Ne doğan güneşe aşinayım, ne yanı başımda titreyen bedene. Bir kadını parmak uçlarıyla sevemeyecek kadar vahşi korkularım. Ruhuma aşina tek şey kan kırmızı öfke. O kırmızı ki kurşuni yalnızlığa perde.<br>
Ben sıfır noktasında yeni doğan bir adamım. Öfkem kana susamış kırmızı bir çağlayan. Öfkem, cehennem ateşinden bir sandal. Öfkem geçmişe tutunan tek yanım. Öfkem aklım.
Aklımda, ruhumda MAVERA bir şeyler var biliyorum.
Görünenin çok ötesinde, bilinenin çok dışında…
(Tanıtım Bülteninden)
Ne doğan güneşe aşinayım, ne yanı başımda titreyen bedene. Bir kadını parmak uçlarıyla sevemeyecek kadar vahşi korkularım. Ruhuma aşina tek şey kan kırmızı öfke. O kırmızı ki kurşuni yalnızlığa perde.<br>
Ben sıfır noktasında yeni doğan bir adamım. Öfkem kana susamış kırmızı bir çağlayan. Öfkem, cehennem ateşinden bir sandal. Öfkem geçmişe tutunan tek yanım. Öfkem aklım.
Aklımda, ruhumda MAVERA bir şeyler var biliyorum.
Görünenin çok ötesinde, bilinenin çok dışında…
(Tanıtım Bülteninden)
640 sayfalık kitabı daha ilk sayfadan çok çok büyük bir merakla ve keyifle okumaya başladım. Çok sevdiğim ve beğenerek okuduğum yazarcım Nehir Erdem 'in de bizzat bu kitabımı imzalatırken de söylediği gibi bu kitabı daha önce yazdığı ve her birini yine aynı beğeni ve keyifle okuyup yuttuğum yedi kitabından oldukça farklı yazmış. Daha çok aksiyon ve psikolojik gerilimin ön planda tutan konusunun yanında, yazarın her daim hayran olduğum espri anlayışı yine takdire şayandı. Gerilimin hat safhasında bile öyle bir diyalog geçiyor ki değil tebessüm, kahkaha atası geliyor insanın. Tüm bunların yanında dostluk, güven, fedakarlık, sadakat ve tabi ki aşk konuları da öyle güzel işlenmiş ki hayran olmamak elde değil. Karakterler ise birbirinden baskın, sevimli, kötü, aile, dost ve ilgi çekiciydi. Kartal (?) ile Feray, Ömer ile Firuze, Ender ile Anna hepsi harikaydı. Kitabın konusu hakkında yorum yapmayacağım, bu tür severlere alın okuyun, kesinlikle pişman olmazsınız diyorum vesselâm. Sırada henüz yayınlanan tazecik bir ''Barut " var. İlk fırsatta okuyacağım tabi ki de.
"Av olduğunu bilen hayvan da kolay kolay yem olmaz"sf.490
"Umut et çocuk. Umut ettiklerin bittiği an kaybedersin..."sf.497
"Travmalar,sorunlarıyla başa çıkamayan insanların düştüğü bok çukurudur."sf.517
Gözlerini hastanede açtığında kim olduğunu hatırlamıyordu. Hatırladığı tek his ise tutunduğu öfkesiydi. Çevresindeki insanlar yalanlardan yumak oluşturmuş. Kime güvenecek...
Kitap iki bölüm ve her iki bölümde aksiyon dolu. İlk bölüm Kartal'ın kendini hatırlama çabaları arasında peşindekilerle mücadelesini, ikinci bölüm ise geçmişten gelen hayaletlerin normal yaşam çabalarını sekteye uğratmasını okuyoruz.
Bir adamın yanlızlığı, sertliği,nedenlerini @nehirerdemhikayeleri belkide her zamanki üslubundan daha sert bir tarzda bize sunuyor...
Ciltsiz, 648 sayfa
Ağustos2017 tarihinde, Müptela Yayınları tarafından yayınlandı