Erich Fromm, bu klasik eserde, içgüdüsel ve maddi ihtiyaçların giderilmesini yaşamın tek gayesi olarak gördüğüne inanılan psikanalizin felsefesi ile geleneksel din arasındaki gerilimi değerlendirmektedir. Fromm psikanalizin, dinin ne düşmanı olduğunu ne de onu savunduğunu, daha ziyade dini öğretilerin ardındaki insan gerçeğinin ve bütün büyük dini öğretilerin özünde yer alan insani değerlerin farkına varılmasıyla ilgilendiğini öne sürmektedir.
Karmaşık dünyamıza uygun ve kışkırtıcı bir kitap bu. Dinin ıskaladığı hususlara işaret ediyor ve hem psikoloji hem din öğretmenlerine değerli bir bilgi kaynağı sunuyor. Psikanalize karşı olanlar için de konuyu kuşatan pek çok korkuyu giderecektir. Bir de bu kitap insanların, psikanalizin onların bilinçaltı çatışmalarını açığa çıkarabileceğini anlamalarına yardım edecektir. New York Herald Tribune
Geleneksel dinle onun doğaüstü öğretilerini sorgulayanlara hitap eden bir kitap. Bu tür okura hararetle önerilir... Bir bilinç ve açıklık örneği.
Erich Fromm, bu klasik eserde, içgüdüsel ve maddi ihtiyaçların giderilmesini yaşamın tek gayesi olarak gördüğüne inanılan psikanalizin felsefesi ile geleneksel din arasındaki gerilimi değerlendirmektedir. Fromm psikanalizin, dinin ne düşmanı olduğunu ne de onu savunduğunu, daha ziyade dini öğretilerin ardındaki insan gerçeğinin ve bütün büyük dini öğretilerin özünde yer alan insani değerlerin farkına varılmasıyla ilgilendiğini öne sürmektedir.
Karmaşık dünyamıza uygun ve kışkırtıcı bir kitap bu. Dinin ıskaladığı hususlara işaret ediyor ve hem psikoloji hem din öğretmenlerine değerli bir bilgi kaynağı sunuyor. Psikanalize karşı olanlar için de konuyu kuşatan pek çok korkuyu giderecektir. Bir de bu kitap insanların, psikanalizin onların bilinçaltı çatışmalarını açığa çıkarabileceğini anlamalarına yardım edecektir. New York Herald Tribune
Geleneksel dinle onun doğaüstü öğretilerini sorgulayanlara hitap eden bir kitap. Bu tür okura hararetle önerilir... Bir bilinç ve açıklık örneği.
Kitap'ta Freud ve Jung karşılaştırılıyor. Freud'un bilinçaltına kötü demesi , Jung'a göre ise tanrı olması anlatılıyor. Her ikisininde aslında gerçeğin tek yanlı çarpıtmaları olduğunu dile getiriyor yazar.
Bir insan adalet duygusuyla hareket ettiğine inanabilir , oysa onu harekete geçiren şey insafsızlık olabilir.
Bir insan sevgiyle hareket ettiğine inanabilir , oysa onu mazoşist bir bağımlılığa duyduğu özlem harekete geçirmiş olabilir.
Bir insan görevin kendi kılavuzu olduğuna inanabilir , oysa onun asıl güdüsü gösteriştir.
Der Freud ve haksızda sayılmaz :)
120 sayfa