Güneş küçülüp de karlar geldiğinde, insansı hilfler göçebe yaşamlarına son verip soğuğun acımasızlığından ve her sonbahar donmuş topraklardan güneye doğru akın akın gelen vahşi Goal sürülerinin gazabından kaçarak kendilerini Kış Şehirlerine gömdüler. Gün be gün küçülen koloni ise tam altı yüzyıl önce terk ettikleri dünyanın on beş yılına denk bir kıştan kaçıp Landinin duvarlarının ardına sığınmıştı. Hilfler Uzakdoğumlu dedikleri ve tuhaf güçlere sahip olduklarından şüphelendikleri kolonicilerden korkuyordu; kayıp koloniyi yalnızlığa iten onların bu korkusuydu. Yine de Dünyalılar bu korkunç kıştan sağ çıkmak için yegane umutlarının ortak düşmanları olan yağmacı Gaallar ve insanın kanını donduran avcı karcadılarına karşı güçlerini birleştirmek olduğunu biliyorlardı. Tek seçenekleri güçlerini birleştirmek ya da ırak sürgün gezegenlerinde sonsuza dek kaybolmaktı.
Güneş küçülüp de karlar geldiğinde, insansı hilfler göçebe yaşamlarına son verip soğuğun acımasızlığından ve her sonbahar donmuş topraklardan güneye doğru akın akın gelen vahşi Goal sürülerinin gazabından kaçarak kendilerini Kış Şehirlerine gömdüler. Gün be gün küçülen koloni ise tam altı yüzyıl önce terk ettikleri dünyanın on beş yılına denk bir kıştan kaçıp Landinin duvarlarının ardına sığınmıştı. Hilfler Uzakdoğumlu dedikleri ve tuhaf güçlere sahip olduklarından şüphelendikleri kolonicilerden korkuyordu; kayıp koloniyi yalnızlığa iten onların bu korkusuydu. Yine de Dünyalılar bu korkunç kıştan sağ çıkmak için yegane umutlarının ortak düşmanları olan yağmacı Gaallar ve insanın kanını donduran avcı karcadılarına karşı güçlerini birleştirmek olduğunu biliyorlardı. Tek seçenekleri güçlerini birleştirmek ya da ırak sürgün gezegenlerinde sonsuza dek kaybolmaktı.
Birlik'in dağılıp dağılmadığı bilinmemektedir. yıldızının çevresindeki dönüşünü 60 dünya yılında tamamlayan gezegenin sakinleri göçebe Hilf ler ve ataları dünyadan gelmiş olan Uzakdoğumlular, beraber ama ayrı yaşamaktadırlar. uzakdoğumlular Kültür Ambargosu kanununa uyarak gezegenin yerlilerin seviyesine inmiş 60 yıllık dönem boyunca atalarının birikimlerini unutmuşlardır. Telepatik yetenekleri olan Uzadoğumlular, Hilf leri ürkütmekte, farklılıkları deri renklerinden belli olan bu yabancılar kabul edilmemektedir. Kış yaklaşırken Kuzey'in barbar kavimlerinin yerleşim yerlerine saldırdıkları söylentisi bu farklı iki ırkı daha büyük bir tehdidin altında birleşmeye itecektir, ama öncesinde Agat ve Rolery'nin aşkı bu birleşmeyi ve göç umutlarını yok eder. Şimdi vahşi bir düşmana ve 15 yıl sürecek bir mini buz devrine karşı tüm farklılıklarını bir kenara bırakıp beraber çalışmak zorundadırlar....
Yazar tüm kurgusunu işlemeyi sevdiği iç grup dış grup çatışması üzerine odaklamış. Akıcı ve inandırıcı yazım stili kurguyu okuması ve sürükleyici hale getirmiş.Ataerkil kabile düzeninden henüz çıkamamış Hilf ler üzerinden feminist görüşlerini aktaran yazar, iki farklı kültürün karşılaştırılmasıyla geçmişin bağnazlığından bugünkü kültürel kabullere nasıl ulaşıldığını gözler önüne sermeyi başarmış. Hainish döngüsünün 2. kitabı olan sürgün gezegeni, unutulmuş bir koloninin kültürel olarak gerilemesi, evren ve teknoloji hakkında daha fazla bilgisi olan, onlara kıyasla geri kalmış gözüken kabilenin onlardan kaçınması ve cadılar olarak yaftalaması gibi motiflerde ve sosyal ilişkilerin dinamiklerinde gelenekçilik ve yenilikçilik tartışmaları yürütülmüş.
Rolery ve Agat'ın aşkı bilimkurgu arkaplanında bir Romeo ve Juliet uyarlaması olarak görülebilir. Kültürün dayatmalarının önünde dağılıp çöktüğü bir kavram olarak sevginin savunulması son derece hoş bir motif. Darwin atfı yapan yazar, yeni koşullara uyum sağlayan Uzakdoğumlular ve Hilf ler arasında düzenli bir ilişki kurulmasının ancak aile bağları ve çocuklarla mümkün olacağı argümanını ileri sürmüş. Yazar tıbbi tartışma geçen bir pasajında gizli bir İgnaz Sammalweis atfında bulunuyor ki bağnazlık yüzünden bir araya gelemeyen toplumların konu olduğu bir hikayede son derece yerinde kullanılmış bir detay.
Kitabın kısa oluşu sebebiyle karakterlerin derin bir analizi bulunmuyor maalesef. Atmosfer oldukça etkileyici tabi ki Ursula'nın etkisi buda. Gezegene hapsolan bir başka türün gezegenin sahibi olan ve "insan" tabirinin kullanıldığı ırkla sınavını işlemiş. İçerisinde bir parça aşkı ve sonlara doğruda savaşı resmetmiş yazar. Kısa ancak keyifli bir okumaydı.
176 sayfa