1979 yılı, gerçekten de, göründüğü gibi 1 Ocak Pazartesi günü başlayıp 31 Aralık Pazartesi günü mü bitti? 1979a, o yıl yaşananlara, bugün baktığımızda neler görmeliyiz? Sadece 12 Eylüle varan süreci mi? Yoksa 12 Eylül sonrasını da mı?Türk edebiyatının öne çıkan genç yazarlarından Mine Söğüt, yaşananların yazılanlardan daha uçuk, hayatın şiddetinin yazının hayal bile edemeyeceği kadar uçta olabileceğini gösteriyor.
1979 yılı, gerçekten de, göründüğü gibi 1 Ocak Pazartesi günü başlayıp 31 Aralık Pazartesi günü mü bitti? 1979a, o yıl yaşananlara, bugün baktığımızda neler görmeliyiz? Sadece 12 Eylüle varan süreci mi? Yoksa 12 Eylül sonrasını da mı?Türk edebiyatının öne çıkan genç yazarlarından Mine Söğüt, yaşananların yazılanlardan daha uçuk, hayatın şiddetinin yazının hayal bile edemeyeceği kadar uçta olabileceğini gösteriyor.
Türkiyede yaşanan kaosu çok güzel anlatan bir kitap.. 12 eylül...
kurgusu yine başarılı fakat yazarın diğer kitaplarını da okuduğum için kıyaslama yaparsam bu kitabı biraz daha ağır gidiyor.yavaş ve sakin kafayla okunmalı..
birde ardarda yazarın kitaplarını okuduğum için o aynı dil beni yordu.
Bu kitap 7 puandan daha fazlasını hak ediyor. Tek sıkıntı benim kitaba başlamadan sağdan soldan duyduklarımla kitabı kafamda çok farklı kurgulamamdı, ki bu benim sorunum ve kitaptan istediğim zevki alamamamın tek sorumlusu benim.
Kitap iki bölümden oluşuyor, iki bölüm de 79 yılının aylarına bölünmüş. İkinci kısımdaki almanak o ayın önemli- özellikle siyasi çatışmalar- ile ilgili gerçek haberlerini içeriyor. Kanımca bu ikinci bölüm ait olduğu ayın hikayesi okunmadan önce okunmalı, zira hikayede ucundan kıyısından bu haberlerle ilgili dokundurmalar bulunuyor, yada haberler doğrudan ana karakterlerimiz ile ilgili oluyor.
Sanırım kitapta en sevdiğim detay her aya ait mevsim meyvelerinin hasta kıza yedirildiği bölümlerdi.
Hikaye biraz zorlu ve toplumsal cinnet son derece rahatsız edici ama okunmaya değer.
346 sayfa