Refika gazetecidir ve Yeniköydeki bir ikiz yalıda defalarca reenkarne olduğuna inanır. İşi gereği karıştırdığı yabancı dergilerin birinde, Reenkarnasyondan Geçmiş Ruhlara özel bir kliniğin mevcudiyetini öğrenir ve oraya gider. Dönüşünde, kliniğin adresini, ruhu düdüklü tencere gibi öten yakın bir meslektaşına verir... Refika ayrıca, hayatta ve efsanelerde rastladığı bütün ikizleri bir deftere not eder. Reenkarnasyondan Geçmiş Ruhlar kliniğindeki doktor da, defterlere, hastalarının hikâyelerini iki ayrı mürekkeple aktarır ve giderek onları kendisinin uydurduğunu sanır... Bütün kelime hırsızları gibi, o da muhtemelen bir sonraki hayatında dilsiz olarak reenkarne olacaktır. Turuncu Kayıkta reenkarne olan pek çok ruh arasında, Türkçe edebiyatımızda vücut bulmuş iki kadın kahraman da vardır... Biri ünlü, diğeri ünsüz... Turuncu Kayıka binmek için, Emma ve Nuran, birer roman kahramanıyken, önce hayatın trafiğine girdiler, sonra yeniden kitap kahramanları olarak vücut buldular... Turuncu Kayıktaki ruhlar trafiği ve reenkarnasyonların tümü, bazı dinî inançlara herhangi bir sadakat arayışıyla değil, yeni bir nefes yaratma kaygısıyla kaleme alındılar...
Refika gazetecidir ve Yeniköydeki bir ikiz yalıda defalarca reenkarne olduğuna inanır. İşi gereği karıştırdığı yabancı dergilerin birinde, Reenkarnasyondan Geçmiş Ruhlara özel bir kliniğin mevcudiyetini öğrenir ve oraya gider. Dönüşünde, kliniğin adresini, ruhu düdüklü tencere gibi öten yakın bir meslektaşına verir... Refika ayrıca, hayatta ve efsanelerde rastladığı bütün ikizleri bir deftere not eder. Reenkarnasyondan Geçmiş Ruhlar kliniğindeki doktor da, defterlere, hastalarının hikâyelerini iki ayrı mürekkeple aktarır ve giderek onları kendisinin uydurduğunu sanır... Bütün kelime hırsızları gibi, o da muhtemelen bir sonraki hayatında dilsiz olarak reenkarne olacaktır. Turuncu Kayıkta reenkarne olan pek çok ruh arasında, Türkçe edebiyatımızda vücut bulmuş iki kadın kahraman da vardır... Biri ünlü, diğeri ünsüz... Turuncu Kayıka binmek için, Emma ve Nuran, birer roman kahramanıyken, önce hayatın trafiğine girdiler, sonra yeniden kitap kahramanları olarak vücut buldular... Turuncu Kayıktaki ruhlar trafiği ve reenkarnasyonların tümü, bazı dinî inançlara herhangi bir sadakat arayışıyla değil, yeni bir nefes yaratma kaygısıyla kaleme alındılar...