Yıllardır "panik atak" yaşayan bir işadamı...
Kendini peygamber ilan eden bir doktor...
Çok temiz olmak uğruna evlerini "çöp apartman" haline getiren üç kız kardeş...
Kendini bildiği günden beri, babası başta olmak üzere, çevresindeki bütün erkeklerden dayak yiyen genç bir kadın...
Ağır ceza reisi bir babanın "fahişelik" mesleğini seçen kızı...
Radyo ve televizyonlardaki bütün şarkıların kendisi için çalındığını zanneden genç bir devlet memuresi...
Dünyaya kız olarak gelen ancak kendini erkek hisseden bir transseksüel...
Doktorunu intihar etmekle tehdit eden bir öğrenci...
Ölümcül bir hastalığa yakalanmış genç bir bankacı...
Bu kitapta, Türkiye' de değişik nedenlerle psikiyatra başvuran her kesimden insanımızın hikayelerini bulacak, başta aşk ve ölüm olmak üzere "insanlık halleri" ile karşılaşacaksınız.
İnsanlar size içini açacak, en gizli sırlarını sizinle paylaşacak. Ve bütün bu sorunlar, hastalar ve hastalıklar karşısında Türkiye şartlarında bir ruh doktorunun duyguları, düşünceleri, yapabildikleri ve yapamadıklarını göreceksiniz.
Bu kitabın bir yerlerinde mutlaka kendinizi bulacak, kendinizle yüzleşeceksiniz. Okudukça, yaşamın, sağlığın, sevginin ve huzurun değerini daha iyi anlayacak; her damlası ayrı bir duygunun rengini taşıyan bir çağlayanın altından geçecek ve tertemiz olacaksınız.
Yıllardır "panik atak" yaşayan bir işadamı...
Kendini peygamber ilan eden bir doktor...
Çok temiz olmak uğruna evlerini "çöp apartman" haline getiren üç kız kardeş...
Kendini bildiği günden beri, babası başta olmak üzere, çevresindeki bütün erkeklerden dayak yiyen genç bir kadın...
Ağır ceza reisi bir babanın "fahişelik" mesleğini seçen kızı...
Radyo ve televizyonlardaki bütün şarkıların kendisi için çalındığını zanneden genç bir devlet memuresi...
Dünyaya kız olarak gelen ancak kendini erkek hisseden bir transseksüel...
Doktorunu intihar etmekle tehdit eden bir öğrenci...
Ölümcül bir hastalığa yakalanmış genç bir bankacı...
Bu kitapta, Türkiye' de değişik nedenlerle psikiyatra başvuran her kesimden insanımızın hikayelerini bulacak, başta aşk ve ölüm olmak üzere "insanlık halleri" ile karşılaşacaksınız.
İnsanlar size içini açacak, en gizli sırlarını sizinle paylaşacak. Ve bütün bu sorunlar, hastalar ve hastalıklar karşısında Türkiye şartlarında bir ruh doktorunun duyguları, düşünceleri, yapabildikleri ve yapamadıklarını göreceksiniz.
Bu kitabın bir yerlerinde mutlaka kendinizi bulacak, kendinizle yüzleşeceksiniz. Okudukça, yaşamın, sağlığın, sevginin ve huzurun değerini daha iyi anlayacak; her damlası ayrı bir duygunun rengini taşıyan bir çağlayanın altından geçecek ve tertemiz olacaksınız.
Gülseren Budayıcıoğlu kitaplarının üçünüde okudum. Üçü bir birinden okunası ve ibretimsi. Hiç ummadığımız insanların iç dünyalarında çok farklı odalar olduğunu okumak etkileyici.
Tavsiye ederim.
Psikolojiye meraklıysanız veya değişik insan öyküleri ilginizi çekiyorsa bu kitabı şiddetle öneririm. Dr.Gülseren Budayıcıoğlu'nun kendi hastalarından esinlenerek yazdığı, psikoterapi seansları boyunca yaşananların anlatıldığı sürükleyici bir kitap.
Yazarın ilk ve en sevdiğim kitabı. Kendi deyimiyle "Psikiyatrinin abc'si" niteliğinde bir kitap. Depresyondan panik atağa, psikozlardan bipolar bozukluğa, farklı hastalıklardan muzdarip kişileri anlatmış Gülseren Hanım. Ayrıca insanların psikiyatriye bakışı, psikiyatriden beklentileri coğrafyayla, alınan kültürle bağlantılı olarak farklılık gösterdiği için bu şekilde bir nevi memleketimden insan manzaraları tadında oluyor. Okunması pek keyifli, yazarın dili oldukça akıcı. Psikiyatriye meraklıysanız mutlaka okumalısınız.
Karton Cilt, Madalyonun İçi, 383 sayfa
Eylül2020 tarihinde, Remzi Kitapevi tarafından yayınlandı