Kitap açıklaması henüz eklenmemiş.
Okuduğum ilk Byatt kitabı. Fransız ressam Matisse'in üç tablosundan esinlenerek yazılmış üç öyküden oluşuyor. Byatt'in öykücülüğünü, kurgusunu, betimlemelerini ve hayal gücünü çok beğendim.
Elbette kitabı sevdiren bir diğer unsur, Ayşe Nihal Akbulut'un mükemmel çevirisi. Bir çırpıda okunan üç öyküde edebiyatın keyfini aldım.
İyi çevirinin bir kitabı ne kadar güzelleştirdiğini (ve okunur kıldığını) göstermesi bakımından 3. öyküden kısa bir alıntı:
''Herhangi iki kişi herhangi bir zaman diliminde birbiriyle önemsiz bir konuda ya da giderek çok karmaşık ve çok incelikli, duyarlı bir konuda da uygar bir biçimde söyleşiyor olabilir. Her ikisinin de içinde konuşmanın akışına ayak uyduran, ne kulağa gelen ne de göze görünen, ayrı ayrı akan bir tür karanlık akarsu, bölük pörçük, kesintiye uğramış bir düşünce nehri, gizli korkulardan ya da şiddetten oluşan, varlığını umduğumuz ya da belki yitirilmiş bir erinç ırmağı akmaktadır. Kimi zaman ya biri ya da her ikisinin kendi içinde ya da çok ender de olsa, karşısındaki kişinin içinde süren bu devinim birden insanın kulağına çalınabilir ya da gözüne ilişebilir. Bir çavlanın bir su birikintisine göz açıp kapayıncaya dek iniverişi gibi, karanlığa akışı gibi. Konuşma düzgün akışını sürdürür, ne dalgalanır ve titreşir ama hız değişir, hava elle tutulacakmışçasına ağırlaşır.''
111 sayfa
Can tarafından yayınlandı