Kimyasal savaş bitmiş, bakteriler, kıtlık ve iklimdeki değişiklikler, Amerika Birleşik Devletlerini bir yıkıntıya çevirmişti. Birbirinden kopuk, küçük köyler, gezgin maceracılar ve toplumu yeniden en güçlü olan sağ kalır ilkesiyle örgütlemeye çalışan sağ-kalımcı ırkçılar, yeni Amerikaya egemendi.Gezgin bir maceracı, eski bir posta cipinde bulduğu postacı üniformasını giyip eski mektupları bir köyden diğerine taşımaya başladığında, uygarlığın en temel unsurlarından birini de yeniden canlandırmış oluyordu: İletişim.David Brin kitabının gerekçesi ve kahramanı hakkında şunları söylüyor: Postacı, uygarlığın çöküşü fikrinden zevk alıyormuşa benzeyen tüm o kıyamet-sonrası kitaplarına ve filmlerine cevap olarak yazıldı. Bu kitap, onlardan farklı olarak, ne kadar çok şeyi fazlaca önemsemeden varsaydığımızın, bugün bizi birbirimize bağlayan o küçük lütufların eksikliğini ne kadar çok çekeceğimizin hikâyesidir. Kitabın baş karakteri özel bir tür kahraman; başından geçen acı ve belaların katılaştırdığı, ama gene de bir şekilde nasırlaşmamayı başarmış, ümit etmek isteyen biri. Bir zamanlar hepimizin paylaştığı bir rüyayı elinden bırakamıyor; eski halimize dönebileceğimize, hatta belki eskisinden daha da iyi olabileceğimize inanıyor. Bu sinik çağda, içimizde saklı olan iyiliği hatırlatan şeylere ihtiyacımız var.
Kimyasal savaş bitmiş, bakteriler, kıtlık ve iklimdeki değişiklikler, Amerika Birleşik Devletlerini bir yıkıntıya çevirmişti. Birbirinden kopuk, küçük köyler, gezgin maceracılar ve toplumu yeniden en güçlü olan sağ kalır ilkesiyle örgütlemeye çalışan sağ-kalımcı ırkçılar, yeni Amerikaya egemendi.Gezgin bir maceracı, eski bir posta cipinde bulduğu postacı üniformasını giyip eski mektupları bir köyden diğerine taşımaya başladığında, uygarlığın en temel unsurlarından birini de yeniden canlandırmış oluyordu: İletişim.David Brin kitabının gerekçesi ve kahramanı hakkında şunları söylüyor: Postacı, uygarlığın çöküşü fikrinden zevk alıyormuşa benzeyen tüm o kıyamet-sonrası kitaplarına ve filmlerine cevap olarak yazıldı. Bu kitap, onlardan farklı olarak, ne kadar çok şeyi fazlaca önemsemeden varsaydığımızın, bugün bizi birbirimize bağlayan o küçük lütufların eksikliğini ne kadar çok çekeceğimizin hikâyesidir. Kitabın baş karakteri özel bir tür kahraman; başından geçen acı ve belaların katılaştırdığı, ama gene de bir şekilde nasırlaşmamayı başarmış, ümit etmek isteyen biri. Bir zamanlar hepimizin paylaştığı bir rüyayı elinden bırakamıyor; eski halimize dönebileceğimize, hatta belki eskisinden daha da iyi olabileceğimize inanıyor. Bu sinik çağda, içimizde saklı olan iyiliği hatırlatan şeylere ihtiyacımız var.
Kevin Costner'in yönetmenliğini ve başrol oyunculuğunu yaptığı birde filmi var
On numara olmasada fena değildi, beğendim...
Fantastik bir konusu ama çok da edebi olmayan, sıkabilen bir dili vardı.
Aydınlanmanın ve bilimsel bakış açısının bir kenara itildiğnde, toplumların nasıl bir kaos ve gericileşme içine sürüklene bileceğini Postapokaliptik bir gelecek kurusundan anlatan, okunması gereken ve günümüz dünyası için ibretlik bir kitap.
Karton Cilt, 317 sayfa
Mart1998 tarihinde, Metis tarafından yayınlandı