Romanlarında gerçekle efsaneyi ustaca birleştiren, insan doğasının en karanlık yanlarını gözler önüne sermeyi hedefleyen Nobel ödüllü yazar William Golding, bu kez ortaçağ dünyasına götürüyor bizleri. Başrahip Jocelin, sağlam temellerinden yoksun olan Meryem Ana Katedral Kilisesi'nin tepesine dev bir kule dikmeye karar vermiştir. Yapı ustası Roger Mason, karısı Rachel, kuleyi tamamlamak için gece gündüz çalışan işçiler, olup biteni hayretler içinde seyreden rahipler, katedralin temizlik işlerine bakan topal Pangall ve başrahibin bile kayıtsız kalamayacağı güzellikte bir kadın GoodyPangall, sonucu merakla beklemektedirler. Kule günden güne yükselmekte ama bu arada öngörülemeyen şeyler olmaktadır. Umudunu yitirmeyen Jocelin mucizenin gerçekleşeceği günü sabırsızlıkla beklemeye koyulur...
Romanlarında gerçekle efsaneyi ustaca birleştiren, insan doğasının en karanlık yanlarını gözler önüne sermeyi hedefleyen Nobel ödüllü yazar William Golding, bu kez ortaçağ dünyasına götürüyor bizleri. Başrahip Jocelin, sağlam temellerinden yoksun olan Meryem Ana Katedral Kilisesi'nin tepesine dev bir kule dikmeye karar vermiştir. Yapı ustası Roger Mason, karısı Rachel, kuleyi tamamlamak için gece gündüz çalışan işçiler, olup biteni hayretler içinde seyreden rahipler, katedralin temizlik işlerine bakan topal Pangall ve başrahibin bile kayıtsız kalamayacağı güzellikte bir kadın GoodyPangall, sonucu merakla beklemektedirler. Kule günden güne yükselmekte ama bu arada öngörülemeyen şeyler olmaktadır. Umudunu yitirmeyen Jocelin mucizenin gerçekleşeceği günü sabırsızlıkla beklemeye koyulur...
Yazarın okuduğum ikinci kitabı.Bu kitaptan bir Sineklerin Tanrısı tadı beklemek hata olur.Daha uzun diyologlar ve daha sıkıcı betimlemeler var.Tanrısına duyduğu saygıyı göstermek için kilisesinin üzerine 125 metrelik devasa bir kule inşa etmeye çalışan bir rahip, kilisenin hizmetçisi ve karısı ve ustabaşı arasında geçiyor hikaye.Sembolizm ile bezenmiş bir kitap. Kitap bittiğinde kendi kendi kendime "saplantı mı kutsala dönüşür insanın ruhunda yoksa kutsal olan mı saplantıya" sorusunu sordum.
242 sayfa bir rahibin kule yapma sevdasının anlatılmasına gerek yoktu, o kadar fazla tekrar vardı ki kısa bir hikaye bile yeterdi.
karakterler zayıf, konu zayıf, bağlanamamış bir son.
Bırakın Golding Sineklerin Tanrısı'nda kalsın.
Kilise Baş Rahibi Jocelin'in Meryem Ana Katedral Kilisesine büyük bir kule yaptırmak istemesi etrafında dönen olayların anlatıldığı, çok fazla olay ve kişinin olmadığı daha çok rahibin git gellerine şahit olduğumuz, (bir hesaplaşmada diyebileceğimiz türden gitgeller) bir kitap.
Jocelin idealist bir rahiptir. Ve kilisenin hizmetine girdiği andan itibaren hızla yükselir. Bu yükselişi çok yakın arkadaşları tarafından kıskançlıkla takip edilir. Öyle ki bir gün Şapelin ortasında kendisine ilahi bir rüya gösterilir. Orada bir kule olduğunu görür Jocelin ve ömrünün geri kalanını bu ilahi rüyayı gerçekleştirmeye adar. Çünkü ona göre bu onun artık kutsal amacıdır. Kule inşaatı boyunca kilise içinde ve dışında ahmaklık, bencillik ve dik kafalılıkla suçlanır. Zira kilise zemini kule yapımı için uygun değildir. Jocelin'in inatları ve uğraşları sonrasında inşaat başlar ancak inşaat ustası ve işçiler dindar olmadıkları gibi saygısız, kaba saba insanlardır. Jocelin kule inşaatı tamamlana kadar onların her türlü saygısızlığınıza ve din dışı davranışlarına katlanır. Hatta kilisenin hizmetlerini yapan yaşlı ve ucube görünüşlü Pangal'ın karısı Goody'nin, İnşat ustası Roger Mason ile yaşadığı yasak ilişkiye dahi göz yumar. İşçilerin Pangall'ı rencide etmelerine ses çıkarmaz. Ve yaşlı Pangal kiliseden kaçar, karısı ölür. Onların uğursuzluğu Jocelin ve yapı ustasının peşini bırakmaz. Jocelin kiliseye ihanetle suçlanır. Kule inşaatı tamamlanır ancak fırtınalı bir gecede kule büyük zarar görür. Jocelin bu durum karşısında daha fazla dayanamaz ve hastalanır. Yapı ustası da kör ve sağır kalır.
Kitap boyunca Jocelin'in mistik dünyasında seyahat edersiniz. Olaylar onun penceresinden aktarılır. Metafizik ve gerçek olaylar birbirine karışmıştır. Jocelin ilahi hedefi, doğrultusunda yavaş yavaş meczuplaşmaya başlar.
Golding bu kitapta inanç ve inançsızlık denkleminde hareket eder. Jocelin'in yaşadığı tereddütler (ki rahip olduğu düşünülürse uç bir kişiliktir) ve bunlar karşısında duyduğu azap semboller yolu ile mükemmel bir şekilde tasvir edilir.
Okuması oldukça güç fakat , Hristiyanlık -inanç-inançsızlık, konusunda ciddi ipuçlarına sahip bir kitap.
242 sayfa
Şubat2014 tarihinde, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlandı