Issız bir ormanın ortasında, suyundan içene ölümsüzlük vaat eden bir pınar... Bu pınarın suyundan içerek ölümsüzlüğe kavuşan, ama nedense ölümsüz olmaktan pek hoşnut olmayan bir aile... Gün gelir pınarın başına bir genç kız gelir. Ölümsüz Aile, yani Tucklar, bu güzel kızın, pınarın suyundan içmesine engel olmak; akıp giden dünyanın, sürekli değişen bir doğanın parçası olmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu kanıtlamak zorundadır. Ölümsüz Aile geçtiğimiz yirmi yıl içinde milyonlarca çocuğa ulaştı; birçok dile çevrildi, hem Amerikada hem de Avrupada okullarda okutuldu. Çocuk edebiyatının bu unutulmaz klasiği, nihayet Türk çocuklarının beğenisine sunuluyor.
Issız bir ormanın ortasında, suyundan içene ölümsüzlük vaat eden bir pınar... Bu pınarın suyundan içerek ölümsüzlüğe kavuşan, ama nedense ölümsüz olmaktan pek hoşnut olmayan bir aile... Gün gelir pınarın başına bir genç kız gelir. Ölümsüz Aile, yani Tucklar, bu güzel kızın, pınarın suyundan içmesine engel olmak; akıp giden dünyanın, sürekli değişen bir doğanın parçası olmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu kanıtlamak zorundadır. Ölümsüz Aile geçtiğimiz yirmi yıl içinde milyonlarca çocuğa ulaştı; birçok dile çevrildi, hem Amerikada hem de Avrupada okullarda okutuldu. Çocuk edebiyatının bu unutulmaz klasiği, nihayet Türk çocuklarının beğenisine sunuluyor.
"Her şey dönen bir çarkın parçasıdır. Ölmek ve doğmak da. Bir parçayı alıp geri kalanım görmezden gelemezsin. Bütünün bir parçası olmak Tanrı’nın bir lütfudur. Fakat biz Tuck’lar bundan faydalanamıyoruz. Hayatta kalmak zorlu bir iş, fakat bizim gibi olursan aynı zamanda yararsız da. Hiçbir manası yoktur. Şayet yeniden çarkın bir parçası olmanın yolunu bulsaydım, bir dakika bile beklemezdim. Eğer Ölüm yoksa hayatın ne anlamı var ki? O zaman yaşam olarak adlandıramazsın bile. Biz sadece varız, buradayız, yol kenarındaki taşlar gibi….
Eğer insanlar, pınarın varlığını bilselerdi, sinek gibi koşa koşa gelip başına üşüşür, biraz içebilmek için birbirlerini çiğnerlerdi…Ve her şey değişecek, sadece insanlar değişmeyeceklerdi."
Sadece bu paragrafı dahi kitabı anlatmaya yeterdir. Ölümsüzlüğü arayan insanoğluna elindekiyle yetinmesi gerektiğini öğreten bir kitap Ölümsüz Aile.
Kısa ama çok güzel ve çok anlamlı bir hikaye idi.
Ölmek de çarkın bir parçasıdır,doğmak da.Bir parçayı alıp geri kalanını görmezden gelemezsin. Bütününün bir parçası olmak
Tanrının bir lütfudur. Eğer ölüm yoksa yaşamın ne anlamı var ki?
O zaman yaşam olarak adlandıramazsın bile. (Sayfa 48)
Hareket eden, büyüyen, gelişen, bir dakika bile değişmeden duramayan hayat.
Her sabah baktığın bu gölün suyu hep aynı görünür, ama değildir.
Gece boyunca hareket eder, batıdaki şu dereden sürekli su gelir ve doğudaki şu dereden gider, daima sessiz, daima yeni, hiç durmadan hareket eder.
Ama göl hep buradadır, su her zaman hareket eder ve
önünde sonunda bir gün okyanusa ulaşır. (Sayfa 47)
Sadece kendi zevkini düşünmenin de iyi bir şey olduğunu sanmıyorum.
Eğer insanlar bu dünyada bir yer kaplıyorlarsa faydalı bir şeyler yapmaları gerektiğini düşünüyorum. (Sayfa 66 )
şiir okuyor ya da çok güzel bi' çocuk şarkısı dinliyor gibiydim bütün hikaye boyunca.
Küçük yaşlarda okunursa daha verimli olacağını düşündüğüm güzel bir kitap. Voldemort'a okutmalı ayrıca.
106 sayfa