Soner Bey beni arıyormuşsunuz! Tanışmamız telefonda bu cümleyle başladı. Tarih 16 haziran 1999. Torun Yakub Cemil yurtdışında katıldığı silahlı operasyonları ve dedesi, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin ünlü fedaisi Yakub Cemil'le benzerliklerini anlattı. 30 Ekim 1984. İstanbul Çınar Oteli'ndeyiz. Odada, subaylıktan ayrılma Yılmaz ve MİT'ten emekli Mehmet Ali Ağabey de var. Bir de Akrep! Planı ezberledik. Birer gün arayla inecektik Atina'ya. .Kelle alana, yani tetiği çekene biz Teğ-Men veya Çiftçi derdik. Bu şifreler bize, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin silahlı müfrezesi Teşkilat-ı Mahsusa'dan mirastır. Teşkilat-ı Mahsusa'nın baş harfleri, T ve M nedeniyle Teğ-Men şifresini kullanıyorduk. Çiftçi de bu özel örgütün amblemindeki çift aydan kaynaklanıyordu. Beyrut benim ilk işimdi. Sıcak ete ilk orada sıktım. 1983 yılının 15 Nisanı. İki kompartman çalışacağız. 1-2-3 ve 4-5-6. Ben 4'üm! Liége - Brüksel ve Rotterdam - Abnham hattı bizimdi. Operasyondan sonra ellerimizi kolonyalı mendillerle sildik. Paris-Orly Havaalanı yolunda otomobil değiştirdik, dörtlülerini yakmış bir diğer taksiye bindik. PKKlı Abdullah Öcalan'la da, MLSPB'li, Şemsi Özkan'la da aynı okulda okudum. 1979 yılının bir Mart günü Ankara'dan ayrıldım. İzmir yakınlarında amerikalılardan kalma bir yerde aylarca eğitim gördüm, gerilla gibi yetiştirildim. Bu kavgada bizim iki sadık dostumuz vardı: biri hayat, diğeri ölüm!.. Sistemler, rejimler değişti, teşkilat hep aynı kaldı. Fedaileri dün Dede Yakub Cemil'di, bugün Torun Yakub Cemil. İki Silahşorun Gerçek Yaşam Öyküsü...
Soner Bey beni arıyormuşsunuz! Tanışmamız telefonda bu cümleyle başladı. Tarih 16 haziran 1999. Torun Yakub Cemil yurtdışında katıldığı silahlı operasyonları ve dedesi, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin ünlü fedaisi Yakub Cemil'le benzerliklerini anlattı. 30 Ekim 1984. İstanbul Çınar Oteli'ndeyiz. Odada, subaylıktan ayrılma Yılmaz ve MİT'ten emekli Mehmet Ali Ağabey de var. Bir de Akrep! Planı ezberledik. Birer gün arayla inecektik Atina'ya. .Kelle alana, yani tetiği çekene biz Teğ-Men veya Çiftçi derdik. Bu şifreler bize, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin silahlı müfrezesi Teşkilat-ı Mahsusa'dan mirastır. Teşkilat-ı Mahsusa'nın baş harfleri, T ve M nedeniyle Teğ-Men şifresini kullanıyorduk. Çiftçi de bu özel örgütün amblemindeki çift aydan kaynaklanıyordu. Beyrut benim ilk işimdi. Sıcak ete ilk orada sıktım. 1983 yılının 15 Nisanı. İki kompartman çalışacağız. 1-2-3 ve 4-5-6. Ben 4'üm! Liége - Brüksel ve Rotterdam - Abnham hattı bizimdi. Operasyondan sonra ellerimizi kolonyalı mendillerle sildik. Paris-Orly Havaalanı yolunda otomobil değiştirdik, dörtlülerini yakmış bir diğer taksiye bindik. PKKlı Abdullah Öcalan'la da, MLSPB'li, Şemsi Özkan'la da aynı okulda okudum. 1979 yılının bir Mart günü Ankara'dan ayrıldım. İzmir yakınlarında amerikalılardan kalma bir yerde aylarca eğitim gördüm, gerilla gibi yetiştirildim. Bu kavgada bizim iki sadık dostumuz vardı: biri hayat, diğeri ölüm!.. Sistemler, rejimler değişti, teşk... tümünü göster
Kitap, II. Meşrutiyet'i ilan eden İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin ünlü silahşoru Yakub Cemil'in hayat hikâyesi ile onun torunu olduğunu iddia eden ve Milli İstihbarat Teşkilatı'na mensup olduğu günlerde ASALA'ya karşı yapılan operasyonlardaki maceralarını anlatan birinin hikâyesini kendi ağızlarından anlatmaktadır.
Kitap akıcı bir dille anlatılmış. Elinize aldığınızda bir çırpıda okuyup bitirebilirsiniz.
Yalnız okuduktan sonra kitapla ilgili bazı şeyler duydum."Bahsi geçen torun Yakup Cemil aslında o kişi değilmiş ve bu bazı kaynaklar - özellikle Tuncay Özkan- tarafından açıklanmış .Kitapta anlatılan torun Yakup Cemil'in yaptıkları gerçek değilmiş .Anlatan kişinin hikayesi olduğu söyleniyor. Ancak dede Yakup Cemil gerçekte var olan biridir." Deniliyor. Ne derece doğru emin değilim tabiki.
Karton Cilt, 284 sayfa
Mayıs2001 tarihinde, Doğan Kitap tarafından yayınlandı