Halikarnas Balıkçısı, Mavi Sürgün için demişti ki: Karakolda ona, İstiklal Mahkemesine gideceksin denir. Niçin İstiklal Mahkemesine gittiğini bilmez. İki jandarma ile, kelepçeli olarak İstiklal Mahkemesine sürüklenir. Mahkemenin bulduğu bir suç vardır. Sonunda cezasının idam olacağı anlaşılır. Sabırlık ve tarlakuşu eller, göğüste kavuşturulmuş, idamı bekler. Sürgün edileceksin, denilir. Sürgün yeri Bodrum, bir muammadır, bir karanlıktır. Ama işte apansız karanlık kalmaz. Bu Mavi Sürgün yazısı, bu işin nasıl olduğunu anlatacaktır.
Halikarnas Balıkçısı, Mavi Sürgün için demişti ki: Karakolda ona, İstiklal Mahkemesine gideceksin denir. Niçin İstiklal Mahkemesine gittiğini bilmez. İki jandarma ile, kelepçeli olarak İstiklal Mahkemesine sürüklenir. Mahkemenin bulduğu bir suç vardır. Sonunda cezasının idam olacağı anlaşılır. Sabırlık ve tarlakuşu eller, göğüste kavuşturulmuş, idamı bekler. Sürgün edileceksin, denilir. Sürgün yeri Bodrum, bir muammadır, bir karanlıktır. Ama işte apansız karanlık kalmaz. Bu Mavi Sürgün yazısı, bu işin nasıl olduğunu anlatacaktır.
Bir surgun hikayesinin bu kadar imrendirici olacagini hic dusunmezdim. Yazar buyuk sabri ve cevresindeki guzellikleri gorebilme yetenegiyle surgun yolculugunu anlatiyor ve yol boyunca sanki sizi de yaninda tasiyor
Bodrum üzerine, insanın kendini keşfetmesine, çevresine örnek olması adına çok güzel bir kitap.
Bu romanda yazılan bodrum ile şimdiki bodrum arasında dağlar kadar fark var, ya da öyle güzel anlatmışki halikarnas balıkçısı zamanında orada yaşamak istiyor insan...
Normalde yazar hayatı anlatan kitapları sevmem ama bu kitap başka.. Bu kitabın tadı çok ayrı.
225 sayfa