve yüce gönüllü bir kızdır Sara. Ancak bir gün, babasının öldüğünü ve beş parasız kaldığını öğrenir. Başta okul müdürü Bayan Minchin olmak üzere, ona... tümünü göster
Annemin küçük prensesine hediyesiydi.Her okuduğumda yüzümde küçücük tebessüm bıraktıran çocukluğumun sıcacık romanı.İçimi ısıtan,yüreklendiren,hüzünlendiren küçük saranın okunmaya değer hikayesi.Okumayanlara tavsiye ederim.
Defalarca bayılarak okuduğum kitap!!! Kesinlikle okunmalı tekrar, tekrar ve tekrar!!!! Bana okumayı sevdiren kitaplardan biri ve en etkilisi.
Herkesin gözdesi olmuş çocuk edebiyatı klasikleri vardır. Küçük prens, küçük kara balık, şeker portakalı, alice harikalar diyarında vb bu kitap size onlar gibi büyülü bir dünya sunmaz. Müthiş dersler vermez. Peki bir çocuk neden bu kitabı okumalı? Okul çağında ki bir çocuk bu kitabı okumalı çünkü betimleme nasıl yapılır, benzetme nasıl yapılır, duygular, olaylar temel düzeyde nasıl aktarılır çocuğa bunu kazandırır. Bu açıdan bakıldığında edebi değeri hiçte küçük olmayan bir eser. Kaç yaşımda okuduğumu hatırlamıyorum. Muhtemelen 10-12 yaşlarındaydım ve bu kitaptan okuduğum müdirenin burnunun kılıçbalığı gibi olduğunu henüz unutmadım.
Bir çırpıda, çok severek ve sıkılmadan okudum.
Her küçük kız okuyabilse keşke... Ya da ben gibi büyük kız :)
214 sayfa