Açlık Oyunları'ndan sonra yeni bir distopik maceraya hazır mısınız?
Hatırla. Hayatta kal. Koş.
Thomas bir asansörde uyandığında hatırlayabildiği tek şey ismidir.
Ailesini, evini veya oraya nasıl geldiğini anımsamamaktadır. Zihni bomboştur.
Asansörün kapıları açıldığında Thomas kendini Kayran isimli, devasa taş duvarlarla çevrili geniş bir alanda ve burada yaşayan çocukların arasında bulur.
Tıpkı Thomas gibi Kayranlılar da oraya neden ve nasıl geldiklerini bilmemektedir. Tek bildikleri çevrelerini saran labirente çıkan
taş kapıların her sabah açılıp her akşam kapandığı ve her otuz günde bir aralarına yeni bir çocuk katıldığıdır. Kimse Kayran’da kalmak istemese de kurtulmak imkânsız görünmektedir. Yine de Thomas’ın içinde bir his, çıkış yolu bulabileceğini söylemektedir. Ama bunun için zihninin derinlerinde yatan sırları açığa çıkararak labirentin gizemini çözmesi gerekecektir.
“Açlık Oyunları gibi distopik hikâyeleri sevenler Thomas’la birlikte Kayran’da maceraya sürüklenecekler.”
—School Library Journal
“Dashner gizemli, kışkırtıcı, yaratıcı ve sürükleyici bir romanla karşımızda.” —Barnes&Noble
“Akıcı anlatımı, akla gelen sayısız soruyu adım adım cevaplaması ve bitmek bilmeyen gerilimiyle Dashner’ın sürükleyici macerası kaçınılmaz sona doğru ilerlerken sizi merak içinde bırakacak.”
—Publishers Weekly
“Dashner hikâyeyi ustalıkla kaleme alarak inanılmazı gerçekçi kılmayı başarıyor. Elinizden bırakamayacak ve devamında neler olduğunu öğrenmek için sabırsızlanacaksınız.” —Kirkus Reviews
“Sayfalar boyunca bir tehlikeden diğerine sürüklenirken kitabı elinizden bırakamayacaksınız.”
—Kiss The Book
Açlık Oyunları'ndan sonra yeni bir distopik maceraya hazır mısınız?
Hatırla. Hayatta kal. Koş.
Thomas bir asansörde uyandığında hatırlayabildiği tek şey ismidir.
Ailesini, evini veya oraya nasıl geldiğini anımsamamaktadır. Zihni bomboştur.
Asansörün kapıları açıldığında Thomas kendini Kayran isimli, devasa taş duvarlarla çevrili geniş bir alanda ve burada yaşayan çocukların arasında bulur.
Tıpkı Thomas gibi Kayranlılar da oraya neden ve nasıl geldiklerini bilmemektedir. Tek bildikleri çevrelerini saran labirente çıkan
taş kapıların her sabah açılıp her akşam kapandığı ve her otuz günde bir aralarına yeni bir çocuk katıldığıdır. Kimse Kayran’da kalmak istemese de kurtulmak imkânsız görünmektedir. Yine de Thomas’ın içinde bir his, çıkış yolu bulabileceğini söylemektedir. Ama bunun için zihninin derinlerinde yatan sırları açığa çıkararak labirentin gizemini çözmesi gerekecektir.
“Açlık Oyunları gibi distopik hikâyeleri sevenler Thomas’la birlikte Kayran’da maceraya sürüklenecekler.”
—School Library Journal
“Dashner gizemli, kışkırtıcı, yaratıcı ve sürükleyici bir romanla karşımızda.” —Barnes&Noble
“Akıcı anlatımı, akla gelen sayısız soruyu adım adım cevaplaması ve bitmek bilmeyen gerilimiyle Dashner’ın sürükleyici macerası kaçınılmaz sona doğru ilerlerken sizi merak içinde bırakacak.”
—Publishers Weekly
“Dashner hikâyeyi ustalıkla kaleme alarak inanılmazı gerçekçi kılmayı başarıyor. Elinizden bırakamayacak ve devamında neler olduğunu öğrenmek için sabırsızl... tümünü göster
Thomas hafızasını kaybetmiş olarak uyandığında kendini Kayran'da bulur. Kayran, en ortasında bir yerleşim yerinin bulunduğu 9 bloğa ayrılmış bir labirenttir. Lise çağındaki çocukların oluşturduğu gruplar Kayran'ın güvenliğini ve devamlılığını gözetmekte ve bir çıkış yolu bulmak için labirente deneyimli "koşucular" göndermektedirler. Thomas, sürekli değişen labirent'i ve geceleri labirenti turlayan dehşetleri aşıp buradan çıkabilmek için önce takım arkadaşıyla ardından geçmişiyle yüzleşmek zorundadır...
Yazar, amneziye fazlasıyla bel bağlayarak kurgusunu hiçbir mekan veya zaman atfı olmadan sürdürmüş. Tamamen kapalı bir mekan olmasına karşın yıldızların görülebilmesi labirentin tamamen izole olamdığı hissini doğurmakta ve umut ışığı vermekte kullanılmış bir motif olarak okurun karşısına çıkıyor. Labirent'i turlayan aç kabuslar veya "ızdırap verenler" labirentin gardiyanları. Kayran'da doğa olaylarının görülmemesi, yağmur yağmaması, sıcaklığın değişmemesi, kontrollü bir ortam olduğu hissi yaratırken ortada uçan mekanik böcek / kameralar çocukların her hareketlerinin izlendiğini vurguluyor.
Thomas'ın sabırsızlığı gizem hissini körüklese de okuru bunaltacak seviyelere varabiliyor. Sineklerin Tanrısı'na benzer bir çocuk komünü kurgulamış olan yazar, hayatta kalma güdüsünün öne çıkarılmasıyla fazlasıyla sert bir hiyerarşi ve kurallar bütünü uygulatmış.Yenilikçilik ve gelenekçilik tartışmasını çok da güçlü yürütemeyen kurgu çok sert bir Darwinizmin izlerini taşıyor. Duygu durum ve düşüncelerdeki değişimlerin çok hızlı olması kurguda bir tutarsızlık örüntüsü yaratıyor ve okuma zevkini düşürüyor. " Birden, aniden" kalıplarının suyunu çıkarırcasına kullanılması kitabın aceleye getirilmiş olduğu hissi uyandırabilir.
Çoğu argümanın yararcılık ekolüne dahil olduğu kurgu, "tabula rasa" mantrasına hafızasının sadece belli kısımları kısımları silinmiş karakterler aracılığıyla atıfta bulunuyor. Fare labirent testlerini andıran bu akıl almaz labirent ve gardiyanları doğaya tahakküm arzusunu göstermekte. Karakterlerin labirentin efendileri olan "Yaratıcılar" tarafından birer et kukla ( meat puppet ) gibi kontrol edilebilmesi çığrından çıkmış bir Descartesçiliğin izlerini taşıyor. Yunus peygamber atfı yapan yazar, Herbert Spencer'in mantrasını yanlış anlamış. ( güçlü olan değil en iyi uyum sağlayan hayatta kalır.) Temposunun yüksek olması ve merak uyandırması artıları iken aceleye getirildiği hissi ve son bölümlerde bir finale vardırmak için kurgunun adeta koşması ciddi eksileri. Entellektüel bir klinik kasaplığın son seviyelerinde olan kitap çok daha iyi olabilirmiş. Genç yetişkin ( young adult ) kitlesine hitap edecek olan eser, ciddi bilim kurgu hayranlarını tatmin etmekten uzak.
Bu seriye filmini izledikten sonra başlamak istemiyordum açıkçası.Filmi beğenmiştim ama filmleriniı izledikten sonra kitapları okumam ben genelde.Ve filmi de ilk çıktığı zaman izlemiştim.Kitapları bu yüzden ertelemiştim.Geçen gün kitaplarıma bakarken bana serinin ilk kitabi adeta "beni oku" diyordu ve dayanamadım,başladım okumaya.
Filmi hatırladığım kadarıyla kitapta anlatılan yerleri gayet iyi yansıtmıştı.Labirent ve Kayran tam da yazarın anlattığı gibiydi.Ve Dylan O'Brien'i de gayet Thomas olarak canlandırabilirdim.Bence cuk oturmuş.
Kitap bence cok akıcıydı.Normalde distopyaları ne kadar sevsem de bazı yerleri sıkıcı olur ve araya zaman koymak isterim.Bir müddet elimden bırakırım.Ama bu kitap sıkıldığım yerlerin olmasına rağmen elimden bırakmak istemememe sebep oldu.Kısacası ben bu dünyayı çok sevdim.Ve meraktayım.
Filmi izlediğim,olacakları bildiğim halde yine de şaşırdım.Filmde nerelerde şaşırdıysam,heyecanlandıysam kitap da aynı etkiyi yarattı kesinlikle.
Kitabın dezavantajlarından mıdır bilmem ama karakterler sığ kaldı sanki.Ama şöyle bir düşününce hafıza kayıplarından olma olasılığı da yüksek bu sığlığın. O yüzden pek takılmadım ve üstünde durmayacağım.
Serinin ikinci kitabının da filmi çıkıyormuş Eylül'de sanırsam.Fragmanını izledim ve çok merak ettim.Zaten Dylan'ı çok severim.Onun oyunculuğundan şüphem yok.İkinci filme kadar seriyi bitirmiş olmak istiyorum.Kısacası film için beklemedeyim.
Thomas ve arkadaşlarının başına gelenleri okumaktan zevk alıyorum.Kesinlikle devam edeceğim seriye.Bence sizde okuyun.Tabiki tavsiyeeee..☺️
çok güzel kitaptı, tek sorun filminin çıkmasına daha altı ay falan var ve ben hemen izlemek istiyorum. her neyse kitaptan bahsedecek olursak tam benim sevdiğim türden. içinde aşk var ama öyle vıcık vıcık ve duygusal , romantik olaylara sayfalar ayrılmamış. kitabın başından sonuna adar hiç sıkmıyor ve temposu hiç düşmüyor. ve tabii filminde de teen wolf'ten Dylan o'brien oynuyor -kitabı alma sebeplerimden biri- ve kız da kitaba uygun olmuş. sonuç olarak tasiye ederim kesinlikle.
'Açlık Oyunları'nı okuyup beğenenlerin bu kitabı da seveceklerine eminim. Daha ilk sayfalardan itibaren her şeyi gözünüzde canlandırabiliyorsunuz. Bu da eğer uyarlaması iyi olursa bol görsel efektli bir sinema filmi seyredeceğimiz anlamına geliyor.
Akıl oyunlarını anımsatan bir konusu olsa da zevkliydi. 2. sini de okumak gerek.
Çok beğendim bu kadar beğeniceğimi tahmin etmezdim,hafta sonu filmine gideceğim için okudum uzun zamandır bekletiyordum kitabı.
Kitapta heyecan,aksiyon,gizem hepsi çok ölçülü ve yerindeydi hiç sıkmadı,yazarın dilide çok akıcıydı.
Ben çok beğendim.Sürükleyici heyecanlı... Devamını sabırsızlıkla bekliyorum.
http://kahveminkokusu.blogspot.com.tr/2014/10/labirent-olumcul-kacs.html
Harika, okuyucuyu içine çeken bir kurgu. Okumakta gecikmeyin.
baştan sona akıcı harika bi kitaptı ıncerceronu andırsada keyifle cabucak okunup bitti :)
Ciltsiz, 408 sayfa
7Ocak2014 tarihinde, Pegasus Yayınları tarafından yayınlandı