Dionysosun her zamanki gibi Nysa Dağının tepesinde ceylan peşinde koştuğu günlerin birinde, ansızın karşısına iri yapılı iki aslan çıktı. Genç tanrı irkildi ve elinde olmadan birkaç adım geri çekildi. Aslanlar gelip tanrının ellerini yalamaya, kafalarını onun bacaklarının arasına sokmaya başladılar. Dionysos artık onlardan çekinmesine gerek kalmadığını anlamıştı. Hayvanlar onu tanımış, bir tanrı olduğunu bilmişlerdi. Güneş batmaya yüz tuttuğunda, periler çığlık çığlığa bağrışarak birbirlerine dağın yamacını işaret etmeye başladılar. İşte, karşıdan aslanların sırtına binmiş olan Dionysos geliyordu! Hayvanları güçlü yelelerinden yakalamış, kahkahalar atarak onları birer binek hayvanı gibi sürüyordu.
Dionysosun her zamanki gibi Nysa Dağının tepesinde ceylan peşinde koştuğu günlerin birinde, ansızın karşısına iri yapılı iki aslan çıktı. Genç tanrı irkildi ve elinde olmadan birkaç adım geri çekildi. Aslanlar gelip tanrının ellerini yalamaya, kafalarını onun bacaklarının arasına sokmaya başladılar. Dionysos artık onlardan çekinmesine gerek kalmadığını anlamıştı. Hayvanlar onu tanımış, bir tanrı olduğunu bilmişlerdi. Güneş batmaya yüz tuttuğunda, periler çığlık çığlığa bağrışarak birbirlerine dağın yamacını işaret etmeye başladılar. İşte, karşıdan aslanların sırtına binmiş olan Dionysos geliyordu! Hayvanları güçlü yelelerinden yakalamış, kahkahalar atarak onları birer binek hayvanı gibi sürüyordu.