Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881): İlk romanı İnsancıklar 1846’da yayımlandı. Ünlü eleştirmen V. Belinski bu eser üzerine Dostoyevski’den geleceğin büyük yazarı olarak söz etti. Ancak daha sonra yayımlanan eserleri o dönemde fazla ilgi görmedi. Yazar 1849’da I.Nikola’nın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve zorunlu askerliğe çevrildi. Cezasını tamamlayıp Sibirya’dan döndükten sonra Petersburg’da Vremya dergisini çıkarmaya başladı. Dostoyevski, 1846 yılında yayımlanan Öteki adlı eserinde kişilik bölünmesini, parçalanmış bilincin kurduğu ürkütücü ve tehlikeli dünyayı konu edinmiştir.
Tansu Akgün (1977): İstanbul Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Rusça ve İngilizceden çeviriler yapan Tansu Akgün, Maksim Gorki ve Anton Çehov’dan tiyatro oyunları, F.M Dostoyevski’den romanlar ve Jakob Abbott’dan biyografiler çevirdi.
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881): İlk romanı İnsancıklar 1846’da yayımlandı. Ünlü eleştirmen V. Belinski bu eser üzerine Dostoyevski’den geleceğin büyük yazarı olarak söz etti. Ancak daha sonra yayımlanan eserleri o dönemde fazla ilgi görmedi. Yazar 1849’da I.Nikola’nın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve zorunlu askerliğe çevrildi. Cezasını tamamlayıp Sibirya’dan döndükten sonra Petersburg’da Vremya dergisini çıkarmaya başladı. Dostoyevski, 1846 yılında yayımlanan Öteki adlı eserinde kişilik bölünmesini, parçalanmış bilincin kurduğu ürkütücü ve tehlikeli dünyayı konu edinmiştir.
Tansu Akgün (1977): İstanbul Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Rusça ve İngilizceden çeviriler yapan Tansu Akgün, Maksim Gorki ve Anton Çehov’dan tiyatro oyunları, F.M Dostoyevski’den romanlar ve Jakob Abbott’dan biyografiler çevirdi.
Dostoyevski'nin bu kitabı neden çok bilinmez bilmiyorum. Çünkü diğer kitapları kadar şahane bir öykü güzel bir kurgu ve sürükleyici...
Beni en çok etkileyen ise karamsar ve isyankar yazılarıyla tanıdığımız Dostoyevski istediğinde ne kadar eğlenceli şeyler kaleme alabildiği oldu...Kitap karakteri ile uşağın eğlenceli diyalogları mevcut...
Ve bir şizofren hastasının öyküsünü başarılı bir şekilde aktarmış Dostoyevski
Düşünün ; bir gün size ikiziniz kadar benzeyen biri karşınıza çıkar ve sizin hayattaki isminizi, işinizi, kariyerinizi, toplumdaki statünüzü ele geçirir ve sizi bir paçavra gibi kenara atar... Ne kadar ilginç değil mi?. O zaman hemen bu kitabı okumaya başlayın
Dostoyevski'nin ilk romanlarindan. Henuz ününe kavuşamadığı zamanlarindan...Cağının ötesinde bit kitap. Psikolojiyi derinlemwskne ele almış yazar. Devlet memuru Golyadkin'in psikolojik olarak hastalanmasi , kisilik bölünmesi yaşaması ( hayali karakter yaratmasi ) kitabi o kadar degisik ve etkileyici hale getirmiş ki okuyanlarda oluşan ilk kani , Chuck Palahniuk'un efsane kitabi ve filme uyarlanan Dövüş Kulübü acaba bu kitaptan mi esinlenilmiş diye soruyor insan. Golyadkin'in ruhsal çöküntüsü, icine düştüğü sıkıntı okuyucuya eminim ki tesir ediyordur tipki bende olduğu gibi.
kahramanımızı kendimle bağdaştırdım zaman zaman, bunlar kötü sinyaller bayım :)
Sürekli gelgitler yaşayan, kendisiyle çatışan, anti kahraman Bay Golyadkin'in baştan sona aynı tarz sözcüklerle dolu iç ve dış dünyasını okurken epey yoruldum. Hikayenin hiçbir kısmında çıkış yakalayamadım. Usta yazarın benim için oldukça sönük kalan kitabıdır.
Sosyal hayatın dışına itilmiş ve bu ortama girme mücadelesinde sürekli hatalar yapan ve yaptığı hatalardan dolayı iyice psikolojisi bozulan insanın hikayesi.
İnsanların içinde kopan fırtınaların kelimelerle vücut bulmasını sağlayan bir yazar. Okumaya değer bir kitap.
Hikayenin Sonunu çözemedim..edebi bir eser..Dostoyevski..ama bu eser fena değil..
...... İyi insanların arasında maskesiz dolaşıyorum, bunu, hiçbir şeyi atlamamış olmak için söylüyorum size..
İyiydi tekrar okunası.
İşin içinde Dostoyevski olunca olumlu ayrımcılık yapıyorum. Yazıldığı döneme bakılınca konusu ve işleyiş biçimi yine zamanının ötesine geçmiş. Yer yer gerçekten beni tam hikayenin ortasına çekti ve kahramanımız sinirlerimi bozmayı başardı.
Kalburüstü olmasına rağmen yazarın daha önce okuduğum eserler arasında üst sıralara yerleştirmediğimi de söylemeliyim.
Karton Cilt, Yaylacık Matbaacılık, 181 sayfa
Haziran2010 tarihinde, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlandı