Kitabın başlığı ne anlama geliyor? İlk sözcüğün üstü niye çizili? Çünkü bu kitabın hedefi, gerçekte Tanrısız ahlak konusunda bir sorun olmadığını göstermektir. Sadece yalın ahlak vardır.
Bu nokta tartışmaya açık olmamalı; fakat öyle. Teistler esasen, hangi nedenle olursa olsun, ahlakın dine bağlı olduğuna inandıkları için teisttirler. Bazıları ahlakı dinden ayırmazlar bile. Kitab-ı Mukaddes sadakati sevgiden ayırır (1 Korintoslular, 13:13); fakat Kitab-ı Mukaddes'i izlediğini söyleyen pek çok kişi dini sadakati ve ahlakı ayrılmaz görmektedir.
Ne yazık ki öbür taraf bu hatayı tekrarlamaktadır. Çoğu ateist ve agnostik de ahlakla dini özdeşleştirir. Dini terk ettiklerinde, ahlakı da veya en azından nesnel ahlakı da terk ederler. Örneğin Richard Taylor, "Ahlaki yükümlülük kavramı Tanrı fikrinden ayrı tutulduğunda muğlaktır" diye yazar. Bu tür önermeler dinin korkularını teyit eder; fakat ahlakı dinden ayırmayı reddetmekle neredeyse aynıdır.
Bu yanılsama tehlikelidir. Hükümetimizin Kilise ile devlet arasında bir ayrıma ihtiyacı vardır; ama bu ayrım ahlakla devlet arasında değildir. Hepimiz herhangi bir tanrıya ya da dine inanmayan birilerini tanırız ve eğer ahlaka inanmadıklarını düşünüyorsak onlarla bir araya gelmek çok güç olacaktır. Bu ayrımı iyice kavramazsak, teorilerimiz arapsaçına döner ve hayatlarımız sıkıntılı bir hal alır.
Kitabın başlığı ne anlama geliyor? İlk sözcüğün üstü niye çizili? Çünkü bu kitabın hedefi, gerçekte Tanrısız ahlak konusunda bir sorun olmadığını göstermektir. Sadece yalın ahlak vardır.
Bu nokta tartışmaya açık olmamalı; fakat öyle. Teistler esasen, hangi nedenle olursa olsun, ahlakın dine bağlı olduğuna inandıkları için teisttirler. Bazıları ahlakı dinden ayırmazlar bile. Kitab-ı Mukaddes sadakati sevgiden ayırır (1 Korintoslular, 13:13); fakat Kitab-ı Mukaddes'i izlediğini söyleyen pek çok kişi dini sadakati ve ahlakı ayrılmaz görmektedir.
Ne yazık ki öbür taraf bu hatayı tekrarlamaktadır. Çoğu ateist ve agnostik de ahlakla dini özdeşleştirir. Dini terk ettiklerinde, ahlakı da veya en azından nesnel ahlakı da terk ederler. Örneğin Richard Taylor, "Ahlaki yükümlülük kavramı Tanrı fikrinden ayrı tutulduğunda muğlaktır" diye yazar. Bu tür önermeler dinin korkularını teyit eder; fakat ahlakı dinden ayırmayı reddetmekle neredeyse aynıdır.
Bu yanılsama tehlikelidir. Hükümetimizin Kilise ile devlet arasında bir ayrıma ihtiyacı vardır; ama bu ayrım ahlakla devlet arasında değildir. Hepimiz herhangi bir tanrıya ya da dine inanmayan birilerini tanırız ve eğer ahlaka inanmadıklarını düşünüyorsak onlarla bir araya gelmek çok güç olacaktır. Bu ayrımı iyice kavramazsak, teorilerimiz arapsaçına döner ve hayatlarımız sıkıntılı bir hal alır.
Ahlakın dine bağlı olduğunu mu düşünüyorsunuz? ya ateistlerin, hepsinin ahlaksız olduğunu mu düşünüyorsunuz? Bu kitabı ilk fırsatta okumalısınız. Walter Sinnott-Armstrong, kendisi bir ateist. Ama iki taraftan da beklenmeyecek ölçüde saygılı, tutarlı bir anlatımı var. Hangi inanışa sahip olursanız olun, ahlak konusunda bu kitabı mutlaka okumalısınız!
Karton Cilt, 128 sayfa
2011 tarihinde, Ayrıntı Yayınları tarafından yayınlandı