Ruh Dağı, hiçbir ideolojik kalıba ya da politikfraksiyona bağlanmadığı için sürekli olarak başı derde girmiş, yazdıklarının pek çoğu ortadan kaldırılmış, kitaplarının basımı ve ülkesine girişi yasaklanmış, Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış ilk Çinlinin, Gao Xingjianın en önemli romanıdır. Çinde Maocu dönemin sosyalist gerçekçiliği kadar onun reddi anlamına gelen reform romanlarını da eleştiren yazara 2000 yılı Nobel Edebiyat Ödülü, Çin roman ve tiyatrosuna yeni yollar açan anlatı ustalığı gerekçesiyle verilmiştir.Otobiyografik izler de taşıyan Ruh Dağında Gao Xingjian, yerelden evrensele ulaşmanın olağanüstü bir örneğini yaratır. Bu romanda anlatılan bir başkasının varlığı, kişinin yalnızlık sorununu ortadan kaldırırken, öte yandan da bir endişe kaynağıdır; çünkü her ilişki bünyesinde kaçınılmaz olarak bir tür iktidar mücadelesi barındırır. Bu, kişinin ailesiyle, eşiyle, ebeveynleriyle, arkadaşlarıyla ve daha büyük kolektif gruplarla (içinde bulunduğu toplumla) ilişkilerinde karşı karşıya kaldığı varoluşsal bir ikilemdir. İnsanlık tarihi bireyin, kolektif olanın gücüne zor yoluyla ya da ideolojik ikna yöntemiyle boyun eğdirilmesinin sayısız örnekleriyle doludur; bireyin kolektif olana teslim olması zamanla alışkanlık, gelenek haline dönüşür ve bu tek bir kültüre özgü değil, evrenseldir.Okur için değil birey için yazdığını, yazarın topluma meydan okumaktan korkmaması gerektiğini söyleyen Gao Xingjian, edebiyatın saf bir tüketim nesnesi olarak algılanmasına karşı çıkar.
Ruh Dağı, hiçbir ideolojik kalıba ya da politikfraksiyona bağlanmadığı için sürekli olarak başı derde girmiş, yazdıklarının pek çoğu ortadan kaldırılmış, kitaplarının basımı ve ülkesine girişi yasaklanmış, Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış ilk Çinlinin, Gao Xingjianın en önemli romanıdır. Çinde Maocu dönemin sosyalist gerçekçiliği kadar onun reddi anlamına gelen reform romanlarını da eleştiren yazara 2000 yılı Nobel Edebiyat Ödülü, Çin roman ve tiyatrosuna yeni yollar açan anlatı ustalığı gerekçesiyle verilmiştir.Otobiyografik izler de taşıyan Ruh Dağında Gao Xingjian, yerelden evrensele ulaşmanın olağanüstü bir örneğini yaratır. Bu romanda anlatılan bir başkasının varlığı, kişinin yalnızlık sorununu ortadan kaldırırken, öte yandan da bir endişe kaynağıdır; çünkü her ilişki bünyesinde kaçınılmaz olarak bir tür iktidar mücadelesi barındırır. Bu, kişinin ailesiyle, eşiyle, ebeveynleriyle, arkadaşlarıyla ve daha büyük kolektif gruplarla (içinde bulunduğu toplumla) ilişkilerinde karşı karşıya kaldığı varoluşsal bir ikilemdir. İnsanlık tarihi bireyin, kolektif olanın gücüne zor yoluyla ya da ideolojik ikna yöntemiyle boyun eğdirilmesinin sayısız örnekleriyle doludur; bireyin kolektif olana teslim olması zamanla alışkanlık, gelenek haline dönüşür ve bu tek bir kültüre özgü değil, evrenseldir.Okur için değil birey için yazdığını, yazarın topluma meydan okumaktan korkmaması gerektiğini söyleyen Gao Xingjian, edebiyatın saf bir tüketim nesnesi olarak algılanmasına karşı çıkar.
Yazar, 1910 Devriminden sonra Çin'in yaşamış olduğu Kültür devrimi 'ni , içler acısı durumları bütün yalınlığıyla göz önüne seriyor. Kitapta 3 benlik var ve geriye dönüşler, imgeler, geleneksel tıp, büyü, Ülkenin çeşitli yerlerini gezme, coğrafik yapının enfes anlatımı, doğanın ülkeyi yönetenlerce nasıl tahrip edildiği, dehşet yıllarının korkunç ve inanılmaz anlatımı.
Nobel ödülünü hakkıyla kazanan bir kitap.…
Yazar, kendisine konulan yanlış teşhisten sonra Pekin'den ayrılıp Çin'in daha bilinmedik bölgelerine doğru çıktığı gezi ve bu gezide topladığı halk öykülerini kendi anılarıyla harmanlayarak masalsı bir dille aktarmış. Kültür Devrimi sonrası yenilenmeye çalışırken gittikçe gerileyen, tarihini silen, tek tipleşen dolayısıyla yazarın kendi Ruh Dağı'nı bulmasına imkan vermeyen Çin' in içerisinde matruşka misali mitlerin ve efsanelerin halen yaşadığı kültürünü kaybetmemiş eski o Çin'de doğaüstü bir gezinti. Karakter adı vermeden "sen", "ben" ve "o" diye tanımladığı ama asla "biz" olmayan kahramanlar Yin Yang misali bir bütün oluşturarak hem yazarın hem de okuyanın kendi iç dünyasına bir yolculuğa çıkmasını sağlıyor. Sıradışı bir anlatıma sahip olması ve felsefik yönü dolayısıyla dingin kafayla okunmasında yarar var. Özellikle kuvvetli tasvirler insanı adeta oralara götürüp bırakıyor.
Karton Cilt, 550 sayfa
Nisan2002 tarihinde, Doğan Kitap tarafından yayınlandı