Unutacağımız hiçbir şey kalmayana dek her şeyi unutabilsek tanrıyla karşılaşacağız ama oraya kadar unutmayı beceremiyoruz bir türlü... demiştim. İnsan iniyor aşağı, ama bir noktada soluksuz kalıp yukarı sıçrıyor, demişti, unuttuğun kadarı bile fazla bana kalırsa, boş laflar ediyorsun...Her şey geçmişte gömülü, başlangıçta diyorum ben. Şeref, Sırlarımız gelecekte çözülecek ama dediğinde de soluğumun açıldığını hissediyorum. Söyleyecek olsam, Benim öyle seni rahatlatmayı düşünerek böyle konuştuğumu sanıp kendini yanıltma, der, unuta unuta in aşağı sen... Madem anılar bizim atıklarımızmış, unutmanın sonuna var, anlarsın... Tanrı senin yüzüne bakıyor muymuş? Her şeyin başına dönmek isteyen nedir biliyor musun, akıl ister bunu... Aklı da kendi haline bırakmamak gerekir, aptalca işlere kalkışır çünkü...
Unutacağımız hiçbir şey kalmayana dek her şeyi unutabilsek tanrıyla karşılaşacağız ama oraya kadar unutmayı beceremiyoruz bir türlü... demiştim. İnsan iniyor aşağı, ama bir noktada soluksuz kalıp yukarı sıçrıyor, demişti, unuttuğun kadarı bile fazla bana kalırsa, boş laflar ediyorsun...Her şey geçmişte gömülü, başlangıçta diyorum ben. Şeref, Sırlarımız gelecekte çözülecek ama dediğinde de soluğumun açıldığını hissediyorum. Söyleyecek olsam, Benim öyle seni rahatlatmayı düşünerek böyle konuştuğumu sanıp kendini yanıltma, der, unuta unuta in aşağı sen... Madem anılar bizim atıklarımızmış, unutmanın sonuna var, anlarsın... Tanrı senin yüzüne bakıyor muymuş? Her şeyin başına dönmek isteyen nedir biliyor musun, akıl ister bunu... Aklı da kendi haline bırakmamak gerekir, aptalca işlere kalkışır çünkü...
Kelimeleri sever misiniz? Peki unutma enstütisi kurulsa bazı şeyleri unutmak için gider misniz?...
İyi bir kitap okuyun derim.
Vasat kitap, kanımca. En önemli etken: egoizm.
Her şey kelimeleri kullanmak değildir. Kurgu da önemlidir. Bu kitabı beğenenlere sormak istiyorum: Ne anladınız? Yazarın yaptığı tamamen şu:
Bir zamanlar tanıdığı, ilişkisi olduğu, arkadaş olduğu, tartıştığı vs. kişileri hiçbir şekilde kafamızda canlandıramadığımız soyut bir yerde toplamış ve kendi yaşadıklarına bol bol gönderme yaparak romanımsı bir şey yazmaya gayret etmiş. Kafanızda bembeyaz bir sayfayla okuyorsunuz kitabı, aklınızda bir şey canlanmıyor.
Durum böyleyken sadece kelimelerin kullanımına bakıp "çok güzel kitap" demek olmaz. Okurları da düşünmeli yazar, kendini tatmin etmek için yazmamalı. Hadi yazdı, böyle çok ciddi bir kitapmış gibi bastırmamalı. Ayıplıyorum. Bencilliktir bu. Herkes böyle yapsa anlaşılmaz kitaplarla dolardı raflar.
http://moonlightcat13.blogspot.com/2016/01/unutma-bahcesi-latife-tekin-ks-okuma.html
268 sayfa