Sami Paşazade Sezai (1862 1893)Yazar, çalışmalarında en çok; Namık Kemal ve Victor Hugonun etkisinde kalır. Abdülhak Hamide hayrandır. Özellikle Hugonun romantik hümanistliğinden etkilenerek çevresinin insanlarına ve konularına bakar.İkinci Tanzimat kuşağının Servet-i Fünûna bağ olan yakınlıklarında özetlenebilecek olan Samipaşazade Sezai, Çamlıca ve Adalar tasvirlerine ağırlık veren hikâye ve roman dekoru içinde acınası kederlere şefkatle eğilir ve gözlemden yola çıktığı konularda gerçekçi yönteme yaklaşır. Hikâye ve roman kahramanlarına duygusal yakınlıklar besleyerek, onlara acıdığını belli eden sözler söyleyerek, ele aldığı konuyu kendi düşüncesine göre sonuçlandıran ana fikri açıkça belirleyerek, anlatımda süse ve gösterişe önem vererek, betimlemelerde aşırıya kaçarak, ara sıra yerli yersiz açıklamalar yapıp bilgi vererek dengesiz bir roman yapısını sürdürür. Bu özellikleriyle romantizmle realizmin bocalama noktasında görünür.Sergüzeştte özgürlük ve tutsaklık konuları işlendiğinden, siyasal iktidarın baskısına uğrayan ilk romanlardan biridir.
Sami Paşazade Sezai (1862 1893)Yazar, çalışmalarında en çok; Namık Kemal ve Victor Hugonun etkisinde kalır. Abdülhak Hamide hayrandır. Özellikle Hugonun romantik hümanistliğinden etkilenerek çevresinin insanlarına ve konularına bakar.İkinci Tanzimat kuşağının Servet-i Fünûna bağ olan yakınlıklarında özetlenebilecek olan Samipaşazade Sezai, Çamlıca ve Adalar tasvirlerine ağırlık veren hikâye ve roman dekoru içinde acınası kederlere şefkatle eğilir ve gözlemden yola çıktığı konularda gerçekçi yönteme yaklaşır. Hikâye ve roman kahramanlarına duygusal yakınlıklar besleyerek, onlara acıdığını belli eden sözler söyleyerek, ele aldığı konuyu kendi düşüncesine göre sonuçlandıran ana fikri açıkça belirleyerek, anlatımda süse ve gösterişe önem vererek, betimlemelerde aşırıya kaçarak, ara sıra yerli yersiz açıklamalar yapıp bilgi vererek dengesiz bir roman yapısını sürdürür. Bu özellikleriyle romantizmle realizmin bocalama noktasında görünür.Sergüzeştte özgürlük ve tutsaklık konuları işlendiğinden, siyasal iktidarın baskısına uğrayan ilk romanlardan biridir.
İlk eserlerden bir olması yönüyle önemli ama benzetmeler öyle yoğun ki .. Kendimi hikayeden çok başka yerlerde bulduğum da oldu.
Biraz empati yapınca iliklerinize kadar acıyı tadabiliyorsunuz fazla duygusalsanız okumayın derim..
Kitaptan altı çizilmesi gereken bir söz: Ağlamak esirliğin en büyük hakkıdır. Biz o hürriyete sahibiz!
Kitabın konusu sıradandı ve bence yazar cümlelerini uzatmak için uğraştıkça uğraşmış. Acaba benim okuduğum kitap bunun bir kısaltması mıydı? Çünkü aşık olmaları oldu bittiye geldi.
Betimlemeler oldukca uzun, ama guzeller. Hikayeyi basit, anlatisi ise basarili buldum.
nedendir bilmem ama beni baya etkiledi basit bir kurguya rağmen
Donemi icin bu kadar agdali ve betimlemeli bir dil onemli olsa da, gunumuz icin fazlasiyla boğucu. Yesilcam filmi izliyormus tadi veriyor ama bilemiyorum 1 cumle sadece virgul koyularak 1 sayfa surmemeli bence. Noktayi mi kacirdim acaba diye dondum durdum sayfa boyunca.
Başlarda ilgimi çekmişti. Nitekim kız büyüdü yaşı ilerledi, okuma heycanım kayboldu. Kitabın sonunu nasıl getirdim inanın bende bilmiyorum.