Uydurma bir örgüt
Birbiriyle ilgisi olmayan kişiler
Gizli tanıklar ve hayal ürünü iddialar
İçinden çıkılmaz hale getirilen bir dava
-Mustafa Balbay-
Hapishanesiyle, mahkemesiyle "Silivri Toplama Kampı", ortaçağ mantığının 21. yüzyıl olanaklarıyla donatılmışıydı.
Filistin askısı yok, dijital işkence var.
Kalabalık koğuşlar yok, yalnızlaştırma var.
Hukuk yok, "Kuvvetli şüphe" var.
Cumhuriyet savcısı yok, hükümet savcısı var.
Silivri kapıları, pencereleri demir, biz çelik.
Silivri dünyanın en büyük demir-çelik tesisi...
-Mustafa Balbay-
Uydurma bir örgüt
Birbiriyle ilgisi olmayan kişiler
Gizli tanıklar ve hayal ürünü iddialar
İçinden çıkılmaz hale getirilen bir dava
-Mustafa Balbay-
Hapishanesiyle, mahkemesiyle "Silivri Toplama Kampı", ortaçağ mantığının 21. yüzyıl olanaklarıyla donatılmışıydı.
Filistin askısı yok, dijital işkence var.
Kalabalık koğuşlar yok, yalnızlaştırma var.
Hukuk yok, "Kuvvetli şüphe" var.
Cumhuriyet savcısı yok, hükümet savcısı var.
Silivri kapıları, pencereleri demir, biz çelik.
Silivri dünyanın en büyük demir-çelik tesisi...
-Mustafa Balbay-
Balbay kitabında Ergenekon iddianamesindeki tezatlara ve yanlışlıklara değiniyor. Balbay, hakkındaki iddiaları da yanıtladığı kitabında Atatürk’ün bile şüpheli gösterildiğini iddia ediyor. Balbay’ın kitabında Silivri Cezaevi’ndeki yaşantısını ve karşılaştığı trajikomik durumları ve ‘yalnızlığı’ da ilginç örneklerle anlatıyor.
Mustafa Bayın'ın zengin ve yaratıcı Türkçesiyle tutsaklık yıllarının başarılı bir güncesini okuyoruz bu kitabından. Bir günde okunabilecek akıcılığa sahip bu kitabı herekese öneriyorum. Sayın Balbay'a da en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşmasını diliyorum.
Karton Cilt, 336 sayfa
Ekim2010 tarihinde, Cumhuriyet Kitap tarafından yayınlandı