O bir Türk. O bir kadın. O bir bodyguard. O ünlü film yıldızı Can Taker'ın seksi, havalı, belalı takıntısı...
KAREN YAĞIZ... 25 yaşında. Gençliğinin baharında. Ve hep yapmak istediği işi yapıyor, çünkü bu işte iyi! Ancak işinde hareketi sevse de, özel hayatı içler acısı derecede sıradan, rutin ve sıkıcı... Aslında Karen, bu sıkıcı ve rutin hayatından da memnun. Fakat her şeyin bir kırılma noktası var. Karen bir anda kendisini iki yakışıklı erkek tarafından kuşatılmış olarak buluyor!
CAN TAKER... O bir dünya starı. Kadınlar onunla birlikte olmak için yarışıyor ama onun peşinde olduğu tek bir kadın var; şımarık bodyguardı.
TOPRAK ise Karen'in en yakın arkadaşı, dostu... O olmadan geçen bir günü bile olmadı.
İki erkek, iki aşk, üstüne bir de suikastçı bir psikopat!
Karen için hayat bundan sonra diken üstünde bir maceradan ibaret...
O bir Türk. O bir kadın. O bir bodyguard. O ünlü film yıldızı Can Taker'ın seksi, havalı, belalı takıntısı...
KAREN YAĞIZ... 25 yaşında. Gençliğinin baharında. Ve hep yapmak istediği işi yapıyor, çünkü bu işte iyi! Ancak işinde hareketi sevse de, özel hayatı içler acısı derecede sıradan, rutin ve sıkıcı... Aslında Karen, bu sıkıcı ve rutin hayatından da memnun. Fakat her şeyin bir kırılma noktası var. Karen bir anda kendisini iki yakışıklı erkek tarafından kuşatılmış olarak buluyor!
CAN TAKER... O bir dünya starı. Kadınlar onunla birlikte olmak için yarışıyor ama onun peşinde olduğu tek bir kadın var; şımarık bodyguardı.
TOPRAK ise Karen'in en yakın arkadaşı, dostu... O olmadan geçen bir günü bile olmadı.
İki erkek, iki aşk, üstüne bir de suikastçı bir psikopat!
Karen için hayat bundan sonra diken üstünde bir maceradan ibaret...
Bu kitap için öncelikle söyleyeceğim şey, Kardeş Payı dizinin karakterlerinden biri olan Ali Özdemir'in bir repliği olacaktır, o da şu: BU NEY LAN?
Bir insan, bir kitabın giriş bölümünü okur okumaz o kitaptan nefret eder mi? Bu kitap bana "Demek ki edilebiliyormuş." dedirtti. Kitap bir yazar bir de Karen tarafından anlatılıyor. Giriş Karen tarafından anlatılıyor. Ama o nasıl anlatımdı öyle şaştım kaldım. Karakterin 25 yaşında olduğu yazılmasa bildiğin 15-16 yaşında biri anlatıyor derim bu kitap için. Yani size nasıl anlatayım, sanki arkadaş genç kızlıktan kadınlığa yeni geçiş yapan biri gibi saçma sapan şeyler yapmış durmuş giriş bölümünde. Konuşma stili deseniz bildiğiniz şımarık, bencil, kokona kız konuşması, tavırlar da aynı şekil. Yok bu anlatılmaz okunur,yok yok vazgeçtim! BİR ANLIĞINA AKLİ DENGENİZİ YİTİRMEK İSTEMİYORSANIZ ÖZELİKLE GİRİŞ BÖLÜMÜNDEN UZAK DURUN, CİDDİYİM!!!!!!!!!
Onun haricinde kitabın büyük kısmı çöp. Çok ama çok gerzekçe sahneler var. Karakterlerin tamamı 18 yaş altı davranışlarda bulunuyor.
Şunu anlamış oldum ki biz Türkler sadece aşk üzerine kurulu romanlarda çok acemiyiz. Bu türün gelişmesi için üzerinden baya yıllar geçmesi lazım. Şu ana kadar Rita Hunter ve Jennifer Royce beni hayal kırıklığına uğratmadı. Bu iki yazarı gözüm kapalı tavsiye ediyorum sizlere. Bir de favori yazarım olmasa da belki FMArsal diyebilirim.
Ben bir süre kitabın bana vermiş olduğu depresyonla yaşayacağım. Bir kez daha söylüyorum, AMAN, KAPAĞINA VE KONUSUNA ALDANIP ALMAYIN SAKIN!!! ZAMANINIZA DA PARANIZA DA YAZIK OLUR!!!
Hims... Simdi bikerr klasik bir aşk konusu da olsa olaylar hikaye baska., ve ben.bu hikayeye bayildim.
Yorum yapimim mi yapmum mi pek kestiremedim biseyler sacmalamaya calisicam idare edin.
Bugunlerde Türk yazarlara bayilir oldum ya hadi hayirlisi :D
Neyse Karen bir bodyguard ve isinde oldukca profesyonel. Toprak Karenin en yakin arkadasi ve ayni isi yapmaktalar. Karen isine oldukca bagli deli dolu tehlikeli bir bir kadin eh birde olaya burda ünlü film yildizi Can Taker'i de ekleyince film kopuyur :D
Kitapta tek sevmedigim sey Karen'in Topraga ihanet etmesiydi. Evet Canla birlikte olaun istedim ama Togrqha ihanet etainde istemedim. Neyse neyse Ah birde Can'in en yakin arkadasi Sergio var. Ennsin dedigim sey Topragida Can'ina terk ediyorum Sergio ile ben.kaciyorum oldu :D
Daha cok konusmak istemiorum. Isinnicinde ask ucgeni macera ve tempo var. Tavsiye ettigim ve severek okudugum kitaplar arasina.girdi zaten.konuyu az cok cozdunuz. Kitablar hakkinda yorum yaparken anlatmadan yorum yapmayi beceremeyen biseyim .
"Aşk bir masaldi ve biz bu masala birbirimizi ilk gordugumuz zaman baslamistik. Oylece durup, uzun uzun bana bakti ve ' Gozlerin renk degistiriyor. Soylermisin, gercek rengi ne?' Diye sordu dalgin dalgin. 'Ne? Nasil yani?' Adam sanirim renk koruyfu. 'Onlarin renk degistirdigini biliyor olmalisin,' dedi, ben tek kasimi kaldirirken. Duraksadi ve basini arkaya atip, ic eriten bir kahkaha patlatti sonunda. 'Sana soyleyen olmadi mi yani."
severek okuduğum bir kitap oldu...
sayfalar su gibi aktı gitti...
hem aşk hem de heyecan ve kovalamacayı aynı kitapta okumak
pek mümkün olmuyor ki ben çok severim :)
hele şu sıralar genelde arabesk diyebileceğim aşk hikayeleri moda iken ÜNLÜ AŞK bu kitaplardan sonra güzel bir mola, içinizi açan bir kitap olacak bence...
ben kadın karakterlerin güçlü,kendine güvenen, her olaya atlayan, hiç bir yerden eksik kalmayan ve az biraz çatlak olanlarını çok severim...
işte Karen Yağız'da böyle bir karakterdi...
kendisi yakın koruma efendim... ve dünyaca ünlü ve de pek bir yakışıklı Can Taker'ı koruma işine el attı.... Can'ı korudu ama kendini Can'dan korumayı başaramadı ;)
hem aşkı hemde macera dolu olaylar arasında kaldı...
garibim baya zorlandı...
ama her güçlü ve hafif deli kadın kahraman gibi
başı dik ve olayları iyice karıştırarak ta olsa son derce eğlenceli bir şekilde her şeyi tatlıya bağladı :)
okurken dedim ki acaba yazarımız Karen'in yeni kitaplarını yeni maceralarını mı yazsa?
Karen'i farklı maceralarda okumak özellikle de hayatının gidişatını görmek çok keyifli olurdu....
kitabın en iyi tarafı sadece Karen değildi tabi diğer karakterler de, kitabın anlatımı da çok güzeldi...
özellikle Karen'in iç sesleri beni çok eğlendirdi...
hatta en sevdiğim ve benim de artık kullanacağım bir deyim de oldu: "BAKTIN DELİ,DÖN GERİ!"
ayrıca belirtmeden geçmeyeyim aksiyon dolu sahneleri de çok
beğendim... okurken heyecana kapılmamak mümkün değildi...
kısaca demem o ki;
heyecanlı, eğlenceli ve de aşk dolu kitapları sevenler
bu kitabı KAÇIRMASIN!!!
ayrıca halaa ben yerli yazar okumam
diyen kaldıysa (bence kalmamıştır ama belli mi olur ;) )
yerli yazar sevmeye Burcu Bahtiyar ile başlayabilir...
nitekim yazarımız yabancı polisiye-aşk tarzı yazan yazarlarla
rahatlıkla yarışabilir :D
http://illekitap.blogspot.com.tr/2015/11/burcu-bahtiyar-unlu-ask.html
Ve bir Türk yazar daha keşfetmenin hazzı paha biçilemez :D Uzun zamandır rafımda okunmayı bekleyen kitap Ünlü Aşk, yazarın ikinci kitabının da çıkmasıyla okundu. Tabi peşinden ikincisi de okunacak ;)
Burcu Bahtiyar, içerisine polisiye harmanlanmış aşk romanı yazarı, kitabında soluksuz film tadında bir kurguyu ele almış. Aşk kısımları biraz geride kalsa da polisiye kısmı fazlasıyla doyurucuydu! Heyecan hep vardı bu da kitaptaki hareketin bitmesini engelliyor.
Kitabın konusuna kısaca değinmek gerekirse; Can Taker, ünlü Hollywood film yıldızı Türkiye'ye yeni filminin sahnelerini çekmek için gelir, ancak aldığı tehditler için Türkiye'de kendine bir koruma tutmak zorunda kalır. Bodyguard Ajansında çalışan Karen Yağız ise, ülkesine gelen film yıldızının yeni koruması olur. Hiçbir şeyden haberi olmadan girdiği bu işte aslında hiç de sıradan saldırılara maruz kalmadığını fark etmesiyle işler sarpa sararken, Can ile arasındaki çekime de karşı koyamaz. Ateşlenen silahlar, kurulan tuzakların arasında yeşeren bir aşk diyebiliriz aslında. Ekşın devam ederken aralarda aşk ile de renklendirilmişti kurgu.
Kitapta şahsen eksikliğini duyduğum kısımlar vardı. İçerisinde aşk katılmamış olsa ve biraz daha polisiye kısıma ağırlık verilse, kitap tam anlamıyla polisiye olabilirdi, ancak aşk katılmıştı ve sanki aşk kısmı polisiye kısmın biraz gerisinde kalmıştı. Ben öyle hissettim. Okurken Can ve Karen'in aşkı nasıl olacak nasıl sonlanacaktan çok bu olayların ucu nereye bağlanacak, suçlu kim modundaydım.
Can ve Karen aşkını daha derinlemesine okumayı isterdim, daha hissederek... bu kısımda bir eksiklik hissettim ne yazık ki.
Aşk kısmının eksikliğini saymazsak beğendiğimi söyleyebilirim ki zaten yazarın diğer kitap Ölümsüz Aşk'a da bu yüzden şans verip onun nasıl olduğuna da bakacağım.
Gelecek vaat ettiğini düşündüğüm bir yazar, kalemini geliştirirse bence güzel eserlere imza atar. Ülkemizde polisiyeyi aşkla harmanlamayı başarılı bir şekilde yazan çok nadir yazarlar var. Bence Burcu Hanım'da kalemini geliştirirse onlardan biri olabilir.
Bir deneyin, başlarda sıkıcı gelse de, sonradan beğeneceksinizdir. Toprak'ın mızmızlığını es geçersek Can'ın egosu yüksek aktör havalarını beğeneceksinizdir.
496 sayfa
2015 tarihinde, Ephesus Yayınları tarafından yayınlandı