Sarı Yağmur

Ama birden sabaha karşı iki-üç sularında nehirden hafif bir esinti geldi, pencere ve değirmenin çatısı aniden yoğun, sarı bir yağmurla kaplandı... Sonbahar yağmuru tarlaları eski altın rengiyle, yolları ve köyleri tatlı, acımasız bir melankoliyle örtmek üzere dağlara geri geliyordu... Şafak vaktine kadar, güneş bir kez daha ölü yapraklara ve gözlerime düştüğünde, bunun her sonbahar takvimleri, mektupların ve fotoğrafların kenarlarını, değirmenin ve kalbimin terk edilmiş çarklarını ağır ağır çürüten yağmur olduğunu anlamıştım...Son dönem İspanyol edebiyatının en gözde yazarlarından Julio Llamazares, Pirene Dağlarında terk edilmiş bir köyün öyküsünü anlatıyor. Köyde kalan tek kişinin, yaşlı Andrésin ağzından. Bir başına yaşayan Andrés, gerçeklik duygusunu yitirmemek için hem geride kalan kendi yaşamını, hem de eski dostların anılarını yeniden yaşıyor. Belki de kendini adım adım yaklaşan ölüme hazırlamak için.

Ama birden sabaha karşı iki-üç sularında nehirden hafif bir esinti geldi, pencere ve değirmenin çatısı aniden yoğun, sarı bir yağmurla kaplandı... Sonbahar yağmuru tarlaları eski altın rengiyle, yolları ve köyleri tatlı, acımasız bir melankoliyle örtmek üzere dağlara geri geliyordu... Şafak vaktine kadar, güneş bir kez daha ölü yapraklara ve gözlerime düştüğünde, bunun her sonbahar takvimleri, mektupların ve fotoğrafların kenarlarını, değirmenin ve kalbimin terk edilmiş çarklarını ağır ağır çürüten yağmur olduğunu anlamıştım...Son dönem İspanyol edebiyatının en gözde yazarlarından Julio Llamazares, Pirene Dağlarında terk edilmiş bir köyün öyküsünü anlatıyor. Köyde kalan tek kişinin, yaşlı Andrésin ağzından. Bir başına yaşayan Andrés, gerçeklik duygusunu yitirmemek için hem geride kalan kendi yaşamını, hem de eski dostların anılarını yeniden yaşıyor. Belki de kendini adım adım yaklaşan ölüme hazırlamak için.


Değerlendirmeler

değerlendirme
5 puan

Beni açan bir eser olmadığını söylemek isterim. Muhakkak tasvirler ve iç bunaltıcı havası olan kitaplardan hoşlananlar vardır ama bir duvarın ve bir köyün kendisinin 100 sayfa ile tasvir edilmesi içimi baydı bir noktadan sonra. Arta kalan sayfalarda da hava koşulları ve ulaşım yollarının olmaması sebebi ile herkesin terkettiği köyde tek başına kalan bir bireyin yaşlanıp, zamanın kendisini ölüm olarak nitelendirdiği sarı yağmurlarla alıp götürmesini bekliyor. Hikayede zamanın bir kayayı (ev olarak geçiyor) bile bir süre sonra çökerttiğini güzelce tasvir etmiş. Zamanın soyut olduğunu ve bizim de gelip geçici olduğumuzu vurgulayan güzel bir kitap olsa da dili beni açmadı. Kısacası yalnızlığın tasviri yapılmaya çalışılmış.


Baskı Bilgileri

131 sayfa


ISBN
975-07-0641-2

Etiketler: çağdaş roman

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

okuyan Kuruc nuage TheVoice bayansilvia
5 kişi

Okumak İsteyenler

okyanusyagmur
1 kişi

Takas Verenler

Tuba
1 kişi
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski