Kemal H. Karpat, Türk Demokrasi Tarihinde, Türk modernleşmesinin kaynakları olarak Osmanlıda reform hareketlerini, saray-aydın, aydın-aydın ilişkilerini, halk-seçkin ikilemini ve bu reformların oluşturduğu iklimden türeyen muhalefetin ileride kurulacak cumhuriyetin siyasal duruşuna yaptığı katkıyı analiz etmektedir. Yazar, Osmanlı İmparatorluğunun çöküş sürecin-deki ayrışmaların Türkiye siyasal hayatına etkileri anlaşılmadan, yeni bir sosyal ve siyasal denge sistemi-nin kurulması yolundaki 1945-50 döneminin çok partili sistem arayışının yeterince kavranamayacağını savunmaktadır. Yine bu açıdan modernleşme ile Batılılaşmayı eşdeğer tutmamakta, modernleşmeyi Batı değerlerinin birebir yansıtılması biçiminde yo-rumlayan, Türkiyeyi tarihi rolünü oynamış, modern-leşmenin yarı yolunda gücünü tüketmiş, varlığını büyük devletlere sığınmakla koruyabilecek bir ülke olarak gören araştırmacılara ve Türkiyenin tüm so-runlarının belirli bir ideolojinin kabulüyle çözülebile-ceğini savunan toplumdan kopuk aydınlara eleştiriler getirmektedir. Yazıldığı dönemde Batı ülkelerinde ses getiren, Türkiyede siyasal kültürün kaynaklarını geniş bir perspektifte özetleyen, çok partili sisteme geçiş tartışmasıyla kuramsal derinlik taşıyan bu çalışma, araştırmacılar ve konuya ilgi duyan okurlar için temel bir başvuru kaynağı niteliğindedir.
Kemal H. Karpat, Türk Demokrasi Tarihinde, Türk modernleşmesinin kaynakları olarak Osmanlıda reform hareketlerini, saray-aydın, aydın-aydın ilişkilerini, halk-seçkin ikilemini ve bu reformların oluşturduğu iklimden türeyen muhalefetin ileride kurulacak cumhuriyetin siyasal duruşuna yaptığı katkıyı analiz etmektedir. Yazar, Osmanlı İmparatorluğunun çöküş sürecin-deki ayrışmaların Türkiye siyasal hayatına etkileri anlaşılmadan, yeni bir sosyal ve siyasal denge sistemi-nin kurulması yolundaki 1945-50 döneminin çok partili sistem arayışının yeterince kavranamayacağını savunmaktadır. Yine bu açıdan modernleşme ile Batılılaşmayı eşdeğer tutmamakta, modernleşmeyi Batı değerlerinin birebir yansıtılması biçiminde yo-rumlayan, Türkiyeyi tarihi rolünü oynamış, modern-leşmenin yarı yolunda gücünü tüketmiş, varlığını büyük devletlere sığınmakla koruyabilecek bir ülke olarak gören araştırmacılara ve Türkiyenin tüm so-runlarının belirli bir ideolojinin kabulüyle çözülebile-ceğini savunan toplumdan kopuk aydınlara eleştiriler getirmektedir. Yazıldığı dönemde Batı ülkelerinde ses getiren, Türkiyede siyasal kültürün kaynaklarını geniş bir perspektifte özetleyen, çok partili sisteme geçiş tartışmasıyla kuramsal derinlik taşıyan bu çalışma, araştırmacılar ve konuya ilgi duyan okurlar için temel bir başvuru kaynağı niteliğindedir.