Yaşamın karmaşıklığını başarılı bir şekilde yansıtan satranç tahtasının başında Don Sandalio adında çok usta bir oyuncu vardır. Don Sandalio, vezirin, kralın, atın ve hatta piyonların bile onları hareket ettiren insanlardan daha etkileyici bir ruh dünyasına sahip olduklarını düşünür. Bu kutsal taşları oynatırken hiç konuşmayan Don Sandalionun yumuşak sesi sadece Şah Mat derken duyulur.Çağdaş İspanyol edebiyatının ustalarından Miguel De Unamuno Satranç Oyuncusu Don Sandalionun Romanında satranç oynamanın etkileyici bir bestenin güzelliği ve dinginliği içinde kaybolmak olduğunu kanıtlıyor.
Yaşamın karmaşıklığını başarılı bir şekilde yansıtan satranç tahtasının başında Don Sandalio adında çok usta bir oyuncu vardır. Don Sandalio, vezirin, kralın, atın ve hatta piyonların bile onları hareket ettiren insanlardan daha etkileyici bir ruh dünyasına sahip olduklarını düşünür. Bu kutsal taşları oynatırken hiç konuşmayan Don Sandalionun yumuşak sesi sadece Şah Mat derken duyulur.Çağdaş İspanyol edebiyatının ustalarından Miguel De Unamuno Satranç Oyuncusu Don Sandalionun Romanında satranç oynamanın etkileyici bir bestenin güzelliği ve dinginliği içinde kaybolmak olduğunu kanıtlıyor.
"Sanıyorum Don Sandalio için satrançtaki kraliçe dışında bir kadın olmadı; doğuluların vezir dediği bu kraliçe kale gibi beyaz kareden siyah kareye,siyah kareden beyaz kareye doğru yönde gidebilir, ayrıca deli ve filvari bir psikopos gibi beyaz kareden beyaz kareye ya da siyah kareden siyah kareye, yana doğru gidebilir; satranç tahtasına egemen bir kraliçe bu ama onun o muhteşem soyluluğuna cinsiyet değiştiren sefil bir piyon ulaşabilir. Sanıyorum bu onun düşüncelerinin biricik kraliçesiydi. "
78 sayfa