Tek Ses İçin, günümüze ters düşen, çağdışı, inanılması güç öyküleri içeriyor. Yalnız, mutsuz ve hırpalanmış çocukların dehşet verici, içe işleyen öyküleri, dünyanın vahşiliğinden incinen duyarlı insanların günceleri ve konuşmaları, yaşamanın onulmaz hastalığına ilişkin tanılar ve bilgiler, bu kitabın ana izleği. Tamaro, olağanüstü büyük ilgiyle karşılanan Yüreğinin Götürdüğü Yere Git ve Anima Mundi adlı romanlarından önce kaleme aldığı Tek Ses İçini kendi çocukluğunun duygularına ve anılarına dayanarak yazdı. Zekâsının ortalamanın altında olduğuna inanan ve aşırı duyarlılık göstererek kendini mutlak sessizliğe mahk-m eden bir çocuğun çektiği acıları dile getirdi. Hem doğal, hem şiirsel, şaşırtıcı ve çarpıcı, hem serüven dolu, hem tüyler ürpertici bu anlatımda, yazar ve öbür kahramanlar, acıyı tanıyan kurban kişiliğinde birleşiyorlar.
Tek Ses İçin, günümüze ters düşen, çağdışı, inanılması güç öyküleri içeriyor. Yalnız, mutsuz ve hırpalanmış çocukların dehşet verici, içe işleyen öyküleri, dünyanın vahşiliğinden incinen duyarlı insanların günceleri ve konuşmaları, yaşamanın onulmaz hastalığına ilişkin tanılar ve bilgiler, bu kitabın ana izleği. Tamaro, olağanüstü büyük ilgiyle karşılanan Yüreğinin Götürdüğü Yere Git ve Anima Mundi adlı romanlarından önce kaleme aldığı Tek Ses İçini kendi çocukluğunun duygularına ve anılarına dayanarak yazdı. Zekâsının ortalamanın altında olduğuna inanan ve aşırı duyarlılık göstererek kendini mutlak sessizliğe mahk-m eden bir çocuğun çektiği acıları dile getirdi. Hem doğal, hem şiirsel, şaşırtıcı ve çarpıcı, hem serüven dolu, hem tüyler ürpertici bu anlatımda, yazar ve öbür kahramanlar, acıyı tanıyan kurban kişiliğinde birleşiyorlar.
küçük öykülerden oluşuyor. ilk öykü kanımı dondurdu.
Ucuz dram. Çevirmen Semin Sayıt da kitap boyunca salt kelimesini o kadar çok kullanmış ki bunalmamak elde değil. Dilimizde salt anlamında kullanılabilecek "sadece, yalnızca" kelimeleri de varken tercihi "yalnızca" salt kelimesinden yana kullanmayı mesleki tembellik olarak mı, okuma zevkini umursamamak olarak mı adlandırmalı emin olamadım. Ama çeviriyi kötüleştirdiği muhakkak.
160 sayfa