Korenin ilk çağdaş romanı olarak Kore edebiyatının baş köşesinde yerini alan Merhametsiz Yaşam, idealist öğretmen Hyong-Şig İnin iki kadın arasında yapması gereken zor bir seçim etrafında dönerken, bir yandan da Korenin 20. yüzyılın başlarında içinde bulunduğu dönemin detaylı bir portresini çıkarır. Modernizasyon sürecinin başlarındaki Kore, gerek eğitim konusunda, gerekse muhafazakâr düşüncelerle aydın fikirlerin çatışması açısından değişimin eşiğinde çalkalanmaktadır. Hyong-Şig İ, öğrencilerini çok seven, dürüstlüğü ve saflığıyla nam salmış, kültürlü, genç bir adamdır. Yerel bir kilisenin yönetim kurulu üyelerinden Bay Gi, Hyong-Şigi kızına İngilizce dersleri vermesi için evine çağırır. Hyong-Şig, ders verdiği genç kızın güzelliğinden ve zarafetinden çok etkilenir. Ancak, hayat kendisi için kötü sürprizler hazırlamaktadır. Birlikte büyüdükleri ve bir zamanlar çok saygı duyduğu hocasının kızı Yongçe yedi yıl aradan sonra kapısını çalınca, hayatı geri dönüşü olmayan bir yola girecektir. Zira yıllar önce birlikte oynadıkları saf kız Yongçe gitmiş, yerine Korenin ünlü salonlarında gisenglik yaparak erkeklerin gönlünü çelen son derece alımlı, genç bir kadın gelmiştir. Ve ortada yıllar önce verilmiş bir evlilik sözü vardır...
Korenin ilk çağdaş romanı olarak Kore edebiyatının baş köşesinde yerini alan Merhametsiz Yaşam, idealist öğretmen Hyong-Şig İnin iki kadın arasında yapması gereken zor bir seçim etrafında dönerken, bir yandan da Korenin 20. yüzyılın başlarında içinde bulunduğu dönemin detaylı bir portresini çıkarır. Modernizasyon sürecinin başlarındaki Kore, gerek eğitim konusunda, gerekse muhafazakâr düşüncelerle aydın fikirlerin çatışması açısından değişimin eşiğinde çalkalanmaktadır. Hyong-Şig İ, öğrencilerini çok seven, dürüstlüğü ve saflığıyla nam salmış, kültürlü, genç bir adamdır. Yerel bir kilisenin yönetim kurulu üyelerinden Bay Gi, Hyong-Şigi kızına İngilizce dersleri vermesi için evine çağırır. Hyong-Şig, ders verdiği genç kızın güzelliğinden ve zarafetinden çok etkilenir. Ancak, hayat kendisi için kötü sürprizler hazırlamaktadır. Birlikte büyüdükleri ve bir zamanlar çok saygı duyduğu hocasının kızı Yongçe yedi yıl aradan sonra kapısını çalınca, hayatı geri dönüşü olmayan bir yola girecektir. Zira yıllar önce birlikte oynadıkları saf kız Yongçe gitmiş, yerine Korenin ünlü salonlarında gisenglik yaparak erkeklerin gönlünü çelen son derece alımlı, genç bir kadın gelmiştir. Ve ortada yıllar önce verilmiş bir evlilik sözü vardır...
Çağdaş Kore Romanı’nın başlangıcı olan eser, gerek konu gerekse üslup olarak yeni bir dönemi başlatırken Güney Kore’nin tüm o savaş ve yıkımlardan sonra nasıl bugünkü haline gelebildiğinin de güzel bir resmini çiziyor. Yazarın ilerici görüşlerinin her satırda hissedildiği kitapta çok yerinde öğütler var. Öyle ki kitabın ikilemde bırakan konusundan çok kemikleşmiş eski geleneğe yapılan haklı eleştiriler ve eğitim vurgusu dikkat çekiyor. Ayrıca karakterler aracılığı ile gelenek ve yenilik arasında anlayışa kurulu bir köprü oluşturması da bir başka dikkat çekici yanı. Çoğunlukla trajik bir izlenim bıraksa da umut veren, adeta geleceğe ışık tutan bir kitap.