Küresel markaların ipliğini pazara döken, kısa sürede 23 dile çevrilmiş uluslararası bestseller Türkçede. Marka giysilerin, oyuncakların, fast-food yiyeceklerin, yani günlük yaşamımızda vazgeçilmez biçimde etkin olan alışkanlıklarımızın ne pahasına oluştuğunu gözler önüne seren kitap, aynı zamanda, neden giderek daha fazla sayıda insanın daha adaletli bir düzen için sokaklara döküldüğünün yanıtını da veriyor.
Küresel markaların ipliğini pazara döken, kısa sürede 23 dile çevrilmiş uluslararası bestseller Türkçede. Marka giysilerin, oyuncakların, fast-food yiyeceklerin, yani günlük yaşamımızda vazgeçilmez biçimde etkin olan alışkanlıklarımızın ne pahasına oluştuğunu gözler önüne seren kitap, aynı zamanda, neden giderek daha fazla sayıda insanın daha adaletli bir düzen için sokaklara döküldüğünün yanıtını da veriyor.
Banu Avar, detaycılığında bir korku tüneli ancak doyurucu ve tarafsız görüşler içeriyor. Okunmalı, ders kitabı olmalı o derece.
Özellikle 1990'larda üretim, tüketim, pazarlama kavramlarının ve marka tutkunluğunun nasıl ortaya çıktığını anlamak için okunması gereken bir kitap.
Kitabın büyük ebatı ve resimler daha iyi görünsün diye tercih edildiğini zannettiğim beyaz kağıda baskısı okumayı kolaylaştırmıyor.
Bazı bölümlerde gereksiz ayrıntıya boğulmuş olsa da, genel olarak beğendim.
547 sayfa