Charles Dickens (1812-1870) Amerika'ya yaptığı yolculukla ilgili izlenimlerini, 1842 yılında yayımlanan Amerika Notları adlı kitabında anlatmıştı. 1843-44 yıllarında çıkan Martin Chuzzlewit'le bu ülkedeki yaşamın çeşitli yönlerini alaya aldı, eleştirdi. Dickens Amerika'da demokrasi bulacağını ummuştu. Tersine, bireyi ezmeye yönelik, köleci, kaba, açgözlü ve çok tutucu bir toplumla karşılaştı. Martin Chuzzlewit bu düş kırıklığının ürünü, başlıca kişileriyse yazarın eleştiri mekanizmasını harekete geçirmekte kullandığı birer araç oldu.
Charles Dickens (1812-1870) Amerika'ya yaptığı yolculukla ilgili izlenimlerini, 1842 yılında yayımlanan Amerika Notları adlı kitabında anlatmıştı. 1843-44 yıllarında çıkan Martin Chuzzlewit'le bu ülkedeki yaşamın çeşitli yönlerini alaya aldı, eleştirdi. Dickens Amerika'da demokrasi bulacağını ummuştu. Tersine, bireyi ezmeye yönelik, köleci, kaba, açgözlü ve çok tutucu bir toplumla karşılaştı. Martin Chuzzlewit bu düş kırıklığının ürünü, başlıca kişileriyse yazarın eleştiri mekanizmasını harekete geçirmekte kullandığı birer araç oldu.
Dickens'ın 54 Blm 866 Sh lık İletişim yayınlarından Murat Belge çevirisi ile yayınlananiçerisinde Amerika kıtası geçen iki romanından biri.
Romanın sonunda 10 Sh lık G K Chesterton adlı Dickens araştırmacısı bir yazarın Martin Chuzzlewit le ilgili ilginç bir yazısı mevcut. Ben buradaki Chuzzlewit adlı romanda diğer eserlerine göre tempo düşüklüğü durağanlığı konusundaki eleştirisine bir Dickens okumayı sever olarak katılıyor ve çeviriyi yapan Murat Belge'nın de bu konuda katkısı olduğuna inanıyorum..
Ama yinede nefis tiplemeler betimlemeler var zaman zaman da oldukça gerilimin yükseldiği oluyor. Mr Pecksniff, Mark Tapley. Tom Pinch, yaşlı ve genç Martin Chuzzlewit'ler. Jonas Chuzzlewit unutulmaz roman tiplemeleri.ve sonuçta konu bir Dickens romanı olunca yinede nefis demekten başka bir şey gelmiyor insanın elinden
MARTIN CHUZZLEWIT
Yazar: CHARLES DICKENS
Çeviri: MURAT BELGE
İLETİŞİM YAYINLARI
1. BASKI 2011
866 SAYFA
http://www.resimag.com/e23c04d0.jpeg
http://www.resimag.com/3c3ec063.jpeg
Konuşmacının ara sıra tanık olduğumuz hitabet patlamalarına ne kadar hayran olursak olalım, yazılmış soylu sözcükler genelde, nasıl ki yıldızlarla dolu gök kubbe nasıl bulutların arkasındaysa, uçup giden konuşma dilinin çok çok arkasında ya da yukarısındadır. Bir yıldızlar vardır, bir de onları okuyabilenler. Astronotlar durmaksızın yıldızlar üzerine yorum yapar ve onları gözlemler. Bu sözcükler günlük konuşmalarımız ve buğulu nefesimiz gibi birer soluktan ibaret değildir. Genelde konuşma sırasında hitabet gücü olarak adlandırılan çalışma sırasında yalnızca retorik olduğu ortaya çıkar. Konuşmacı geçici bir anın ilhamına yenik düşer ve önündeki kitleye, onu duyabilenlere konuşur; fakat daha sakin bir hayat yaşayan ve konuşmacıya ilham veren olaya ve kalabalıkta dikkati dağıtacak olan yazar insanlığın aklına ve kalbine, onu anlayabilecek her çağdan her insana konuşur.
Charles Dickens onu anlayabilecek her çağdan her insana konuştuğunu düşünüyorum. Martin Chuzzlewit insanlar arasındaki çıkar çatışmalarını, aile içi ilişkilerinin gerilimler sonucunda ne boyutlara ulaştığını sergiliyor.
Martin yaşlı ve zengin bir kişidir. Bazılarının sandığı kadar zengin olmasa da varlıklıdır. Bazılarından duyduğumuz kadarıyla cimri olduğu söylenir ve herkes buna inanır ama cimri değildir. Para saklamaktan hiç zevk almaz, para sahibi olmak ona zevk vermez. Zenginliğinin başka ellerde iyi işler yaptığını yada yaradığını düşünür, başka ellerde zafere ulaştığını, bir kıvanç vesilesi olduğunu, dürüstlük, talih ve zevk yollarının kapalı kapılarını açacak anahtar olabildiğini bilir. Hangi adama ya da kadına, hangi değerli, dürüst, yozlaşmayacak yaratığa, şimdi ya da öldükten sonra, böyle bir teslim edebileceğini düşünür durur. Zengin bir adam olarak her sınıftan, her tabakadan insanlar arasında bulunur; dostlar, akrabalar, yabancı kişiler; yoksul durumdayken güvendiği insanlardır bunlar ama zengin olduktan sonra, içinde duyguları zorlaşmayan tek bir insan bulamaz. İhanet, hile, aşağılık planlar; bütün aile çevresine ve akrabalarına karşı nefret, düşmanlık; küçüklük, yalancılık, alçaklık, uşaklık hisleri ile dolup taşmıştır. Kardeş kardeşe, oğul babasına düşman, arkadaşlar birbirlerine ihanet içinde. İşte bu düşünceleri insanların gözlerinde gören Martin Chuzzlewit tüm tanıdıklarından kaçarak yaşamaktadır. Farklı birçok kişilik ve duyguların sarmalandığı Charles Dickens Romanı İnsanların çıkar çatışmalarındaki duygularını onu anlayabilecek her çağdan her insana konuşturur.
814 sayfa
1997 tarihinde, Wordsworth tarafından yayınlandı