Ne oldu? Süngüler mi şahlanıyor şimdi? Anlamını lügatte ararken savaşın, cephede yankılanan bu toy ses senin mi? Kibrit kutularında uyuyor kapı gıcırtısından ürperen düşlerin. Vuslatın birinde üflemek için. Küçük bir alev buhurunda... Çocuksun hala fark ettin mi? Tüyü bitmemiş kuş. Açsın bir şeylere, bir türlü dillenemedin. Okşamak istiyorsun boş mavileri; kanatlanamadın. Sırtın on yedilerde. Yüzünü sürgün ettin, bozgunlarına boyun eğmiş mekanlarına...
Ne oldu? Yorgun zaferlerin bileği mi bükülmüş? Portresi var orta yerde şimdi galibin. Çehresi yüz tutmuş silinmeye. Az biraz belli. Çok kişiye aşina. Sana ırağında ötesi... Hadi kamçıla yine. Dizgini koparmış ukala umutların resmini çizmeye kalkış yine. Kuytularında söktüremediğin şafakların...
Alnına çalınmış derin çizgilerde simetrisini arardın yalnızın. Duvarların isine iz bırakırdın ellerinle. Bence vazgeç artık karmaşanın formülünü çıkarmaktan.
Dizi, dizi "ve"ler iniyor hasır iplerine. Ardından Kaf Dağı'nın "hiç" köşesine tasmalanmış bucaksız noktalar sıralanıyor işte yine bilmem kaçıncı kez.
Boğuşamıyorsun kuduz maskenle. Ne oldu? Dilin dönmüyor mu artık o şiire?
Vardı ya hani "Vurun ulan vurun, ben kolay ölmem..." Ne de yaban bu sözler sana.
Ya şimdi. Şimdi ne oldu? Kırık kanadındaki ılık kanı çekilip rengi yere mi çalındı? Can çekişemeden zamansız mı can verdi sevdan?
(Arka Kapak)
Ne oldu? Süngüler mi şahlanıyor şimdi? Anlamını lügatte ararken savaşın, cephede yankılanan bu toy ses senin mi? Kibrit kutularında uyuyor kapı gıcırtısından ürperen düşlerin. Vuslatın birinde üflemek için. Küçük bir alev buhurunda... Çocuksun hala fark ettin mi? Tüyü bitmemiş kuş. Açsın bir şeylere, bir türlü dillenemedin. Okşamak istiyorsun boş mavileri; kanatlanamadın. Sırtın on yedilerde. Yüzünü sürgün ettin, bozgunlarına boyun eğmiş mekanlarına...
Ne oldu? Yorgun zaferlerin bileği mi bükülmüş? Portresi var orta yerde şimdi galibin. Çehresi yüz tutmuş silinmeye. Az biraz belli. Çok kişiye aşina. Sana ırağında ötesi... Hadi kamçıla yine. Dizgini koparmış ukala umutların resmini çizmeye kalkış yine. Kuytularında söktüremediğin şafakların...
Alnına çalınmış derin çizgilerde simetrisini arardın yalnızın. Duvarların isine iz bırakırdın ellerinle. Bence vazgeç artık karmaşanın formülünü çıkarmaktan.
Dizi, dizi "ve"ler iniyor hasır iplerine. Ardından Kaf Dağı'nın "hiç" köşesine tasmalanmış bucaksız noktalar sıralanıyor işte yine bilmem kaçıncı kez.
Boğuşamıyorsun kuduz maskenle. Ne oldu? Dilin dönmüyor mu artık o şiire?
Vardı ya hani "Vurun ulan vurun, ben kolay ölmem..." Ne de yaban bu sözler sana.
Ya şimdi. Şimdi ne oldu? Kırık kanadındaki ılık kanı çekilip rengi yere mi çalındı? Can çekişemeden zamansız mı can verdi sevdan?
(Arka Kapak)
98 sayfa
2002 tarihinde, Birey Yayıncılık tarafından yayınlandı