Savaş ve Barış, yazıldıktan kısa bir süre sonra neredeyse tüm dünya dillerine çevrilen, aradan geçen yüz elli yılda evrensel edebiyatın başyapıtı hâline gelen dev bir eser… Bir roman değildir, tarihsel bir anlatı değil, belgesel değil, felsefe kitabı değil, Rus toplumunu anlatan sosyolojik bir inceleme değil, bir dönem romanı, savaş ya da aşk romanı değildir. Çünkü bunların hepsidir Savaş ve Barış.
Tolstoy, edebî türlerin sınırlarını aşarak var ettiği bu büyük yapıtla, edebî değerinden, anlatım zenginliğinden bir şey kaybetmeden, farklı coğrafyaların ve çağların sınırlarını da aşıyor. Savaş ve Barış romanında başlıca iki savaş ele alınıyor: 1805-1807 savaşı ve 1812 savaşı. Bu iki savaşın nitelikleri ayrıdır ve Tolstoy özellikle bu büyük çatışmaların farklı özellikleri üzerinde durmuştur.
1812 savaşı bir milli kurtuluş savaşı niteliği taşıdığı için, bu savaşa halk yığınları da katılmış ve Tolstoy romanında, halkı da sahneye çıkarmıştır.
Yordam Edebiyat olarak, Savaş ve Barış’ı, özel bir edisyonla sunmaktan gurur duyuyoruz. Tüm dünyada ‘en başarılı çeviri’ olarak kabul edilen Louise-Aylmer Maude çevirisi, bizzat Tolstoy’dan edinilen karakter detaylarını ve biyografik bilgileri içermektedir. Böylece bu büyük eseri, âdeta Tolstoy’un rehberliğinde okuma ayrıcalığını yaşayacaksınız.
Ayrıca, Hasan Âli Ediz’in başlı başına bir eser olarak kabul edilmesi gereken Tolstoy incelemesini ve Tolstoy’un bu büyük eserini anlattığı kendi yazısını da bu özel edisyonun değerli bir parçası olarak, sizlerle buluşturuyoruz.
“Yapmacık bir alçakgönüllülük göstermeyeceğim: Savaş ve Barış, Homeros’unİlyada’sı gibi bir eserdir.”
-Tolstoy-
Savaş ve Barış, yazıldıktan kısa bir süre sonra neredeyse tüm dünya dillerine çevrilen, aradan geçen yüz elli yılda evrensel edebiyatın başyapıtı hâline gelen dev bir eser… Bir roman değildir, tarihsel bir anlatı değil, belgesel değil, felsefe kitabı değil, Rus toplumunu anlatan sosyolojik bir inceleme değil, bir dönem romanı, savaş ya da aşk romanı değildir. Çünkü bunların hepsidir Savaş ve Barış.
Tolstoy, edebî türlerin sınırlarını aşarak var ettiği bu büyük yapıtla, edebî değerinden, anlatım zenginliğinden bir şey kaybetmeden, farklı coğrafyaların ve çağların sınırlarını da aşıyor. Savaş ve Barış romanında başlıca iki savaş ele alınıyor: 1805-1807 savaşı ve 1812 savaşı. Bu iki savaşın nitelikleri ayrıdır ve Tolstoy özellikle bu büyük çatışmaların farklı özellikleri üzerinde durmuştur.
1812 savaşı bir milli kurtuluş savaşı niteliği taşıdığı için, bu savaşa halk yığınları da katılmış ve Tolstoy romanında, halkı da sahneye çıkarmıştır.
Yordam Edebiyat olarak, Savaş ve Barış’ı, özel bir edisyonla sunmaktan gurur duyuyoruz. Tüm dünyada ‘en başarılı çeviri’ olarak kabul edilen Louise-Aylmer Maude çevirisi, bizzat Tolstoy’dan edinilen karakter detaylarını ve biyografik bilgileri içermektedir. Böylece bu büyük eseri, âdeta Tolstoy’un rehberliğinde okuma ayrıcalığını yaşayacaksınız.
Ayrıca, Hasan Âli Ediz’in başlı başına bir eser olarak kabul edilmesi gereken Tolstoy incelemesini ve Tolstoy’un bu büyük eserini anlattığı kendi yazısını da bu özel edisyonun değerli bir pa... tümünü göster
Yeni bir ortama girdiğimizde herkes yabancıdır, uyum sağlamakta zorlanırız. Herkesi birbirine karıştırır, isimleri unuturuz. Uyum süreci bittikten sonra ancak kendimize geliriz, zevk almaya başlarız, insanları tanıyoruzdur artık, elmayı armuttan kuruyu yaştan ancak o zaman ayırırız. Bunun için sabır göstermek gerek işte. Savaş ve Barış böyle bir roman, sabır istiyor okurdan. Romanın bir parçası olduktan sonra, şölen tadında…
Bu kadar güzel bir kitabın daha yazılabileceğini sanmıyorum.
Hem Savaş gibi hemde Barış İçim kopuk kopuk.. Bir çok iyiyim, bir çok kötü. Sanki gayet sıradan, normal bir hayatın içinde değil de, bir senfoni orkestrasının sürekli değişen ezgisi gibi içim. Ağzımda sürekli akşamdan kalmışçasına buruk bir tat, renkler bazen çok net, bazen yalnızca siyah beyaz. Ama en çok beyaz
Henüz seriyi tamamlamadan genel bir yorum yapmak doğru olmaz. Fakat başlangıç için özellikle yazım ustalığıyla bile çarpıcı bir eser olduğunu belirtmeliyim. Karakterlerin, dönemin bol ışıltılı ve özenti Rus sosyetesindeki yaşamları ve gelişmeler eşliğinde derin bir felsefe ile hayatı sorgulayışları bile iki farklı türde eser çıkartabilecekken bunların savaş eşliğinde bir bütün halde kurgulanması gerçekten etkileyici. Hem üst tabaka yaşamın hem de cephenin aynı derecede detaylıca ve gerçekçi aktarılması da dikkat çeken bir başka özellik. Belki tek sıkıntı başlarda karakter fazlalığından ve benzer soyadlardan ötürü biraz karışıklık olması. Fakat kitap son derece akıcı olduğundan okuyucuyu çabucak içine çekiyor.
En sevdiğin roman diye sorulunca adını söylemekte tereddüt etmeyeceğim kadar güzel bir roman.
Bir dünya klasiğini bir aceminin değerlendirmesi ne derece yeterli olabilir bilmem . Kesinlikle bir usta işi, yazıldığı dönemi bir çok kesimin gözünden anlatan ve bunu müthiş bir anlatım tekniğiyle yaparken bir yandan da ülkeler arası politikaya şöyle bir deyinip Victor Hügo'nun anlattıklarına başka bir açıdan bakmanızı sağlıyor. Bir çok klasiğin başarıyla yaptığı gibi okurun hangi ara bu kadar daldım da Rostov'lara yemeğe gittim(Tabi her hikayede isim ve olaylar değişiyor) diye düşündürüyor. Bazı okurların çeşitli kitaplardan bahsederken ya bu kadar şey okunurmu şimdi diyerek gözünde büyüttüğüne şahit oldum, kesinlikle endişelenmeyin bir başlayın zaten alıp götürecek.
Karton Cilt, 496 sayfa
2017 tarihinde, Yordam Edebiyat tarafından yayınlandı