Afganistanda bir evde, basit bir döşek. Döşeğin üzerinde, gözleri açık ama bilinçsiz yatan bir erkek.
Erkeğin başucunda, dua edip tespih çekerek onunla ilgilenen karısı. Dışarıda, sürüp giden savaş.
Kocasının tepkisizliğini fırsat bilen kadının, o güne kadar hep bastırmak zorunda kaldığı kadınlık duygularını, üzüntüsünü, kaygısını, öfkesini ilk kez dışa vuruşu...Kocasını, sonunda çatlamasını beklediği sabır taşına dönüştürmesi...
Afganistanda bir evde, basit bir döşek. Döşeğin üzerinde, gözleri açık ama bilinçsiz yatan bir erkek.
Erkeğin başucunda, dua edip tespih çekerek onunla ilgilenen karısı. Dışarıda, sürüp giden savaş.
Kocasının tepkisizliğini fırsat bilen kadının, o güne kadar hep bastırmak zorunda kaldığı kadınlık duygularını, üzüntüsünü, kaygısını, öfkesini ilk kez dışa vuruşu...Kocasını, sonunda çatlamasını beklediği sabır taşına dönüştürmesi...
son zamanlarda okuduğum an can alıcı roman gerçek anlamda tek solukta okunuyor yıllaraca biriken her kelime her bir cümle bir anda satırlara kusulmuş.Anında kitabın içine giriyorsunuz.Herkes kendinden bir şeyler bulabilir diye düşümnüyorum..
Afganistan'da hasta yatağında tepki vermeden yatan kocasına tüm duygu ve düşüncelerini kızgınlıkla ve oldukça samimi bir dille anlatan bir kadın, Yazar,erkek olarak Afganistan'da bir kadının dramını, duygu ve düşüncelerini oldukça başarılı bir şekilde aktarırken dönemi de resmetmiş.Kısa bir çırpıda okunan psikolojik bir roman.Sıkılmadan okunanlardan.
Erkeklerden tiksindiren kadın olmaktan soğutan bir kitap..İyi ki geri kalmış bir toplumda yaşamıyorum..
Süslemesiz, acıyla kanıksanmış sadeliğiyle çarpıcı bir eser. Bilinci kapalı şekilde yaralı yatan kocasının başında bir kadının sabırla tuttuğu tüm duygularının taşmasıyla her satır adeta bir çığlığa dönüşüyor. Bu bastırılmış hatta yok sayılmış iç dünyanın büyüleyiciliği kadar kadınların insandan sayılmadığı bir coğrafyada kadın olmanın ve insan kalmanın korkunçluğu da gözler önüne seriliyor.
Karton Cilt, 102 sayfa
Can Yayınları tarafından yayınlandı