Senin için ne yapabilirim? Baltanı kafamdaki şişliğe indir! Emin misin? diye sordu demirci tanrı. Elbette! diye gürledi Zeus. Çabuk ol, yoksa seni tuttuğum gibi Olimpostan aşağı fırlatırım. Hephaistos, emri ikiletmeden yerine getirdi ve keskin baltasını Zeusun alnındaki şişliğe indirdi. Ve tüm tanrıları şaşırtan bir şey oldu: Zeusun yarılan alnından tanrısal bir öz akmış, sonra da pırıl pırıl parlayan zırhlar içinde, yetişkin bir tanrıça ortaya çıkmıştı. Elinde sivri uçlu bir mızrak, başında da sorgucu dalgalanan bir miğfer vardı. Yeni tanrıça parlak mavi gözleriyle etrafına bakındı, gururla omuzlarını gerdi ve bağırdı: Ben Pallas Athenayım! Saygı görmek istiyorum!
Senin için ne yapabilirim? Baltanı kafamdaki şişliğe indir! Emin misin? diye sordu demirci tanrı. Elbette! diye gürledi Zeus. Çabuk ol, yoksa seni tuttuğum gibi Olimpostan aşağı fırlatırım. Hephaistos, emri ikiletmeden yerine getirdi ve keskin baltasını Zeusun alnındaki şişliğe indirdi. Ve tüm tanrıları şaşırtan bir şey oldu: Zeusun yarılan alnından tanrısal bir öz akmış, sonra da pırıl pırıl parlayan zırhlar içinde, yetişkin bir tanrıça ortaya çıkmıştı. Elinde sivri uçlu bir mızrak, başında da sorgucu dalgalanan bir miğfer vardı. Yeni tanrıça parlak mavi gözleriyle etrafına bakındı, gururla omuzlarını gerdi ve bağırdı: Ben Pallas Athenayım! Saygı görmek istiyorum!