Sözlerim yok, yeminlerim, yalanlarım... Her çaba boşa çıktı ve utandım adımın çağrısından. Günlerdir, haftalardır, belki de yıllardır aynı hikâyede dolaşıyorum. Üşüyorum. Bitişikte bir kedi ağlıyor, cenazesi çoktan kaldırıldı oysaki. Dumanlar arasında kesildi soluğu. Alevler yaladı ruhunu. Hala ağlıyor. Şehirlerle yok olmak istiyorum. Dinamitlendi her yan, fitiller ateşlendi. Patlamadı dinamitler. Şehir ayakta hala, bir tek ben öldüm, yaşamak bir tek benim hakkımdı çünkü.
Sözlerim yok, yeminlerim, yalanlarım... Her çaba boşa çıktı ve utandım adımın çağrısından. Günlerdir, haftalardır, belki de yıllardır aynı hikâyede dolaşıyorum. Üşüyorum. Bitişikte bir kedi ağlıyor, cenazesi çoktan kaldırıldı oysaki. Dumanlar arasında kesildi soluğu. Alevler yaladı ruhunu. Hala ağlıyor. Şehirlerle yok olmak istiyorum. Dinamitlendi her yan, fitiller ateşlendi. Patlamadı dinamitler. Şehir ayakta hala, bir tek ben öldüm, yaşamak bir tek benim hakkımdı çünkü.
http://kitapbocegim.blogspot.com.tr/2015/06/sayklamalar-ferhat-uludere.html
“Beyin; Tanrı’nın insanı cezalandırmak için yarattığı bir işkence aleti. Beyin olmasaydı, hiçbir şey var olmayacaktı. Işığı bilemeyecektim, arzulamayacaktım onu. Burada olmayı kabullenecektim. Hayvansı bir yaşam yaratabilirdim burada.”
94 sayfa