Dünyanın herhangi bir yerinde elde edilebilecek çok fazla bir şey yoktur. Dünya sefalet ve ıstırapla doludur; ve eğer bir insan bunlardan yakasını kurtarırsa, bilsin ki cansıkıntısı her köşe başında pusuda beklemektedir. Hatta daha da fazlası; genellikle galip gelen kötülüktür; ve gürlütü ve şamatayla sesini en fazla duyuran budalalıktır. Talih insafsız ve acımasızdır, ve insanlık acınacak durumdadır. Bunun gibi bir dünyada kendinde (içinde) zengin olan bir insan Noel zamanında aydınlık, sıcak, mutlu bir yuvadır, buna mukabil bundan yoksun olanlar karlarla kaplı soğuk bir Aralık gecesidirler.
Dünyanın herhangi bir yerinde elde edilebilecek çok fazla bir şey yoktur. Dünya sefalet ve ıstırapla doludur; ve eğer bir insan bunlardan yakasını kurtarırsa, bilsin ki cansıkıntısı her köşe başında pusuda beklemektedir. Hatta daha da fazlası; genellikle galip gelen kötülüktür; ve gürlütü ve şamatayla sesini en fazla duyuran budalalıktır. Talih insafsız ve acımasızdır, ve insanlık acınacak durumdadır. Bunun gibi bir dünyada kendinde (içinde) zengin olan bir insan Noel zamanında aydınlık, sıcak, mutlu bir yuvadır, buna mukabil bundan yoksun olanlar karlarla kaplı soğuk bir Aralık gecesidirler.
Arthur Schopenhauer daha önce neden okumamışım diye hayıflandım kitap bittiğinde...
Hayat üzerine karamsar olduğu söylenir onun için ancak karamsarlıktan ziyade gerçekçi olduğunu anladım.
Hayat, okumak, ve yazmak üstüne çok sert eleştirileri ve doğru tespitleri var. Kendi dönemindeki kitapları, edeiyatı ve yazarları hatta dergileri gazeteleri isim vererek çok sert bir dille eleştiriyor...
Hatta üslup ve fikir hırsızlığı yapan yazarların dolandırıcılık ve kalpazanlıkla bir tutulup, halkın vaktini ve parasını namussuzca çaldığı için en ağır cezaları almasını savunuyor...
Yaşamak üzerine; ıstırap ve can sıkıntısı arasında gidip gelen bir yaşayış olduğunu savunuyor ve kitap da buna haklı gerekçeleri uzun uzun sıralıyor Schopenhaur
Okumak üzerine; Ne okumamız, ne kadar okumamız gerektiğini ve okuduktan sonra ne düşünmemiz gerektiği üzerine harikulade tespitleri var
Yazmak üzerine: Son derece sert bir dille kendi döneminde yaşayan yazarları eleştiriyor. Ve bizim şimdi ''bestseller'' dediğimiz o zamanın popüler edebiyatını yerden yere vuruyor...
kısaca nitelikli okumanın ve nelerin okunması gerektiğini gösteren harikulade ve rehber niteliğinde bir başyapıt...
Çok okumayı sevenlerin okumasında fayda olacak bir kitap. Okurken düşündüren çok okumanın da zararı olur mu? sorusunu soran ve cevaplayan bir kitap.
Karton Cilt, 100 sayfa
Ekim2005 tarihinde, Şule Yayınları tarafından yayınlandı