Kaptan Roger Angmering bundan iki yüzyıl kadar önce, Leather Combe Körfezindeki adaya bir ev yaptırdığı zaman, herkes bunu garip karşılamıştı. Onun gibi köklü bir aileye mensup bir adamın kendine uygun bir yer satın alması daha doğru olmaz mıydı? Örneğin, bahçesinden küçük bir dere geçen, etrafı ağaçlarla çevrili büyük bir köşk?..(Kitabın İçinden)
Kaptan Roger Angmering bundan iki yüzyıl kadar önce, Leather Combe Körfezindeki adaya bir ev yaptırdığı zaman, herkes bunu garip karşılamıştı. Onun gibi köklü bir aileye mensup bir adamın kendine uygun bir yer satın alması daha doğru olmaz mıydı? Örneğin, bahçesinden küçük bir dere geçen, etrafı ağaçlarla çevrili büyük bir köşk?..(Kitabın İçinden)
Yine şaşırtan bir son.. Agatha Christie bir numara..
Hercule Poirot, tıpkı Nil'de Ölüm romanındaki gibi yine tatil için gittiği Korsan Roger Oteli'nde zekice işlenmiş cinayeti olağanüstü bir zekayla aydınlatıyor. Agatha Christie'nin kitaplarının en sevdiğim tarafı, hiçbir şey yapmak istemediğim zamanlarda bile kendini heyecanla okutması.
Bence müthişti...katilin kim olduğunu tahmin etmeye çalışırken nerdeyse kafayı yiyodum
Christie romanlarında sıkça karşımıza çıkan bakmak ile görmek arasındaki fark sorununun iyice belirgin olduğu maceralardan biri. Gerçekten de göz, en kolay yanıltılan duyu organı olsa gerek. Hem “en iyi saklanma yöntemi göz önünde olmaktır” taktiği hem de algıyla oynama yöntemi başarıyla kullanılmış. Türün sıkı okuyucuları için çok sürprizli olmasa da akıcı dili sayesinde kendini merakla okutturuyor.
Kaçakçılar Adasında Kaptan Roger Angwering'in iki yüz yıl önce yaptırdığı ev otel olarak kullanılmaktadır. Küçük ve mütevazı otelin konuklarından biri ölü bulunur... Yine kurgusu muhteşem olan bir Agatha Christie eseri. Yine kendine bağlıyor ve yine sonunu tahmin etmek çok zor. Agatha Christie sevenlere tavsiye ederim.
176 sayfa