Bir kez daha, Venedik. Yüzlerce yıllık pallazoları, kanallara açılan çıkmaz sokakları, meydanları ve kanal boyunca sıralanmış barlarıyla sular üstünde yükselen bu sisler kenti, bu kez kışlık giysileriyle karşılıyor okuyucuyu. Medcezirde olaylar, tutkulu bir ilişkinin birleştirdiği iki çekici kadın etrafında dönüyor: Biri dünyaca tanınan bir diva, öbürü ise eski Çin medeniyetlerini inceleyen Amerikalı bir arkeolog. Arka planda opera, beyefendiliğe özenen mafya babaları ve elbette cinayetler var. Düzenlenmesine Amerikalı güzel arkeoloğun da katkıda bulunduğu uluslararası bir Çin medeniyetleri sergisiyle başlayan serüvende, artık iyice kanımızın ısındığı Commissarioyla birlikte, paraya ve nesnelere tapan bir toplumun aşina olduğumuz tüm izlerine tanık oluyoruz.Bu sırada bütün Venedik nefesini tutmuş, medcezri beklemektedir. Kanal sularının yavaş yavaş yükselişi, olayların akışıyla atbaşı giden bir metafor gibi, koca bir şehri, apartman içkilerini, kafeleri sularla doldurarak olağanüstü bir manzara yaratır.Donna Leonun Operada Cinayet adlı kitabından da tanıdığımız lezbiyen çiftin bir kez daha olayların merkezinde yer aldığı Medcezir, okuyucuyu Venedike turist gözüyle değil de, kentin bir sakini gibi bakmaya çağırıyor. Kentin havası sizi o kadar sarmalayacak ki, kitap biter bitmez artık aşinası olduğumuz Venediki özlemeye başlayacak, yeni bir Donna Leon polisiyesinde sevgili kentimize ve içinde gizlenen ayrıntılara tekrar kavuşmak için sabırsızlanacaksınız.
Bir kez daha, Venedik. Yüzlerce yıllık pallazoları, kanallara açılan çıkmaz sokakları, meydanları ve kanal boyunca sıralanmış barlarıyla sular üstünde yükselen bu sisler kenti, bu kez kışlık giysileriyle karşılıyor okuyucuyu. Medcezirde olaylar, tutkulu bir ilişkinin birleştirdiği iki çekici kadın etrafında dönüyor: Biri dünyaca tanınan bir diva, öbürü ise eski Çin medeniyetlerini inceleyen Amerikalı bir arkeolog. Arka planda opera, beyefendiliğe özenen mafya babaları ve elbette cinayetler var. Düzenlenmesine Amerikalı güzel arkeoloğun da katkıda bulunduğu uluslararası bir Çin medeniyetleri sergisiyle başlayan serüvende, artık iyice kanımızın ısındığı Commissarioyla birlikte, paraya ve nesnelere tapan bir toplumun aşina olduğumuz tüm izlerine tanık oluyoruz.Bu sırada bütün Venedik nefesini tutmuş, medcezri beklemektedir. Kanal sularının yavaş yavaş yükselişi, olayların akışıyla atbaşı giden bir metafor gibi, koca bir şehri, apartman içkilerini, kafeleri sularla doldurarak olağanüstü bir manzara yaratır.Donna Leonun Operada Cinayet adlı kitabından da tanıdığımız lezbiyen çiftin bir kez daha olayların merkezinde yer aldığı Medcezir, okuyucuyu Venedike turist gözüyle değil de, kentin bir sakini gibi bakmaya çağırıyor. Kentin havası sizi o kadar sarmalayacak ki, kitap biter bitmez artık aşinası olduğumuz Venediki özlemeye başlayacak, yeni bir Donna Leon polisiyesinde sevgili kentimize ve içinde gizlenen ayrıntılara tekrar kavuşmak için sabırsızlanacaksınız.
249 sayfa