“Hayatta mısın?”
“Evet.”
“Burada mı yaşıyorsun?”
“Evet.”
“Seni tanıyor muyum?”
“Evet.”
“Seni ben mi uydurdum?”
Alex her gününü gerçeklik ile sanrıları ayırt etmek için savaş vererek geçirmektedir. Doktoru, ilaçları ve kendine özgü başa çıkma yöntemleriyle ayakta kalmaya çalışırken, hastalığını herkesten gizler. Farklı bir lisede yeni bir başlangıç yapan genç kızın tek isteği derslere katılıp zorunlu toplum hizmetini yerine getirmek ve tabii ki üniversiteyi kazanmaktır. Ancak şizofreniyle mücadele ederken bu hedeflere ulaşmanın pek de kolay olmadığının farkındadır.Yeni okulundaki ilk gününde, ilk halüsinasyonundaki çocuğa benzeyen birine rastlayınca her şey daha da karmaşık bir hal alacaktır.
Alex aklından geçenlerin gerçekliğinden bile şüphe edip gerçek ile hayal arasındaki çizgiyi ayıramazken kime, nasıl güvenecek, geleceğini nasıl inşa edecektir?
“Aşk her şeyi fethedemese de bu savaşa katlanmayı daha kolay kılıyor… Okuyucular bu ilginç yolculuğa bayılacak.”
-Bulletin of the Center for Children’s Books-
(Tanıtım Bülteninden)
“Hayatta mısın?”
“Evet.”
“Burada mı yaşıyorsun?”
“Evet.”
“Seni tanıyor muyum?”
“Evet.”
“Seni ben mi uydurdum?”
Alex her gününü gerçeklik ile sanrıları ayırt etmek için savaş vererek geçirmektedir. Doktoru, ilaçları ve kendine özgü başa çıkma yöntemleriyle ayakta kalmaya çalışırken, hastalığını herkesten gizler. Farklı bir lisede yeni bir başlangıç yapan genç kızın tek isteği derslere katılıp zorunlu toplum hizmetini yerine getirmek ve tabii ki üniversiteyi kazanmaktır. Ancak şizofreniyle mücadele ederken bu hedeflere ulaşmanın pek de kolay olmadığının farkındadır.Yeni okulundaki ilk gününde, ilk halüsinasyonundaki çocuğa benzeyen birine rastlayınca her şey daha da karmaşık bir hal alacaktır.
Alex aklından geçenlerin gerçekliğinden bile şüphe edip gerçek ile hayal arasındaki çizgiyi ayıramazken kime, nasıl güvenecek, geleceğini nasıl inşa edecektir?
“Aşk her şeyi fethedemese de bu savaşa katlanmayı daha kolay kılıyor… Okuyucular bu ilginç yolculuğa bayılacak.”
-Bulletin of the Center for Children’s Books-
(Tanıtım Bülteninden)
Yazarın okuduğum ilk ve tek kitabı olacak sanırım. Konusuyla ilgimi çektiği için merak edip aldım. Yalnız okudukça tarzımı yansıtmadığını anladım. Sonunda nasıl bağlanacak diye merak ettiğimden sonuna kadar okuyabildim. Biraz değişik bir kitaptı.
Alex, şizofreni hastası çocukken karşılaştığı ve onunda bir halüsinasyon ürünü olduğuna inandığı mavi göz ile 10 yıl sonra tekrar karşılaştığında gerçek mi hayal mi olduğunu anlaması ve çelişkiler yaşaması zaman alıyor.
Miles ise baştaki gizemli tavırları ile hangi tarafta olduğunu tam anlayamasam da ilerledikçe daha da çok oturdu karakter. Annesi akıl hastanesinde kalıyor, kendisi de tam bir sorunlu çocuk. Ben pek ısınamadım Alex ile Miles’e. Değişik bir kitaptı. Okunacak kitap olmadığında vakit geçirmek için okunabilir bir kitaptı.
---------------------------
“Limon gibi kokuyorsun.”
“Limon gibi kokuyorsun,” deyince, “saçların kırmızı,” demediği için çılgınca bir mutluluk hissettim.
http://oldgirlsontheblog.blogspot.com.tr/2017/12/francesca-zappia-seni-ben-uydurdum.html
413 sayfa
Pegasus tarafından yayınlandı