Güçlü Sancaktar Ailesinin ağabeyi Mehmet Sancaktar'ın aşka giden hikâyesinde yaşananların hızına yetişemeyecek, temponun hiç düşmediği bu kitapta adrenaline ve aşka doyacaksınız.Kurallarından ödün vermeyen kararlı bir insanın kişiliğine vetüm yöneticilik vasıflarına sahip olan Mehmet Sancaktar'ın hayatındaki her şeybir düzenin parçasıydı.
Ta ki işi ve sorumluluklarından oluşan hayatına ansızın giren Komiser Esmer, ona bildiği her şeyi unutturana kadar. Huysuz, rahat ve biraz da dağınık olan Komiser Esmer'in hayatta herhangibir ilkesi yoktu. İstediği tek şey, intihar eden babasını, o sona götüren gerçeği bulup intikamını almaktı. Ancak ulaştığı her gerçek, anıları arasında kaybolmuş sırları ve ihanetleri de ortaya çıkaracaktı.
Sığınacak hiç kimsesi kalmadığında ve her şeyden vazgeçmeye hazır olduğunda Esmer'e kaybettiği umudu veren Mehmet'e önce hayatını sonra da kalbini teslim edecekti. Çünkü aşktan daha büyük bir duygu varsa o da güvendi veEsmer her ikisini de Mehmet'te bulmuştu.Sancaktar Ailesi'ne veda ettiğimiz bu final kitabında, aşkın tutkuyla harmanlanıp tüm olmazlara rağmen mutluluğa teslim olduğuna şahitlik edeceksiniz.Ve bu hikâyede, birbirinden farklı dünyaları olan iki yabancınınbir oluşunu okuyacaksınız.
Güçlü Sancaktar Ailesinin ağabeyi Mehmet Sancaktar'ın aşka giden hikâyesinde yaşananların hızına yetişemeyecek, temponun hiç düşmediği bu kitapta adrenaline ve aşka doyacaksınız.Kurallarından ödün vermeyen kararlı bir insanın kişiliğine vetüm yöneticilik vasıflarına sahip olan Mehmet Sancaktar'ın hayatındaki her şeybir düzenin parçasıydı.
Ta ki işi ve sorumluluklarından oluşan hayatına ansızın giren Komiser Esmer, ona bildiği her şeyi unutturana kadar. Huysuz, rahat ve biraz da dağınık olan Komiser Esmer'in hayatta herhangibir ilkesi yoktu. İstediği tek şey, intihar eden babasını, o sona götüren gerçeği bulup intikamını almaktı. Ancak ulaştığı her gerçek, anıları arasında kaybolmuş sırları ve ihanetleri de ortaya çıkaracaktı.
Sığınacak hiç kimsesi kalmadığında ve her şeyden vazgeçmeye hazır olduğunda Esmer'e kaybettiği umudu veren Mehmet'e önce hayatını sonra da kalbini teslim edecekti. Çünkü aşktan daha büyük bir duygu varsa o da güvendi veEsmer her ikisini de Mehmet'te bulmuştu.Sancaktar Ailesi'ne veda ettiğimiz bu final kitabında, aşkın tutkuyla harmanlanıp tüm olmazlara rağmen mutluluğa teslim olduğuna şahitlik edeceksiniz.Ve bu hikâyede, birbirinden farklı dünyaları olan iki yabancınınbir oluşunu okuyacaksınız.
Yazarın kalemini ben ilk Aylardan Aşk kitabıyla tanıdım ve ondan sonrada düzenli takibime aldığım yazarların arasında yer almaya başladı. Aksiyonun, gizemin yanında romantizmi ve aşkın harmanlanmış hali vücut bulmuş.
Sancaktarlar Serisinin ilk kitabından itibaren en merak edileni soğukkanlı, aşkı yerine ailesini seçen ve soyadının ağırlığını hakkıyla birazda kendinden bir şeyler feda ederek taşıyan Mehmet Sancaktar’ın hikayesi sonunda okunmuş bir şekilde kitaplığımda baş köşeyi almış bulunmaktadır Gerçekten de beklemeye değer, kurgusuyla, anlatımıyla on numara bir kitap olmuş. Mehmet Sancaktar ile Komiser Esmer’in yaşanan olaylar nedeniyle tesadüfen bir araya gelmeleri ve olayların akışıyla birbirlerine karşı duyduğu çekime artık karşı koyamamalarını ve aşklarını okudum. Mehmet ile Esmer’in aşkı bir başkaydı bence. Kitapta her şey vardı; bol aksiyon, bol çözülmemiş gizem ve bolca tutku, aşk ve daha bir çok şey. Kitap hiç bitmesin istedim ama her güzel şeyin bir sonu olduğunu finalini okurken daha iyi anladım. Kitabın içeriği hakkında fazla spoiler vermek istemedim ama kitabın adını tam olarak yansıttığını söyleyebilirim.
#alıntı
“Hazırlıklar tamam, seni buradan izleyeceğim.”
“Bana copilot olmak ister misin?”
“Ah hayır, seyretmeyi tercih ederim.”
“Çok şey kaçıracaksın,” diyen Esmer’in sözünü yanlarındaki adam böldü. “Mehmet Bey’in bu konudaki ustalığından haberiniz yok mu?”
http://illekitap.blogspot.com.tr/2018/02/meral-kr-sana-ask-getirdim-sancaktarlar.html
Veee Sancaktarlar Serisi'nin son kitabı Sana Aşk Getirdim...
Sancaktar Kardeşlerin ağabeyi, gizemli ve sert adam Mehmet Sancaktar'ın kitabı...
Düzen manyağı, kravatsız olmaz diyen takım elbisesinden vazgeçmeyen... ailesi için her şeyi yapan her zaman öncelik veren ve işini önemseyen adam Mehmet Sancaktar...
Hani herkesin sıkıştığında veya başı dertte olduğunda gittiği ilk isim...
Mehmet Sancaktar'ın kitabı... okundu...bitti... keşke bitmeseydi... çok güzeldi be! :)
Öncelikle Meral Kır'ın okuduğum 5. kitabı aynı zamanda serinin hem son hem de 5. kitabı olan Sana Aşk Getirdim ile Meral Kır zirvedeki yerini bir kez daha garantiye aldı benim nazarımda.
Yine akıcı, sıkmayan, su gibi akıp giden, aile ilişkisi ile içinizi ısıta , aşklarla midenizdeki kelebekleri harekete geçiren, kurgusu ile okurun beklentisini tatmin edici bir şekilde karşılayan bir kitap yazmış Meral abla.
Meral ablanın kitaplarına hep polisiye bir dokunuş kattığı okuyanların bildiği bir gerçek ama bu kitapta en minicik bir tereddütü bile varsa onu yok edecek kadar mükemmel bir polisiye harmanlamış ve bir kez daha anladım ki Meral Kır bir polisiye kitabın bile altından kalkabilir.
O sadece romans yazarı değil bence müthiş bir polisiye yazarı da olur.
Çok nadir polisiye okurum ve okuduğumda da adrenalin bitmesin, kurgu durgunlaşmasın isterim ve bu kitaptaki o polisiye kısım kitabın bence en soluksuz okunan satırlarındandı. Ayrıca okuru cidden 'hadi canım' ya da 'yok artık' dedirtecek kadar şaşırtan detaylarla süslü. Ben bayıldım ki bu tür kurgularda şaşırmayı ve tatmin edilmesi isterim Meral abla bunu hakkıyla yerine getirdi.
Mehmet Sancaktar, son kitap olduğundan ve Mehmet ile aşkısı Esmer'in tanışmaları Ahmet ve Sena hikayesine dayandığı ve sonrasında Serra ve Barış hikayesine dokunuş yaptığı için o kısımlara nasıl değinecek, kurguya nasıl harmanlayacak merak ediyordum. Çünkü bilirsiniz bu tür şeylerde hem diğer karakterlerin kurgularına tutarlı olması hem de okura ben bu satırları zaten okumuştum dedirtmemesi için çok dikkatli olmak ve ekstradan özen göstermek gerektirir. Meral abla bunu çok iyi yapmış. Çünkü ne Ahmet ile Sena ne de Serra ile Barış hikayeleri için ben bunları zaten okumuştum hissi veren kelimeler yok. Hem de o kitaplarda perde arkası kalan satırları okumak gibi de bir avantajı var.
Mesela Ahmet, sanatçı tarafını Mehmet'e gösterdiğinde ve ailesinin tepkilerini falan bu kitapta okuduk... bence çok güzeldi.
Serra ile Barış hikayesinde Serra ile Mehmet'in havaalanı konuşması... Serra'nın Esmer'le tanışması falan... çok güzeldi.
Bunun yanı sıra Mehmet'in tam tersi olan Esmer ile iletişimi ve aralarındaki ilişki çok güzel işlenmişti. Kelimenin tam anlamıyla ilmek ilmek işlenen yavaş yavaş büyüyen ve filizlenen bir aşkı ve güveni okudum. Cidden aşk tatmin ediciydi. Mehmet'in aşkı tarif etmesiyle Esmer'e, Esmer'in aşkı tarif ermesiyle Mehmet'e aşık olası geliyor insanın.
Bütün bunların yanında Sancaktarlar'ı beraber görmek ise çok güzel. Tekrar diyaloglarını okumak, onları evli mutlu çocuklu modunda görmek ve kardeşlerin birbirleriyle ilişkilerini okumak bence kitabın en keyifli satırları bile olabilir.
Kitabın en güzel tarafı polisiye kısmıydı. Esmer'in araştırdığı ve bu araştırmada Mehmet'in yardım etmesi... Esmer'in ağabeylerinin araştırmaya karşı çıkması... araştırmanın ucunun dayandığı nokta ve herkesten saklanan büyük sır... cidden tatmin edici detaylarla süslenmiş müthiş bir kurguydu. Bir ara bıraktım romans okuyor olmayı polisiye okuyormuş gibi heyecanla neredeyse tırnaklarımı yiyecek kadar kaptırdım kendimi... hele Esmer'in hastanede yattığı kısımlar, vurulması, saldırıya uğraması... sonra araştırmaya devam etmesi falan... tek kelimeyle muhteşemdi.
Her ne kadar Doruk'u Asya ile okumak beni rahatsız etmiş olsa da artık aşkımı kalbime gömüp gitmeyi seçiyor ve Doruk'umu Asya'sıyla mutlu olmasını diliyorum.
Aslında o kadar çok söylemek istediğim şey var ki hani spoiler olur da çok can alıcı noktaları söylerim korkusu ile susuyorum. Ancal şunu söyleyebilirim ki... kitap tek kelimeyle fevkaladenim fevkindeydi. Bu kitaptan önce Meral abla'ya hep Aşkın Kokusunu Aldım ile Serra ve Barış'ı yazdın ya o kurguyla zirveye çıktın demiştim ve bu kitaptan daha aşağısı beklenemeyeceği için hem beklenti çok yüksek olacak hem de muazzam bir kurgu isteyecektik.
Ve sonuç mu? Kesinlikle beklentimi karşılayan muazzam bir kitap okudum.
Şöyle bir düşünüyorum da Mehmet Sancaktar'a da daha azı yakışmazdı zaten. Adam zirvede olmak için doğmuş ve aşkıyla, aşkına giden yolculukla, işiyle zirvede olan adama da kitabıyla zirve yakışırdı.
Sancaktarlar Serisi'ni size tavsiye ediyorum. Aman Türk yazar ne kadar iyi olabilir ki demeyin çünkü içimizde çok büyük cevherler var ve sizin sadece bir asım uzağınızdalar... işte o cevherlerden biri Meral Kır. Kitaplarıyla, kalemiyle, karakterleriyle tanışmayarak çok şey kaybediyorsunuz.
Bu kadar iddialı bir şekilde tavsiye ediyorum. Okumadan geçmeyin.
Her zamanki gibi aşk, polisiye, aksiyon ve dramı çok başarılı sekilde kurgulayıp, harmanlayan yazarımız yine muhtesem akıcı anlatımıyla farkını bu kitapta da ortaya koymuş.
Merakla beklediğimiz Mehmet Sancaktar'ın hikayesi Sena'nın cinayetle suçlandığı zaman diliminde geçiyor. Sena yüzünden üzgün olan kardeşi Ahmet Sancaktar'ı kontrol etmek için evine giden Mehmet'e kapıyı Esmer komiserin açmasıyla onların hikayesi başlıyor. Esmer komiser,Mehmet'in hayatına yavaş yavaş aşkı getirirken, Mehmet'te geçmişteki gibi sevdiği kadın ve ailesi arasında kalıyor. Ben sadece bu kadarını söylüyorum burdan sonrasını siz okuyun çünkü kitapta çok fazlası var. Söylemeden geçemiyceğim. Mehmet'i ne kadar sevsem de Esmer'e ısınamadım , kafamda onu bir türlü oturturamadım(sevgili yazarım sakın kızma bana)
Öncelikle şu söylemek istiyorum. Türk yazarlar içinde benim çok sevdiğim, saysam iki elimin parmaklarını geçmeyecek yazarlar arasında olmayı daha ilk kitabı #aylardanaşk ile başaran Meral Kır 'a teşekkür etmek istiyorum, bizlere çok güzel ve kaliteli bir seri armağan ettiği için. Kesinlikle unutulmaz karakterleriyle kitap dünyamıza renk kattı. Serinin hepsi birbirinden güzeldi ama benim en sevdiğim çift Serra Sancaktar Barış Dağlı. Benim için yeri çok ayrı ve özeldir. Kalemine sağlık Meral Kır.
Sana Aşk Getirdim
Sene bitmeden okuduğum iki kitabın yorumunu girmek istedim bunlardan biri Meral Kır | Sana Aşk Getirdim kitabı. Yorum için geç bile kaldım aslında kitabı alır almaz okuyup bitirmiştim.🙈
Sancaktar serisinin son kitabını okuduk. Mehmet Sancaktar’ın kitabını sabırsızlıkla beklemiştim ama şimdi düşünüyorum da keşke beklemeye devam etseydik ve seri hiç bitmeseydi neden bitti nedennnn? Neden birkaç tane daha Sancaktar kardeşler yok. Biliyorum yeni kitapları da efsane olacak ama Sancaktar büyüsü benim için çok özel başka. İyi ki yazmış Meral iyi ki.🙏🏻
Kitaba gelecek olursak beğenimi hangi kelimelerle ifade edebileceğimi bilmiyorum. Çok şahane, mükemmel, harika gibi kelimeler bana klişe geliyor söz konusu Meral’in kalemi olunca. Polisiye de bir numara benim için rakipsiz ve tek. ♥️♥️
Mehmet Sancaktar’ı hepimiz biliyoruz. Kardeşleri için canını verebilecek birisi. Ahmet ve Sena’nın olayları Serra’nın baskıları derken Mehmet’in kendini düşünmeye pek zamanı olmadı. Karşısına Esmer gibi bir karakter çıkmasa böyle yaşamakta sıkıntı çekmeyecek birisi. Ama ben onun bu hallerine çok üzüldüm iyi ki Esmer vardı ve Mehmet’e aşkın en güzelini yaşattı. Birisinin ona kendisinin de var olduğunu ve Sancaktar’dan ziyade sadece Mehmet olduğunu hatırlatması lazımdı.
Esmer ise Mehmet’in tam tersi. Mehmet ne kadar düz Esmer o kadar eğri böyle zıt kutuplardalar. Esmer’in tek amacı babasının masum olduğunu kanıtlamak hedefi belli ama o yolda Mehmet Sancaktar’a tosluyor. Başlarda oldukça direndiler birbirlerine ama aşk işte ne kadar karşısında dursan da kalbine sızacak delikleri buluyor.
Kitapta bütün kardeşlerin olması da şahaneydi o kadar özlemişim ki. Bir de yeni karakterler vardı Uğur, Sinan ve Güçer bu üçlüden bir seri doğar mı hiç bilmiyorum ama Sinan’ın bir kitabı olsa benden daha mutlusu olamaz.
Nihayet en sevdiğim ve beğenerek okuduğum yazarlardan sevgili Merak Kır 'ın özlemle okumayı beklediğim "Sancaktarlar " serisinin beşinci kitabını okumuş, bitirmiş bulunuyorum. 573 sayfa bitmesin diye azcık azcık okumaya başladım ama elimden bırakamadan okuyamayacağımı anlayınca da anca iki gün uzatabilidim okumayı 😊. İnsan sevdiklerini korumak için nelerden vazgeçebilir? Ana tema bu olunca ve yazanı da Meral Kır olunca değmeyin okuma keyfine. Hiç bir olağanüstülük veya abartı katmadan duyguları okuruna hissettirerek okutan aksiyonu bol ve merak uyandıran kurgusuyla çok güzel bir kitaptı . Bu kitabı okurken, daha ne kadar ilginçleşebilir ve daha ne kadar şaşırabilirim acaba diye düşünürken bir de bakıyorsunuz ki bazen görülenler görülenin aksi çıkabiliyor ve tabiri caizse ters köşeye oturabiliyorsunuz. Muhteşem bir kitaptı vesselâm.
576 sayfa
Kasım2017 tarihinde, Aspendos Yayınevi tarafından yayınlandı